Grizu patlamasında yakınlarını kaybedenler bitmeyen davaya tepkili

Zonguldak’ta yaklaşık 4 yıl önce 30 maden işçisinin öldüğü grizu davasının 14. duruşması 15 Temmuz’a ertelendi. Mahkeme çıkışında gözyaşlarına boğulan acılı aileler, davaların tamamlanmamasına tepki gösterdi. Türkiye Taşkömürü...

Google Haberlere Abone ol
Grizu patlamasında yakınlarını kaybedenler bitmeyen davaya tepkili

Zonguldak’ta yaklaşık 4 yıl önce 30 maden işçisinin öldüğü grizu davasının 14. duruşması 15 Temmuz’a ertelendi. Mahkeme çıkışında gözyaşlarına boğulan acılı aileler, davaların tamamlanmamasına tepki gösterdi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Maden Ocağı'nda 30 işçinin yaşamını yitirdiği, 11 kişinin ise yaralandığı grizu patlamasıyla ilgili 28 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. 4 yıldır devam eden Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkeme'deki davanı 14. duruşmasına tutuksuz yargılanan 28 sanıktan 4'ü, ölen işçilerin yakınları ve avukatları katıldı.

MAHKEME 15 TEMMUZ’A ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, birbiriyle çelişen raporlar üzerine 1 hafta önce tamamlanan 6. bilirkişi raporunun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nden gönderildiğini, ancak aslının ulaşmadığını kaydetti. Son bilirkişi raporunun (6. bilirkişi) aslının mahkemeye ulaşmasından sonra mütalaa için cumhuriyet savcısına teslim edilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmayı 15 Temmuz 2014 tarihine erteledi.

ACILI AİLELER GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Mahkeme çıkışında gözyaşına boğulan aileler, 4 yıl önce meydana gelen grizu faciasının sorumlularının bulunamamasına tepki gösterdi. Aileler, davanın 4 yıldır sürmesinin kendilerini çok yıprattığını ifade etti.

Olayda yaşamını yitiren maden mühendisi Koray Kebapçı’nın annesi Nimet Kebapcı(54), “4 yıldır canımıza tak etti. Artık neyse karara bağlansın. 4 yıl öncesini tekrar tekrar yaşıyoruz. Bütün psikolojimizi bozuyorlar. Suçlu kimse çıkarsınlar. Bütün davalara örnek olsun. Herkes görevini tam yapsa bu kazalar zaten olmaz. Herkes görevini yapmadığı için ihmaller zinciri bir birini tamamlıyor ve bu kazalar oluyor. Ama ateş de düştüğü yeri yaktığı için kimsenin umurunda değil. Soma’daki olayı görünce aynı acıyı hissettim. Bir kuş olsam onların yanına gitsem. Onlarla beraber beklesem dedim. Biz 4 gün Gelik’te yaşadık. Aynı şekilde evlerde yaşadık, 4 yıldır yaşama devam ediyoruz. Bizim yaşamımızda her şey bitti. Sürekli bilirkişi raporları gidip geliyor. Yılda 3 kez dava oluyor, sonra adli tatil geliyor böyle 4 seneyi devirdik.” dedi.

Ölen maden teknikeri Sadık Kocakaya’nın annesi Sabahat Kocakaya da gözyaşlarına boğuldu. Adliye önünde eşiyle birlikte davayı bekleyen Kocakaya, “Suçluların ceza almasını istiyorum. Cezalandırmadıkları için bu olaylar daha çok can alır. İş yerinde güvenlik yok, insanın tavuk kadar değeri yok. Cezalandırılmalarını istiyoruz. Ne demek bu! Bir hayvan ölüyor da günlerce başında ağlıyoruz. Benim 6. sınıfa giden kızım var, psikolojisi bozuldu. Ona ilaç içiriyorum. Ne yapayım ben şimdi? Siz söyleyin! 23 yaşında işsiz oğlum var. Onu kaçak ocaklara nasıl koyayım? Yazık değil mi evlatlarıma.” diye gözyaşlarına boğuldu.

OLAY

17 Mayıs 2010’da TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 540 kodunda galeri açma işini üstlenen taşeron firmanın 30 işçisi, grizu patlaması sonucu ölmüştü.

Olayın 4. günü eksi 540 koduna inen TTK ekipleri, 28 işçinin cansız bedenini çıkarmış, Dursun Kartal ve Engin Düzcük isimli işçilerin cesetlerine ise olaydan 8 ay sonra ulaşılabilmişti. Olayla ilgili çıkarılan bilirkişi raporlarının bir biriyle çelişmesi üzerine 1 hafta önce 6. bilirkişi raporu hazırlanmıştı.

CİHAN

Yorumlar