'Grip, kronik hastalığı olanlar için öldürücü olabilir'

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Google Haberlere Abone ol
'Grip, kronik hastalığı olanlar için öldürücü olabilir'

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Aslan, gribin; astım, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlar için risk taşıdığını söyledi. Aslan, “AIDS’li bir vakaya grip enfeksiyonu eklenirse, bir şeker hastasına gribal enfeksiyon eklenirse bunlar bağışıklık sistemini tamamen çökerterek hayatı tehdit edici hale dönüşürler yada fırsatçı enfeksiyonlara zemin hazırlarlar.” dedi.

Cihan TV Network Gündem Artı Sağlık Programının konuğu olan Prof. Dr. Turan Aslan, son dönemlerde artan gribal enfeksiyonlar ve soğuk algınlığı hakkında bilgiler verdi. Aslan, gribin ‘influenza’ virüsünden kaynaklandığını belirterek, virüsün genellikle hasta olan birisinden öksürük ya da aksırık yoluyla salınan havadaki minik damlacıklarla geçtiğini söyledi. Soğuk algınlığı ve gribin birbirinden farklı iki hastalık olduğunu vurgulayan Aslan, “Soğuk algınlığı virüsleri çok çeşitlidir. Gribal enfeksiyonlarda ise 3 tip virüs vardır. İki A grubu virüsü ve bir B grubu virüsü grip enfeksiyonlardan sorumludur. Soğuk algınlığında ise yaklaşık 200 virüsün oluşturduğu hastalık grubudur. Soğuk algınlığının en belirgin belirtisi herhangi bir komplikasyon gelişmediği sürece ateş olmamasıdır. Gripte ise ateş değişmez bir etken oluşturur. Gripte kuluçka süresi 1 ile 4 gün arasında değişirken, bu süre soğuk algınlığında biraz daha kısadır. Soğuk algınlığında, hastalığın bir başkasına bulaşma süresi 24 ile 72 saat arasında değişir." ifadelerini kullandı.

2005 yılında dünyada salgın yapmış olan kuş gribinin, 2009 yılında salgınlara neden olan domuz gribinin bazı kayıplarla neticelendiğini hatırlatan Aslan, şunları kaydetti: “Bu virüs öldürmez tabirini biraz daha irdelemek lazım. Virüsün kendisi de öldürebilir altta yatan bir hastalık varsa bu da tehlikeye etken olabilir. Grip, astım, kronik kalp, akciğer, böbrek, şeker ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar için risk taşıyor. Örneğin; AIDS’li bir vakaya grip enfeksiyonu eklenirse, bir şeker hastasına gribal enfeksiyon eklenirse bunlar ya imbulun sistemini tamamen çökerterek hayatı tehdit edici hale dönüşürler yada fırsatçı enfeksiyonlara zemin hazırlarlar.”

‘BAZI DURUMLARDA ANTİBİYOTİK KULLANMAMAK CİNAYETTİR’

Aslan, Gripte antibiyotik kullanılmaz dendiğini ancak altta yatan hastalıklar olduğu durumlarda, bakteriyel bir faktörün söz konusu olduğu zamanlarda antibiyotik kullanmamanın cinayet olduğunu söyledi. Aslan, “Antibiyotikler bakterilere karşı kullanılan antiviraller ise virüslere karşı kullanılan tedavi edici maddelerdir. Bakteriyel bir enfeksiyonun dahil olduğu gribal enfeksiyonlarda bakteriler tedavi edilerek hastaya yardımcı olunabilir. Böyle durumlarda antibiyotik kullanmak zorunludur. Ancak ‘Ben grip oldum, ateşim var antibiyotik içeyim de düzeleyim’ düşüncesi yanlıştır.” diye konuştu.

Gripte en iyi tedavinin istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici ve ateş düşürücüler ile solunum yolunu açan ilaçların kullanılması olduğunu aktaran Aslan, şöyle devam etti: “İlaçlara şikayetlerin ilk 2 gününde başlandığında tedavi etkinliğinin arttırır. Grip virüsünün burun, boğaz ve akciğerleri etkilediği de bilinmektedir.”
CİHAN

Yorumlar