Gözyaşı kanal tıkanıklığına lazer tedavisi
Bir İnci Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. M. Necdet Cinhüseyinoğlu, gözyaşı kanal tıkanıklığının gözde sulanma ve çapaklanmaya neden olduğunu söyledi.
Bir İnci Göz Hastanesi doktorlarından Op. Dr. M. Necdet
Cinhüseyinoğlu, gözyaşı kanal tıkanıklığının gözde sulanma ve
çapaklanmaya neden olduğunu söyledi. Cinhüseyinoğlu, "Kanal içi
mikrop kapar ve gözyaşı kesesi şişer. Şişen kese göz ile burun
arasında dışarıdan rahatlıkla görülebilir. Hastalar gün içinde
devamlı sulanmadan ya da çapaklanmadan hatta rüzgâra çıkınca
gözlerinin sulanmasından şikâyet ederler." dedi.
Gözün kaş altında bulunan gözyaşı bezinden salgılanan gözyaşı ile
yıkandığını kaydeden Cinhüseyinoğlu, bu sıvının hem gözün ön
tarafını hem de kurumasını önlediğini söyleyerek şunları
aktardı:
"Gözyaşı sıvısı işlemini gördükten sonra gözyaşı kanalına girerek
oradan burun içine oradan da boğazımıza doğru akar. Bu işlem gün
içinde devamlı tekrarlanır. Eğer gözyaşı kanal tıkanıklığı var ise
bu sıvı kanal içinden geriye doğru akar. Gözde sulanma ve
çapaklanma oluşur. Kanal içi mikrop kapar ise gözyaşı kesesi şişer.
Şişen kese göz ile burun arasında dışarıdan rahatlıkla görülebilir.
Hastalar gün içinde devamlı sulanmadan ya da çapaklanmadan hatta
rüzgâra çıkınca gözlerinin sulanmasından şikâyetçidirler. Gözyaşı
kanalı tıkanıklığının birden fazla sebebi vardır, kanalın alt
ucunun açıldığı burun içinde alerjik sebeplerden olan tıkanıklık,
kese içinde oluşan enfeksiyon sonucu görülen tıkanıklıklar ve
doğuştan olan tıkanıklıklardır."
Belirtilerinin gözlerde devamlı sulanma şeklinde ortaya çıktığını
anlaran Cinhüseyinoğlu, "Bazen sulanmaya iltihaplanmalar eşlik
edebilir ve burun köklerine bastırıldığında görülen sıvı çıkar. Her
yaşta görülebilir, en çok bayan hastalarda görülür. Hastalar ayrıca
sürekli olarak gözlerini silmek zorunda kalmaktan şikayetçidirler."
bilgisini verdi. Tedavi edilmediği takdirde gözyaşı kesesinin ve
gözyaşı yollarının mikropla dolacağını belirten Cinhüseyinoğlu, "Bu
mikroplar göz, kapak ve çevre dokular için tehlike oluşturur.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı olan hastalarda katarakt ameliyatı
yapmak bile bir risk oluşturur." dedi.
Göz sulanmasının nedeninin gözyaşı kanal tıkanıklığı olduğunun
anlaşılması durumunda tedavinin genellikle cerrahi olduğunu
vurgulayan Cinhüseyinoğlu, şunları kaydetti:
"Sulanma ve çapaklanma hatta gözyaşı kese şişliği ilaç verilerek
geçirilebilir. Ama kanal tıkanıklığı devam ettiği için tüm bulgular
kısa sürede tekrarlayacaktır. Tedavinin amacı gözyaşı kesesi ile
burun boşluğu arasında yeni bir yol açılmasıdır. 2 türlü tedavi
yapılmaktadır, lazerle gözyaşı yollarının açılması ve birde açık
ameliyat metodu. Klasik DSR ameliyatında cilt kesisi yapılmaktadır.
Yüzde 95 başarı oranına sahiptir. Endoskopik DSR burundan
yaklaşılarak uygulanmaktadır. Doğumsal dakriosistosel, burundaki
anomaliler, burun içi kist durumunda daha etkin olabilmektedir.
Endonazal Lazer DSR işleminde de burundan yaklaşıldığı için ciltte
kesi olmamakta, kanama kontrolü de daha iyi olmakla birlikte işlemi
dar alanda uygulamak daha fazla beceri gerektirmektedir. Estetik
kusur oluşturmaması, kısa cerrahi süresi, düşük komplikasyon oranı
ve kısa öğrenme periyodu gibi nedenlerle lazer DCR cerrahisi
günümüz göz hekimlerine bir çok avantajı birlikte sunmaktadır."
Gözyaşı kanalı tıkanıklığında lazer tedavisinin yeni bir uygulama
olduğunu belirten Cinhüseyinoğlu, "Multidiod Laser DSR diye
adlandırdığımız bu cerrahi yöntem yukarıda anlattığımız 2 yöntemin
birleştirilerek dikişsiz bir şekilde lazerle yapılmasıdır." diye
konuştu.
CİHAN
Yorumlar