Gözleri görmeyen ressam, nesneleri dokunarak çiziyor

Doğuştan görme engelli olduğu halde parmakları ile dokunduğu nesneleri çizerek resme başlayan Eşref Armağan katıldığı programda Resim Öğretmenliği, Güzel Sanatlar Bölümü ve Özel Eğitim Bölümü öğrencilerine yaşam hikayesini anlattı.

Google Haberlere Abone ol
Gözleri görmeyen ressam, nesneleri dokunarak çiziyor

Doğuştan görme engelli olduğu halde parmakları ile dokunduğu nesneleri çizerek resme başlayan Eşref Armağan katıldığı programda Resim Öğretmenliği, Güzel Sanatlar Bölümü ve Özel Eğitim Bölümü öğrencilerine yaşam hikayesini anlattı. Armağan dinleyicilere engelli çocukların kısıtlanmaması gerektiğini söyledi.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Güzel Sanatlar Topluluğu ile Özel Eğitim öğrencilerinin ortaklaşa düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Armağan, hayat hikâyesini ve resim çizmeye nasıl başladığını anlattı. Kültür Merkezi Mavi Salon’da yapılan programa AİBÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bahar, Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Elif Sazak Pınar ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Elif Sazak engelleri aşarak ünlenen bilim adamları ve sanatçılar ile ilgili bilgiler verdi. Arkada eser bırakmayan sağlıklı insanlar ile eser bırakan engellileri kıyaslayan Sazak, "Nice insanlar vardır ki hiç yaşamamış gibi dünyadan göçüp giderler." dedi. Sazak'ın ardından kürsüye çıkan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bahar 'Engelsiz Üniversite Projesi' ile ilgili bilgiler aktardı. Bahar, "Engelli öğrencilerimiz için okulumuzda yapılması gereken ne varsa yapmaya çalışıyoruz." diye belirtti.

Konuşmaların ardından Eşref Armağan'ın BBC tarafından yapılan dünyaca ünlü belgeseli gösterildi. Belgesel sonunda Eşref Armağan öğrenciler ile sohbet etti. Sahnede yaklaşık iki saat kalan Armağan yeteneğini ilk nasıl keşfettiğini öğrenciler ile paylaştı. 1953 İstanbul doğumlu olduğunu belirten Armağan'ın hikâyesi öğrencileri zaman zaman duygulandırdı.

"BABA NEDEN BANA ÖNÜNE BAK DİYORSUN?"

3 -4 yaşlarında görme engelli olduğunu fark ettiğini belirten Armağan, "Babam ve annem sürekli bana 'oğlum önüne bak' derlerdi. Ben o yaşlarda sadece bana öyle dendiğini fark edince sordum 'neden' diye. Babam bana görme engelli olduğumu anlatmaya çalıştı. O yaşlardan itibaren dünyayı iki elimin avuçlarına sığdırmaya çalıştım. Benim yaptığım görmeden görselliğe dayanan bir sanat." ifadelerini kullandı.

Nesneleri tanımlamak için sürekli sorular sorduğunu söyleyen Eşref Armağan, ilk kelebek resmini nasıl çizdiğini ise şöyle anlattı: "Nesneleri dokunarak algılamaya çalışıyordum. Kartonlara nesneleri çivilerle çizmeye çalıştım. Sonra onları dokunarak algılıyordum. 12 yaşıma geldiğim zaman dükkânda uçan bir kelebeği fark eden babama bunun ne olduğunu sordum. Kelebek deyince merak ettim. Dokunmak istedim. Babam kelebek şeklini tahtaya çivilerle çizerek bana verdi. Daha sonra sürekli kelebek çizdim. Daha sonra boyama kitabı aldılar bana ve renkleri öğrendim. İlk renkli kelebeğimi yaptığımda mahalledeki esnaflara gösterdim. İnanmadılar ve ben bu duygu ile yeteneğimi keşfettim."

"PAZARDA LİMON SATTIM"

Engellerin aşılabileceğini söyleyen Armağan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tabi ilerledikçe yeteneğimi geliştirdim. Bu arada evlendim. İki çocuğum oldu. Onlar benle gurur duyuyor. Geçimimi sağlamak için pazarda limon bile sattım. Kör olmamı hiçbir zaman engel olarak görmedim. Amerika'da bilimsel araştırmaya götürdüler. Burada ben ellerimle dokunarak resim çizdiğim zaman normal insanların nesnelere baktığı zaman ki gibi beyin fonksiyonlarım çalışıyormuş."

"ENGELLİ ÇOCUKLARI KISITLAMAYIN"

Ailesinin kendisini hiç kısıtlamadığını belirten Eşref Armağan, "Beni hiç kısıtlamadılar ve ben bu yeteneğimi keşfedip geliştirdim. Bazı aileler çocuklarını kısıtlıyor. Oğlum yapma etme diyor. Ben onların bu şekilde davranmasını doğru bulmuyorum." dedi. Söyleşinin ardından öğrenciler Armağan ile hatıra fotoğrafı çektirdi. CİHAN

Yorumlar