Görmez: İnşallah Kutlu Doğum Haftası bölünmüş bütün yürekleri birleştirir
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ilişkilerin zedelendiği, yüreklerin yorulduğu bir zaman diliminden geçildiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ilişkilerin zedelendiği,
yüreklerin yorulduğu bir zaman diliminden geçildiğini söyledi.
Görmez, "Bir rahmet esintisi gibi 14 asır önce Efendimiz (sas)
geldi, bölünmüş parçalanmış yürekleri birleştirdi. İnşallah bu
Kutlu Doğum Haftası da bölünmüş parçalanmış bütün yürekleri
birleştirir. Yorgun bütün yüreklere derman olur ve peygamber
sevgisinde, peygamber muştusunda, getirdiği rahmetle hepimizi
yeniden birleştirerek, her türlü yanlışlığı, yanlışlıkları geride
bırakmamıza vesile olur.” dedi.
‘Hicaz’dan İstanbul’a Hz. Peygamber Sevgisi’ temasıyla hazırlanan
‘Aşk-ı Nebi Sergisi’ Topkapı Sarayı’nda kapılarını açtı. Hz
Peygamber’in doğumunun 1443. yılında, 2014 yılı Kutlu Doğum Haftası
etkinlikleri kapsamında açılan sergi, Diyanet İşleri Başkanlığı ve
Kültür Turizm Bakanlığı ile ortaklaşa düzenlendi. Topkapı Sarayı
Enderun Hazine Koğuşu’nda düzenlenen sergi açılışına; Diyanet
İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı
Abdurrahman Arıcı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Topkapı
Sarayı Müdürü Haluk Dursun ve çok sayıda davetli katıldı.
Sergi açılışında konuşan Mehmet Görmez, Müslüman aleminin kutlu
doğum arifesinde olduğunu söyledi. Görmez, “Çeyrek asırdır Diyanet
İşleri Başkanlığımızın milletimizle birlikte gönül coğrafyamızdaki
bütün kardeşlerimizle birlikte muhteşem bir gelenek haline
getirdiği peygamber efendimizi anmaktan anlamaya doğru bir adım
attığı, adım atmak için milletimizle birlikte kutlamaya başladığı
kutlu doğum haftasının arifesindeyiz. Tamda ilişkilerimizin
zedelendiği, yüreklerimizin yorulduğu bir zaman diliminden
geçiyoruz. Bir rahmet esintisi gibi 14 asır önce Efendimiz geldi,
bölünmüş parçalanmış yürekleri birleştirdi. İnşallah bu Kutlu Doğum
Haftası da bölünmüş parçalanmış bütün yürekleri birleştirir. Yorgun
bütün yüreklere derman olur. Ve peygamber sevgisinde, peygamber
muştusunda, getirdiği rahmetle hepimizi yeniden birleştirerek, her
türlü yanlışlığı, yanlışlıkları geride bırakmamıza vesile olur.”
şeklinde konuştu.
DİYANET’İN BU SENE KUTLU DOĞUM HAFTASI İÇİN BELİRLEDİĞİ KONU ‘DİN
VE SAMİMİYET’
Her sene Kutlu Doğum Haftası için bir başlık belirlediklerini
söyleyen Görmez, “2011 yılında ‘Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi’
üzerinde durduk. 2012 yılında ‘Hz. Peygamber Kardeşlik Ahlakı ve
Kardeşlik’ temasını işledik. 2013 yılında ise ‘Hz. Peygamber ve
İnsan Onuru’ üzerinde durduk. Bu sene ise ‘Hz Peygamber Din ve
Samimiyet’ üzerinde duracağız. Hz. Peygamber’in din tanımı bu
seneki başlığımızın seçilmesine en büyük vesile oldu. Din
samimiyettir. Peygamberimiz'in bir hutbesinde üç defa din
samimiyettir diye buyurmuştur. Çünkü hepimizin sadece bizim değil
bütün Müslüman kardeşlerimizin, İslam coğrafyasında bütün
Müslümanların İslamla ilişkisini dinle ilişkisini yeniden gözden
geçirmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
İnsan kendi hayatında ortaya çıkardığı yapaylıkları, sunilikleri,
gösterişi dine de bulaştırdığını belirten Görmez, “Bütün
yapaylıkları ortadan kaldıracak yegane hakikat din iken insanoğlu
kendi suniliğini, kendi yapaylığını, kendi gösteriş, reklam, imaj
propaganda kelimeleriyle tarif edeceğimiz her türlü yapaylığını din
ile olan ilişkilerine de yansıttı. Bu sebeple biz diyanet işleri
başkanlığı olarak bu sene Kutlu Doğum Haftası'nda din ile ilgili
olan ilişkimizin ancak samimiyet ilişkisi olabileceğine işaret
etmek için bu tema üzerinde durmaya çalışacağız.” diye konuştu.
Bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış bir hazine olarak nitelendirilen
‘Aşk-ı Nebi Sergisi’nin ilk ayağı olan Topkapı Sarayı Enderun
Hazine Koğuşu’nda Hz. Peygamber’in su içtiği tas, Hz. Peygamber’in
Mısır Valisi Mukavkıs’a göndermiş olduğu mektuba kadar birçok eser
sergileniyor. 15, 16 ve 17. yüzyıllardan kalma Mushaf-ı Şerifler,
Siyer-i Nebi kitapları, Muhammediyelerin de yer aldığı sergide
Delailül Hayratlar, Hilye-i Şerifler, Murakkalardan Hadisler, Hat
levhalar, Hazine bölümünden murassa Kur'an-ı Kerim muhafazaları,
Hırka-i Saadet'in altın mahafazalarından örnekler, Osmanlı Hanedanı
tarafından vakfedilen ve Fahrettin Paşa tarafından Medine’den
İstanbul’a getirilen eserler, gülabdan, buhurdan, murassa askı
kandiller, Sakal-ı Şerif mahfazaları da bulunuyor. CİHAN
Yorumlar