Görme engellinin hayata tutunma azmi

Tunceli’de yaşayan 43 yaşındaki Ali Arslan, küçük yaşta görme yetisini tümden kaybetmesine rağmen büyük bir azimle hayata tutundu. Evli ve iki çocuk babası olan Arslan, 19 yıldır Tunceli Devlet Hastanesi’nde santral memurluğu yapıyor.Tuncelili...

Google Haberlere Abone ol
Görme engellinin hayata tutunma azmi

Tunceli’de yaşayan 43 yaşındaki Ali Arslan, küçük yaşta görme yetisini tümden kaybetmesine rağmen büyük bir azimle hayata tutundu. Evli ve iki çocuk babası olan Arslan, 19 yıldır Tunceli Devlet Hastanesi’nde santral memurluğu yapıyor.

Tuncelili Ali Arslan, 5 aylıkken menenjit hastalığı nedeniyle görme yetisini kısmen, 7 yaşında ise geçirdiği suçiçeği hastalığı nedeniyle görme yetisini tümden kaybetti. Arslan, görme yetisini kaybetmesine rağmen büyük bir azimle hayata tutundu. Kabartma yazı öğrenen Arslan, Ankara Sosyal Hizmetler'de de santral memurluğu eğitimi aldı. Eğitimin ardından girdiği sınavı başarıyla geçerek devlet memuru olan Arslan, 19 yıldır Tunceli Devlet Hastanesi’nde santral memurluğu yapıyor.

Sadece işe girdiği ilk gün yarım saat kendisine yardımcı olunduğunu belirten Arslan, “Ondan sonra kimseden yardım almadım. 19 yıldır bu işi yapıyorum.” dedi. Fakslarla birlikte iki bin telefon numarası ile iki bine yakın Halk Müziği eserini ezbere bildiğini dile getiren Ali Arslan, “Öncelikle insanın kendi içindeki engeli aşması lazım. Ben engelliyim diye içeri kapanmak doğru değil. Sokağa çıkmasını bileceksin, ağır aksak da olsa o sokakta yürüyeceksin. Bakıyorsun evet sokaklarımız uygun değil ama engelsiz bir dünya diyoruz ya öncelikle kendi içimizdeki engeli kaldırmamız lazım.” diye konuştu.

İŞ ÇIKIŞI BİSİKLET SÜRÜYOR

Görme Engelli Ali Arslan, iş çıkışı oturduğu apartmanın bahçesinde bisiklet sürüyor. Engelinin ,bisiklet sürmesine mani olmadığını ifade eden Arslan, “Bisiklet sürmek çok güzel. Fırsat buldukça kapının önünde sürüyorum. Sürmeyenlere de tavsiye ediyorum. Görme engelliyim diye hiçbir işi yapamıyorum diye bir şey yok. Bisiklet gibi zor bir aracı kullanıyorsan dört tekerlekliyi hayli hayli kullanırsın. Ben iki tekerlekliyi sürüyorum; zoru başarıyorum yani.” şeklinde konuştu.

Evinde eşine yardım eden Ali Arslan, aynı zamanda 15 yıldan bu yana da bağlama çalıyor. Söz ve müzikleri kendisine ait 20 Türkçe ve Zazaca eseri bulunduğunu ifade eden Arslan, “Aktif olarak 15 yıldır bağlama çalıyorum. Çok uğraşıyorum. 20 civarında eserim var. Eserlerimi yaparken sözlerin çelişkili olmamasına, bir hikayeyi anlatıyor isem baştan sona küçükten büyüğe doğru işliyorum.” diye konuştu.

Ali Arslan’ın eşi Güllü Arslan da 18 yıldan bu yana evli olduklarını ve iki çocukları bulunduğunu ifade ederek, “Eşim işe gidip geliyor, müzikle uğraşıyor; bağlama çalıyor, bisiklete biniyor. Evde de yeri gelince bana yardımcı oluyor. Hiçbir sıkıntımız yok.” diye konuştu.

Arslan’ın büyük oğlu Eren de iyi bir bağlamacı. Bağlamayı babasından öğrendiğini ifade eden Eren, “Küçükken uykum geldiğinde babamın dizine oturur bağlamanın tınısı, müziğiyle uyurdum. Babam da bana öğretti. Babamla günlerimiz çok iyi geçiyor. Çok seviyorum babamı.” dedi. Evin küçüğü olan Emre ise anne ve babasını çok sevdiğini belirterek, “Babam, bana bütün sevgisini verdi. Çok ilgilendi.” diye ifade etti. CİHAN

Yorumlar