“Göçü yenileyici potansiyel barındıran normal bir durum olarak görmeliyiz”

Prof. Dr. Martin Doevenspeck, Almanya’da göç kavramının kaçaklara, çadır kentlere, okyanuslarda batan ağzına kadar mülteci dolu teknelere indirgenmesinden yakındı. Göç için daha gerçekçi bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Bayreuth...

Google Haberlere Abone ol
“Göçü yenileyici potansiyel barındıran normal bir durum olarak görmeliyiz”

Prof. Dr. Martin Doevenspeck, Almanya’da göç kavramının kaçaklara, çadır kentlere, okyanuslarda batan ağzına kadar mülteci dolu teknelere indirgenmesinden yakındı. Göç için daha gerçekçi bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Bayreuth Üniversitesi öğretim görevlisi, göçün iddia edildiği kadar büyük olmadığını savundu.

Federal Ekonomik İşbirliği ve İlerleme Komisyonu’nun “Mülteciler, Göç ve İlerleme Politikaları” başlıklı programına bilirkişi olarak davet edilen profesör, milletvekillerine yaptığı konuşmada, başka ülkelere olan göçün dünya nüfusunun artmasıyla kıyaslandığında büyük olmadığını dile getirdi.

Göçmenlerin 1960 yılında olduğu gibi bugün de dünya nüfusunun yüzde üçünü oluşturduğuna dikkat çeken uzman, ülkelerin kendi içinde yaşanan göçün daha belirgin olduğunu söyledi. Prof. Dr. Doevenspeck, göçün çoğu durumlarda fakirlik ve şiddet sonucu gerçekleşmediğini, aksine çoğunun şahsi karar sonucu gerçekleştiğini ifade etti. Bu sebeple politikacılardan göçü daha iyi hayat şartlarına sahip olmak için başvurulan bir strateji olarak kabul etmeye daha sıcak bakmalarını isteyen profesör, “Göçü engellemek siyasi bir hedef olamaz.” dedi.

Fakir ülkelerdeki ekonomik gelişmelerin insanların başka ülkelerde yaşamayı kafasına koymasına imkan sağladığını kaydeden Prof. Dr. Doevenspeck, göç süreçlerinin Avrupa’da oldukça çarpık bir şekilde değerlendirildiğini dile getirdi. Bu çarpık düşünceye göre bir Avrupa ülkesinden başka bir Avrupa ülkesine taşınmak bir başarı olarak görülürken, güney ülkelerinde yaşanan göçler eksiklik ve asayişsizliğin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Göç süreçlerini kriz olarak görmek yerine “yenileyici potansiyel barındıran normal bir durum” olarak değerlendirmek gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Doevenspeck, kendisini dinleyen politikacıların olumlu tepki verdiğini dile getirdi. Siyaset bilimci, “Konuşmam esnasında göç hareketlerinin büyüklüğünün sebeplerine dair klişelerle dolu düşüncelerden kurtulmanın önemi belli oldu. Sağ popülist partilerin son zamanlarda elde ettiği başarı da zaten bu yanlış tahminlerden kaynaklanıyor.” dedi. CİHAN

Yorumlar