Göçerlerin zorlu yayla yolculuğu başladı

Doğu ve Güneydoğu’da hayvancılıkla uğraşan ve bölgede ‘göçer’ adı verilen hayvan besicileri, sıcak ayların gelmesiyle birlikte yüksek kesimleri ve yayların yolunu tutmaya başladı. Yayla yolculuğunun oldukça zorlu geçtiğini ifade eden göçerler, yayla yolcuğunun yaklaşık 40 gün 40 gece sürdüğü belirtiliyor.

Doğu ve Güneydoğu’da hayvancılıkla uğraşan göçerler, kış aylarında sıcak bölgelere ve ovalara iniyor. Yılın 6 ayını sıcak bölgede geçiren göçerler, sıcak ayların gelmesiyle birlikte yüksek kesimleri ve yaylaların yolunu tutmaya başladı. Yılın diğer 6 ayını da yaylada geçiren göçerler, oldukça zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Kış aylarında, Batman-Hasankeyf, Mardin-Kızıltepe, Şırnak-İdil gibi sıcak yerlerde kış aylarını geçiren göçerler, havaların ısınmasıyla birlikte, yaylaların yollarına düştü. Oldukça zorlu geçen yayla yolcuğu, konaklama şeklinde yaklaşık olarak 40 gün 40 gece sürüyor.

Yollara düşen göçerler, son bir haftadır, Cizre Dicle Nehri üzerinden Cudi Dağı güzergahını kullanarak, Hakkari Faraşin ve Kato Dağı’na doğru hareket ediyor. Özellikle İran sınırına paralel olarak uzanan Cudi Dağları’nın yaylalarını tercih eden göçerler, her gün onlarca sürü şeklinde Cudi Dağı’dan güzergahından geçiyor. Yayla yollarına düşen göçerler, yayla yolculuğunun yaklaşık 40 gün 40 gece sürdüğünü ifade ediyor. Yaklaşık 6 ay yaylada kalan göçerler, yayla hayatından memnun olduklarını dile getiriyor.

“KIŞA HAZIRSIZLIK YAKALANDIK, ÇOĞU HAYVANIMIZ DÜŞÜK YAPTI”

Cudi Dağı’nın Hisar ve Çağlayan ovalarında konaklanan göçerlerden Kadir Kaçmaz, “Biz Mardin-Midyat’tan geliyoruz. Buradan Hakkari’deki Faraşin ve Kato Dağı’nda bulunan yaylalara gideceğiz. Biz böyle konak konak gidiyoruz ve yaklaşık 40 gün 40 gece bu yolcuğumuz devam ediyor. Yaklaşık 5-6 ay yaylada kalıyoruz. Yayladaki hayat çok güzeldir, size de tercih ederim. Ama göçer hayatı çok zordur, kolay bir şey yoktur. Her işimiz zor. Bu geçen kış aylarında çok zorluk çektik. Özellikle yağan erken kar yağışı hayatımızı mahvetti. Kış erken geldi. Yani daha hiçbir şeyin hazırlığını yapmadan kar bastı ve hayvanlarımız telef oldu. Ölenler oldu, kar altında kalanlar oldu. Hayvan çadırlarımız düştü. Verim konusunda da yeni doğan kuzularımız çok öldü. Bir aya yakın kar altında kaldı. Yem yoktu. Anneleri besisiz kaldı. Ondan dolayı çoğu düşük yaptı. Doğduğu gün veya bir iki gün sonra ölüyordu. Şimdi 500 tane koyunumuz var, 200’e yakın düşük yaptı. Gördüğünüz gibi yaylalara doğru gidiyoruz. Zorlu yolcuğumuz başladı. Şuanda Cizre Botan bölgesi Cudi Dağı eteklerindeyiz.” diye konuştu.

“HAYVAN FİYATLARI ÇOK UCUZ”

Kürtçe olarak kendini ifade eden yaşlı amca Ahmet Taşgetiren, kış aylarında çok zor bir hayat geçirdiklerini söylüyor. Ahmet Taşgetiren, “Kış aylarında çok zorluk çektik. Hayvanlarımızın çoğu düşük yaptı, ölen oldu, çadırların altında kalanlar oldu. Jandarma ve Tarım geldi. Tespitlerini yaptı ama bize her hangi bir destek vermedi. Biz şimdi İdil’den geliyoruz. Böyle Hakkari’deki Faraşin yaylasına gideceğiz. Konak konak gidiyoruz. Dün Cizre’deydik, bugün Cudi Dağı’nın eteklerindeyiz, yarın Şırnak’ta olacağız ve öyle gideceğiz. Bu yolculuğumuz çok zor geçiyor.” dedi.

Hayvan fiyatlarının ucuz olmasından da yakınan Ahmet Taşgetiren, “Artık hayvanlarımız çok ucuza satılıyor. Eskiden pahalıya satıyorduk. Ama şimdi çok ucuzlanmış. Koyun fiyatları yarı yarıya inmiş. Ama peyniri şimdi iyidir. Peyniri iyi satıyoruz. Eğer peynir, sütü ve yoğurdu olmasaydı şimdiye kadar bu işi bırakmıştık. Çünkü altında kalırdık. Bizim geçimimiz şimdilik peynirine bağlıdır.” şeklinde konuştu. CİHAN