Gerekçeli karara göre Başbuğ'un suçlu olduğuna şüphe yok
Ergenekon davasının gerekçeli kararında dava konusu 'İnternet Andıcı'nın sanık İlker Başbuğ tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girdiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Ergenekon davasının gerekçeli kararında dava konusu 'İnternet
Andıcı'nın sanık İlker Başbuğ tarafından onaylandıktan sonra
yürürlüğe girdiğinin anlaşıldığı belirtildi. Ayrıca sanık Dursun
Çiçek'in, 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nını İlker Başbuğ'un
bilgisi ve kontrolünde hazırlayarak uygulamaya koyduğunun tespit
edildiği anlatıldı.
'İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın Ergenekon davasını
ilgilendiren kısmının Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti aleyhine yönelik
kısmı olduğu, Gülen grubuna yönelik planların dava konusu olmadığı
belirtildi.
Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararında, eski Genelkurmay Başkanı
emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un hukuki durumunun değerlendirildiği
71 sayfalık bölümde Başbuğ'un suçlu olduğuna ilişkin mahkemede
oluşan net kanaat anlatıldı.
HTS dökümlerinin karşılaştırma sonucuna göre Başbuğ'un, sanıklardan
Tuncer Kılınç, Mehmet Zekeriya Öztürk, Mustafa Levent Göktaş,
Muhittin Erdal Şenel, Ünal İnanç, Mustafa Ali Balbay, Hulusi
Gülbahar, Güler Kömürcü, Hasan Iğsız, Mehmet Şener Eruygur,
Abdulvahit Özkaya, Hıfzı Çubuklu, Levent Ersöz, Mustafa Koç ve
İsmail Hakkı Pekin ile irtibatlı olduğunun anlaşıldığı ifadesine
yer verildi. Aynı dava sanıklarından Fatma Cengiz ve İbrahim Şahin
ile de irtibatlı olduğu belirtilen Başbuğ'un, sadece kendi mesai
arkadaşları ile değil bunların dışındaki bazı sanıklarla da
irtibatlı olması nedeniyle aralarındaki irtibatın örgütsel
nitelikte olduğunu ortaya koyduğu anlatıldı.
BAŞBUĞ İLE PERİNÇEK ARASINDAKİ İRTİBAT
Başbuğ’un, sanık İbrahim Şahin tarafından illegal olarak kurulan,
ülkede suikast ve tedhiş eylemleri gerçekleştirmek için oluşturulan
S-1 isimli suikast timinden de haberdar olduğu belirtildi. Bu konu
ile ilgili olarak ise "Sanık Doğu Perinçek tarafından yazılan ve
2002 yılından bu yana görev yapan 3 Genelkurmay Başkanı hakkında
değerlendirmenin yapıldığı yazıda, Orgeneral İlker Başbuğ
komutanlığında yeni bir komuta kademesi oluştu, onlara içtenlikle
güveniyoruz....", şeklinde yazıların, sanıklar İlker Başbuğ ile
Doğu Perinçek arasındaki irtibatı ortaya koyduğu ifade edildi.
"ANDIÇ, BAŞBUĞ TARAFINDAN ONAYLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR"
Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Şubesi bünyesinde, bir kısım
sanıklarca illegal olarak işletilen internet sitelerinde, özellikle
2006 yılından 2008 yılına kadar sanık Dursun Çiçek, 2008 – 2009
yılları arasında sanıklar Fuat Selvi ve Ziya İlker Göktaş
tarafından işletilen “İrtica.org" isimli internet sitesinde, AK
Parti, bazı Bakanlıklar ve Hükümet aleyhine, yoğun bir şekilde,
kara propaganda mahiyetli yayınlar yapıldığı belirtildi. İlker
Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı döneminde, 04 Şubat 2009 tarihinde
bir gazetede bu sitelerle ilgili haber çıkması üzerine siteler
kapatılarak yayınlarına ara verildiği, sanık İlker Başbuğ ve sanık
Hasan Iğsız’ın talimatı ile, sitelerin farklı isimlerle ancak aynı
içerikle tekrar yayına başlaması için sanık Dursun Çiçek
öncülüğünde 'İnternet Andıcı' isimli belgenin hazırlandığının
belirlendiği anlatıldı.
Ekinde, takip edilen, Türkçe yayın yapan, karşılarında 'İrticai
internet sitesi', 'Bölücü internet sitesi', 'Anarşist internet
sitesi', 'Solcu internet sitesi' gibi ibareler bulunan, 292 adet
internet sitesinin adresleri ile ek güvenlik tedbirleri bölümünde
gri ve kara propagandanın nasıl yapılacağı yazılı olan 'İnternet
Andıcı' belgesinin, sanıklar Cemal Gökçeoğlu, Sedat Özüer, Ziya
İlker Göktaş, Dursun Çiçek, Hulusi Gülbahar, Orhan Güçlü, Mustafa
Bakıcı, Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Otuzbiroğlu, Hıfzı
Çubuklu ve Hasan Iğsız tarafından paraflandığı belirtildi. Sanık
Hasan Iğsız’a ait parafın yanında Sn.K.’a arz ibarelerinin
bulunduğu, Andıç’ın sanık İlker Başbuğ tarafından onaylanarak
yürürlüğe girdiğinin anlaşıldığı ifadesine de yer verildi.
"BAŞBUĞ'UN SAVUNMALARINA İTİBAR EDİLMEDİ"
Sanık Mehmet İlker Başbuğ savunmalarında, 'Andıç' isimli belgenin
kendisine arz edilmediğini ve onaylamadığını söylediği anlatılan
gerekçeli kararda, Sanıklar Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Dursun Çiçek
ve Murat Uslukılıç’ın, Andıç’ın sanık İlker Başbuğ’a arz edildiği
ve onun tarafından onaylandığı, Andıç’ın onaylanmadan yürürlüğe
giremeyeceği yönünde ifade verdikleri hatırlatıldı. Bu beyanlar ve
dava dosyasındaki diğer deliller dikkate alındığında sanık
Başbuğ’un söz konusu Andıç isimli belgeyi onayladığının sabit kabul
edildiği, suçtan kurtulmaya yönelik, inkar mahiyetli savunmalarına
itibar edilmediği belirtildi.
"İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI, BAŞBUĞ'UN BİLGİ VE KONTROLÜNDE
HAZIRLANDI"
Sanık İlker Başbuğ’un emrinde çalışan sanık Dursun Çiçek tarafından
ülkede kaos ve kargaşa ortamı yaratıp, darbeye zemin hazırlamak
yönünde planların yer aldığı 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'
isimli çalışmanın, sanığın Genelkurmay Başkanlığı döneminde
yapıldığı anlatıldı. Bu belgenin bir gazetede haber yapılıp
kamuoyunda duyulması üzerine Başbuğ'un yaptığı basın açıklamasında,
belgeyi 'Kağıt parçası' olarak nitelendirdiği, belgenin ıslak
imzalı aslı ortaya çıkıp, belgenin sanık Dursun Çiçek’in eli ürünü
olduğu yönünde çok sayıda rapor alındıktan sonra da, bu beyanlarını
düzeltir mahiyette bir açıklama yapmadığı hatırlatıldı.
Gerekçeli kararda, "Bu şekilde başta bu belge ve sanık Dursun Çiçek
ile ilgili soruşturma olmak üzere, tüm Ergenekon soruşturmalarını
itibarsızlaştırmaya ve kamuoyunu yönlendirmeye çalışması nedeniyle,
sanık İlker Başbuğ’un sanık Dursun Çiçek tarafından hazırlanan bu
çalışmadan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Sanık İlker Başbuğ’un bu
şekilde, Ergenekon Silahlı terör örgütünün nihai hedefine ulaşması
yönünde hazırlanan ve uygulamaya konan bu çalışmayı, örgütün
yöneticisi olarak, örgüt hiyerarşisi içinde ve kendi kontrolünde,
kendi hakimiyeti altında bulunan sanık Dursun Çiçek’e yaptırdığı
anlaşılmıştır." denildi.
"EYLEM PLANININ GÜLEN GRUBU ALEYHİNE OLAN KISMI DAVA KONUSU
DEĞİL"
Gerekçeli kararda Başbuğ'un, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde,
örgütün amaçları doğrultusunda Meclisteki siyasi partileri
yönlendirerek, AK Parti ve Hükümete müdahale planları yaptığı
belirtildi. İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın Ergenekon davasını
ilgilendiren yönünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti hakkındaki kısmı
olduğu anlatılan kararda, "Yoksa Gülen grubuna yönelik planlar dava
konusu değildir. Bu planda Gülen cemaati diye bilinen grup ile AK
Parti ve Hükümetin birbirine verdiği düşünülen destek nedeniyle
hakkında bazı planlar yapıldığı ve bu planlar üzerinden AK Parti
Hükümetinin hedeflendiği görülmüştür. Ama bir bütün olarak bu plan
içeriği çok açık olarak AK Parti Hükümeti’nin görevlerini yapmasını
kısmen veya tamamen engellemeye yöneliktir." ifadesine de yer
verildi. CİHAN
Yorumlar