"Geleceği kadınlar şekillendirebilir"

Eğitmen Suna Okur, geleceği şekillendirecek olanların kadınlar olduğunu vurgulayarak, "Merhamet duygusu kadınla özdeşleşmiştir. Peygamberimiz (sas)'in 'Cennet anaların ayakları altındadır' sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının gününü kutlarım." dedi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Samsun Terme’de de çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Bahar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Belediye kültür Merkezi’nde kutlama yemeği düzenledi. Bahar Eğitim Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özer Özden’in açılış konuşmasının ardından eğitmen Suna Okur’un 'Ferdi hayatta kadın, aile hayatında kadın, sosyal hayatta kadın' sunumlarını yaptı

Bahar Eğitim Gönüllüleri ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Özer Özden, kadın olmanın azı çok yapabilmek olduğunu, merhamet sahibi olabilmek olduğunun altını çizdi. Özden, İstanbul Feshane tanıtım günlerinde karşılaştığı öğrencilerin önemli mevkilerde olduğunu görmenin kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, "Demek ki faydalı bir iş yapıyoruz." ifadesini kullandı.

Eğitmen Suna Okur ise Kadınlar Günü'nün çıkış noktasının, kadınların erkeklerle eşit ekonomik haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı olarak 8 Mart 1957 yılının kabul edildiğini kaydetti. Günümüzde kadınların rollerinin çok fazla olduğunu, her kadının birçok rolünün üstünde ya anne ya da anne adayı olduğunu hatırlatan Okur, toplumun temelinin aile olduğunu ailede de kadının rolünün çok önemli olduğunu söyledi. Geleceği şekillendiren kişilerin kadınlar olduğunu ifade eden Okur, şöyle konuştu: "Merhamet duygusu kadınla özdeşleşmiştir. Peygamberimiz'in 'Cennet anaların ayakları altındadır' sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının kadınlar gününü kutlarım. Günümüzde sosyal davranış kurallarının çok önem kazandığını görmekteyiz. Niçin nezaket ve görgü kurallarına ihtiyacımız var. Öncelikle bu kurallara uymak kendi ruh sağlığımız için gerekli. Çünkü insanın özünde sevgi ve saygı var. İnsan çirkin davrandığı zaman önce kendisi rahatsızlık duyuyor, yani insana yakışmayan bir davranışta bulunduğu zaman bu öncelikle insanı, kendisini rahatsız etmekte, sonra da toplumun sağlığı ve devamlılığı için ben kendimi seversem, sayarsam ilişkiler sağlıklı yürüyebilecek. Saygı ve sevgi çerçevesinde yürüyen ilişkinin tezahürü, ürünü başarı olabilir. Başarının temelinde de saygı ve sevgi olacak. Bu kurallar 'Bize ben değil biz demeyi öğrettiği için' şahsı ve toplumu bencillikten kurtarıyor. Bencilliğe ve bencilliğin pençesine düşen toplumlar başarılı olamadı, olamayacağı da bir gerçektir."

İnsanlara zarif ve saygılı davranmanın önce kendi mutluluğunu temin edecek olması açısından çok önemli olduğunu vurgulayan eğitmen Suna Okur, "Medeni ve zarif insanın özellikleri nelerdir? Medeni ve zarif olmanın temelinde de aslında 'tatlı dil güler yüz' vardır. Biz sıklıkla atasözlerimizde bunu görmekteyiz. İnsanlara zarif olmanın temelinde tebessümlü olmak var. İnsana en çok yakışan en ucuz aksesuar tebessümdür. Teşekkür ediniz, insanların hizmetlerini parayla satın alabilirim, ama kalplerini ancak teşekkürle alabilirim. Lütfen çocuklarınıza çok teşekkür ediniz ki onlar da teşekkür etmesini öğrensin. Çünkü çocuklarımız görerek öğreniyorlar. Sosyal davranış bozukluğu olan insan, sevdiklerinden ve toplumdan uzaklaşır. Medeni ve zarif insan ise sevdikleriyle ve toplumla yakınlaşır." şeklinde sözlerini tamamladı. Program ney dinletisi ve yapılan hediye programı ile sona erdi. CİHAN