Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası alanında radyoaktif kirlili temizlenmiyor

İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen, Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası alanında radyoaktif kirliliğin temizlenmesi için hiçbir adım atılmadı. 2012’de bölgede radyoaktif kirlilik yaşandığının ortaya çıkmasından sonra yapılan incelemeler...

Google Haberlere Abone ol
Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası alanında radyoaktif kirlili temizlenmiyor

İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen, Gaziemir’deki eski kurşun fabrikası alanında radyoaktif kirliliğin temizlenmesi için hiçbir adım atılmadı. 2012’de bölgede radyoaktif kirlilik yaşandığının ortaya çıkmasından sonra yapılan incelemeler ve hazırlanan raporlara rağmen radyoaktif atıkların temizlenmesi için adım atılmaması, bölgede yaşayanları da endişelendiriyor.

Radyoaktif atık bulunduğunun ortaya çıkmasından sonra üzerleri toprakla örtülmüş ve etrafındaki tel örgüler sağlamlaştırılmıştı. Bunların dışında herhangi bir önlem alınmadığını ifade eden Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Arif Ali Cangı, “Bölgede şu ana kadar hiçbir temizlik faaliyeti yapılmadı.” dedi. Eski kurşun fabrikası arazisine radyoaktif atıkların gömüldüğünün ortaya çıkması üzerine bölge toprakla kapatıldı. Bu bir işe yaramadı ve çevre etkilenmeye devam etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) yetkilileri, ayrı ayrı gelerek bölgede inceleme yaptı. Bakanlık yetkilileri, 2013 Ekim ayında bölgede yaptıkları denetimden sonra fabrikanın sahiplerine 5,7 milyon lira ceza kesti. Ayrıca, "Akülerdeki cüruflar, bu bölgedeki çeşitli yerlere gömülmüş. Bunların içinde de radyoaktif maddeler bulunuyor. Bu maddelerin içindeki radyoaktivite, bulaşmaya devam ediyor. Bu bölgelerin temizlenmesi gerekiyor.” diye ikaz etmişti.

Bu gelişmeden sonra bölgede TAEK yetkilileri de incelemeler yaptı, bölge tel örgülerle çevrildi. Ardından atıkların gömüldüğü araziye 10 bin 200 ton toprak atıldı ancak bunun işe yaramadığı, aylar sonra ortaya çıktı. Toprak altındaki maddeler yeniden reaksiyona geçti ve toprak radyasyon kusmaya başladı. Yeni atılan toprak da daha önce olduğu gibi siyaha döndü.

‘ATIKLARIN TEMİZLENMESİ İÇİN HİÇBİR ÇALIŞMA YOK’

Bölgedeki durumu yakından takip eden Cangı, eski kurşun fabrikası alanındaki radyoaktif atıkların temizlenmesi için herhangi bir çalışma yapılmadığını söyledi. Konuyla ilgili sorumlu kamu görevlileri ve şirket yetkilileri aleyhine açtıkları ceza davasının devam ettiğini belirterek, “Bölgede yer altı sularının ağır metallerle kirlendiğine dair bir rapor var. Halen kirliliğin devam ettiğine dair rapor var. Buna karşılık oranın temizlenmesi için herhangi bir adım atılmadı.” dedi. Bölgede radyoaktif kirlilik olduğunun ortaya çıkmasından sonra kamu kurumlarının aldığı iki tedbir bulunduğunu, bunlardan birinin toprakla kapatmak, diğerinin de tel örgülerle çevrelemek olduğunu aktaran Cangı, “Toprak atarak radyoaktif kirlilik önlenemez. Orada yaşanan, tam bir komedi. Bölgenin bir an önce temizlenmesi gerekiyor. İnsanlar hâlâ tehlike altında yaşıyor. Ne pahasına olursa olsun o atıklardan kurtulmak gerekiyor. Tehlikeli atıklar yeniden kusmaya başladı. Ciddi bir tehlike var. Ciddi bir halk sağlığı taraması yapılması gerekiyor. Havadan, sudan, topraktan numuneler alınıp takip edilmesi gerekiyor. Atıklar dururken civarında yaşayan insanların sağlıklarının güvencede olduğunu kimse söyleyemez.” şeklinde konuştu.

10 BİN METREKÜP NÜKLEER ATIK

Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise eski kurşun fabrikası arazisinde gömülü 10 bin metreküp nükleer atık olduğunu, bölgede yaşayan herkesin mutlaka sağlık taramasından geçirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Karababa, "Bunların buradan uzaklaştırılmasına, bertaraf edilmesine dair bir adım atılmadı. Bekliyoruz. Bunlar yapılmadan o bölgede güvence söz konusu olmayacak. En başta atıklar oradan temizlenmeli, paralelinde de toplumun ve çalışanların sağlığı açısından gerekli değerlendirmeler acilen yapılmalı." dedi.

RADYOAKTİVİTE NORMALİN ÜÇ KATI

Bölgedeki radyasyon oranının, normalin üç katı olduğu ortaya çıktı. Nükleer Savaşa Karşı Uluslararası Hekimler Birliği yetkilileri tarafından fabrika sahasının çevresinde radyasyon cihazıyla yapılan ölçümler, tehlikenin boyutunu ortaya koydu. Nükleer felaketlerin yaşandığı Çernobil ve Fukuşima'da incelemeler yapan birliğin Almanya Seksiyonu eski Genel Başkanı Dr. Angelika Klaussen ve röntgen uzmanı eşi Dr. Alper Öktem, fabrikanın çevresinde ölçümler yaparak, bölgede yaşayan vatandaşlarla görüştü. Çernobil ve Fukuşima'da nükleer radyasyonun insan sağlığına etkileri konusunda araştırmalar yapan Dr. Klaussen, doğada insanlar için normal değerin yılda 1 milisievert olduğunu, Gaziemir'deki fabrikanın yakınındaki patikada ise sürekli kalacak insan için yılda 2–3 milisievert olarak ölçüldüğünü söyledi. Bu miktarın riskli olduğuna dikkat çeken Klaussen, "Mutlaka sağlık taraması yapılmalı. Erken teşhis, tedavi için önemli. Gaziemir'de yapılacak sağlık taramaları, fabrikanın etkilerinin görünmesi ve takip edilmesi için önemlidir." diye konuştu. CİHAN

Yorumlar