Gaziantep'te fabrika atık suları tehlike saçıyor

Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi'nin, Nizip Çayı'na verilen kimyasal atık suları tehlike saçıyor. Fabrikanın bıraktığı kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah akan Nizip Çayı, yaklaşık 15 köyü tehdit ediyor. Daha önce akan çay ile tarım arazilerini suladıklarını belirten köylü vatandaşlar, şimdi hem arazilerinin kuruduğunu hem köylerde kanser oranının arttığını dile getirerek, yetkililerden yardım istiyor.

Nizip Çayı'ndaki simsiyah atık sular yüzünden arazisinde bulunan ceviz ağaçlarının kuruduğunu dile getiren Hasan Öztürk isimli çiftçi, yıllardır akan pis su ile mücadele verdiklerini ifade etti. 10 günde bir köye gelmesine rağmen kokudan köyde kalamadığını belirten Öztürk, insanların çocuğunun pis sudan kaynaklanan nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.

Daha önce akan çaydan tarım arazilerini suladıklarını dile getiren Boyluca Köyü Muhtarı Hasan Çelik ise yaklaşık 20 yıldır fabrikalardan akan simsiyah atık zehirli sudan tarım arazilerinin zarar gördüğünü ifade etti. Hiçbir ihtiyaçlarını göremediklerini belirten Çelik, “Ne bağımız kaldı, ne fıstığımız kaldı, ne de cevizimiz kaldı. Bırakın maddi olarak canımız da gidiyor. Buna devletimizin bir el uzatmasını rica ediyoruz.” dedi.

Daha önce verilen sözlerin tutulmadığını açıklayan muhtar Çelik, hem can olarak hem de mal olarak zarar gördüklerini ve yaklaşık 14 köyün zarar gördüğünü kaydetti.

Boyluca Köyü eski Muhtarı Mehmet Kaplan da konuyla ilgili şikayet dilekçesi vermesine rağmen yetkililer tarafında hala bir çözüm bulunmadığına dikkat çekti. Kaplan, “1992'den beridir bu suyun mücadelesini veriyoruz. Hiçbir netice alamıyoruz. Zenginin bir sözü, fakirin bin sözüdür. Bu atık su, ağaç koymayıp kuruttu, sebzeleri kuruttu. Kanserin ne olduğunu kimse bilmezdi, çoğu insana kanser teşhisi konuluyor.” şeklinde konuştu.

Başpınar Organize Sanayi Bölgesi'nden gelen akarsuyun canlı cansız her şeye zarar verdiğini belirten Şahin Kaplan isimli bir vatandaş da Soma'da yaşamını yitiren insanların bir anda zehirlendiğini, kendilerinin ise yavaş yavaş zehirlendiğine dikkat çekti. İş işten geçmeden yetkililerin gerekli önlemleri almasını isteyen Kaplan, “Maalesef köylerimizde kanser vak'aları arttı. Soma'da şehitlerimiz bir anda zehirlendiler, bizler ise burada yavaş yavaş zehirleniyoruz. İş işten geçtikten sonra yetkililer ne kadar tedbir edebiyatı yapsa da geçmiş olacak. Burada tabiat diye bir şey kalmadı, doğa kalmadı. Tarlalarımızı ekemiyoruz.” ifadelerine yer verdi. Biran önce fabrikalardan gelen atık sulara bir çözüm bulunmasını isteyen köylü vatandaşlar, yetkililerden yardım istedi.

Nizip Belediye Başkan Yardımcısı Salih Uygur, konuyla ilgili açıklamasında, bunun yıllardır yaşanan bir sorun olduğuna değindi. Uygur, organizeden gelen atık suların Nizip Çayı yoluyla sulama için kullanılan Hancağız Barajı'na döküldüğü bilgisini verdi. 20 senedir çevrenin kirlendiğine dikkat çeken Uygur, “Daha önce burada balıklar yaşıyordu, şu an hiçbir canlı kalmadı. Bu Nizip ölçekli bir sorun değil, bütün Gaziantep'in sorunu. Gerçekten ciddi bir kirlenme var. Kirliliğin kaynağı Organize Sanayi Bölegisi'dir. Köylüler yaşanan kirlilikle ilgili dava açtı, davalar da devam ediyor.” dedi.

GOSB yetkilileri ise şu açıklamayı yaptı: “Bizim bir arıtma tesisimiz var. Sanayi sularımız bizim direk Nizip Çayı'na gitmiyor. Arıtma tesisimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yayınladığı yönetmeliklere uygun olarak arıtma yapıyor. Biz atık suları Samözü Deresi'ne veriyoruz. Sürekli denetim altındayız zaten. Bu denetimlerde de olumsuz durumumuz olmadı. Bazı köylerde doğal kaynak ile bizden giden suların karıştığı gündeme geldi. O yerlerde GASKİ tarafından yapılan ihale ile atık sular boru hattı ile bir ayrım yapılacak.”

CİHAN