Fursov Andrey: Avrupa emekçi kimliğini kaybetti, erkekler tamir bile yapamıyor

Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimleri İlmi Bilgiler Enstitüsü Asya ve Afrika Bölümü Başkanı ve Sistem ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Fursov Andrey, Avrupalıların emekçi kimliğini kaybettiğini, Almanya'da erkeklerin yüzde 40'ının ev hanıml.

Google Haberlere Abone ol
Fursov Andrey: Avrupa emekçi kimliğini kaybetti, erkekler tamir bile yapamıyor

Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimleri İlmi Bilgiler Enstitüsü Asya ve Afrika Bölümü Başkanı ve Sistem ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Fursov Andrey, Avrupalıların emekçi kimliğini kaybettiğini, Almanya'da erkeklerin yüzde 40'ının ev hanımlığı yapmak istediği yönünde araştırmalar yapıldığını söyledi.

Uluslararası Antalya Üniversitesi tarafından düzenlenen 2. Rus-Türk Entelektüeller Buluşması Antalya'da başladı. Üniversite bünyesinde yapılan ve 5 gün sürecek çalıştayda, Rusya ve Türkiye arasındaki siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler ele alınacak. Çalıştayı, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Naumkin Vitaly Vyaçeslavoviç, Uluslararası Antalya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cihat Göktepe ve Türk-Rus Kültür Merkezi Genel Müdürü Dr. Arif Asalıoğlu organize ediyor.

Programın üçüncü gününde 'Türkiye-Rusya İlişkilerinde Kimlik Siyaseti ve Sosyo-Kültürel Boyut' konulu bir sunumda konuşma yapan Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimleri İlmi Bilgiler Enstitüsü Asya ve Afrika Bölümü Başkanı ve Sistem ve Strateji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Fursov Andrey, Avrupa ölçeğinde küresel bir değerlendirmede bulundu. Batılılara Avrupalılık kimliğinin teslim edilmemesi gerektiğini savunan Andrey, bunun nedeni olarak da Avrupa'nın ölmekte olan batı olduğunu belirtti. Bugünkü Avrupa'nın global süreçlere hizmet eden büyük bir kuruluş konumunda olduğunu belirten Andrey, "Orada hiçbir şey üretilmemektedir, Çin'de, Hindistan'da üretilmekte. Avrupa hiçbir şey üretmemektedir. Bir arkadaşım Oxford'ta yaşıyordu. Mutfağı tamir etmek zorundaydı. Bir süre başarısız teşebbüsten sonra bir Leh (Polonyalı) buldu da Leh ona tamirci olarak yardımcı oldu. Yani Avrupalılar emekçi kimliklerini kaybetmişler. Aynı zamanda aile kimliklerini de kaybetmişler. En büyük refah ülkesi Almanya'da erkeklerin yüzde 40'ı ev erkekliği yani ev hanımlığı yapmak istediği yönünde araştırmalar olmakta. Bu gerçekten bir kimlik krizi göstermekte. Dini kimliğinde bir kaybıdır aynı zamanda. Irk kimliğinin de kaybıdır. Irk kelimesinden korkmamak lazım." diye konuştu.

'RUSYA TÜRKİYE İLİŞKİLERİ ÜÇ TEMEK UNSUR ÜZERİNE KURULU'

Paneldeki diğer konuşmacı İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Süreyya Yiğit, Türkiye Rusya ilişkilerine değindi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın Rusya'yı 'kilit aktör' olarak gördüğünü belirten Yiğit, iki ülke arasından ilişkilerin üç temel unsur üzerine oturduğunu anlattı. Bu temel unsurları, ticaret, turizm ve enerji olarak sıralayan Yiğit, Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının arttığını, ancak buna karşılık ithalatın daha fazla olduğuna dikkat çekti. Bunun sağlıklı bir ticari ilişki olmadığını belirten Yiğit, "2011'de 30 milyar dolarlık bir rakam var. 2012'de ise 34.2 milyar dolar. Ticaretin artması güzel. Ticari ilişkilere baktığımız zaman şunu gözardı etmemeliyiz; Türkiye her bir Ruble ihraç ettiği zaman karşılığında 3 Ruble ithalat yapıyor. Yüzde 50'den fazla, dengeli bir ticari ilişki değil. Üçe bir. Her bir Ruble'ye karşılık 3 Ruble. Bu bağlamda Türk müteahhitlerin toplam işlerin hacmi 40 milyar dolar kadar. Bu Türkiye'den Rusya'ya giden yatırım. Rusya'dan bir banka Denizbank'ı satın aldı. Bunun önemi Rusya'nın Türkiye ekonomisine duyduğu güven. Ticari ilişki tripotun bir ayağı." dedi. İkinci unsurun da, turizm olduğuna değinen Yiğit, Rusya'nın turizm konusunda en çok Türkiye'yi tercih ettiğini söyledi. 2012'de 3.6 milyon Rus turistin Türkiye'ye geldiğini belirten Yiğit, son unsurun ise enerji olduğunu, Türkiye'de son yapılan yatırım ile bunun daha iyi anlaşıldığını ifade etti. CİHAN

Yorumlar