Fetal DNA testi, anne karnındaki bebeğin sağlığı hakkında bilgi veriyor

İleri yaşlarda anne olmak isteyenler, fetal DNA testi sayesinde hiçbir risk almadan bebeğin kromozom değerlerini öğrenebilecek. Antalya’da düzenlenen 12. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi ve 6. Akdeniz Ülkeleri Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu..

Google Haberlere Abone ol
Fetal DNA testi, anne karnındaki bebeğin sağlığı hakkında bilgi veriyor

İleri yaşlarda anne olmak isteyenler, fetal DNA testi sayesinde hiçbir risk almadan bebeğin kromozom değerlerini öğrenebilecek. Antalya’da düzenlenen 12. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi ve 6. Akdeniz Ülkeleri Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu Kongresi’nde konuşan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, eski testlerin yerini alacak yeni bir yöntemin geliştirildiğini ifade etti. Basit ve etkili bir yöntem olan fetal DNA testinin çok etkili, ancak çok pahalı olması nedeniyle henüz her yerde uygulanamadığını söyledi.

Prof. Dr. Demir’in verdiği bilgiler göre; özellikle ileri yaş hamileliklerde bebeğin sağlık durumu hakkında önemli bilgiler veren girişimsel tanı testi amniyosentez pek çok hamile kadının korkulu rüyası. Anne kanından yapılan ve kromozomal değerleri tespit eden fetal DNA testi ise amniosentez ve koryon villus biyopsisi (daha önce kullanılan testler) ile kıyaslandığında hiçbir riski taşımıyor.

Testin uygulanma şekline ilişkin bilgiler veren Demir şunları ifade etti: “Kan özel bir tüpte saklanarak, belli bir süreyi aşmaksızın, laboratuvara iletiliyor. Anne kanındaki fetal DNA özel bir platformda çoğaltılarak eldeki sağlıklı veya belirlenmiş kromozomal hastalıkları içeren şablonla kıyaslanıyor. Bu sayede kromozomal anomalisi olduğundan şüphelenilen sağlıklı fetuslar düşük riskine maruz kalmaz. İşlemin sonucunda fetusun sağlıklı olduğu ortaya çıkarsa, amnioseteze veya koryon villus örneklemesine gerek kalmamaktır. Bu teknikle şu an standart olarak en sık görülen 3 değişik kromozomal anomali değerlendirilmekte, klinik şüphe olursa bu sayı arttırılabilmektedir.”

Bu testin gebeliğin 5 ile 9. haftası arasında uygun olacağı bilgisini paylaşan Demir, bunun tercih edilme nedenini de şu şekilde açıkladı: “Günümüzde gebelikte bebekte down sendromu taraması neredeyse rutin olarak yapılmaktadır. Yapılan tarama testleri ile down sendromlu bebeklerin yaklaşık yüzde 15 ile 20'si saptanamamakta.”

Hamilelikte kansızlık konusuna da değinen Demir, gebelerdeki kansızlık erken doğuma ve bebekte gelişme geriliğine neden olduğunu aktardı. Gebelikte en sık görülen kansızlık tipi demir eksikliğine bağlı anemi olduğunu, demir olmadan yeni kan hücresi yapılamayacağını söyledi. Demir, “Anemisi olan gebelerde erken doğum oranının 2 kat arttığı gözlenmiştir. Aneminin en sık görülen etkisi ise bebeğin gelişmesinde ve büyümesinde gerilik yapmasıdır.” dedi.

Tüm gebelik boyunca bir gebenin toplam demir ihtiyacı bin miligram olduğu bilgisinin paylaşan Demir, “Çok az kadının gebelik öncesinden gelen demir depoları bu ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Kırmızı et ve yeşil sebzeler iyi demir kaynakları olmakla beraber, diyetle alınan demir miktarı da bu ihtiyaca cevap veremez. Bu nedenle gebelikte dışarıdan demir takviyesi adeta bir zorunluluk halini gelmiştir.” ifadelerini kullandı. Gebelerde kan şekerinin normale göre düşük düzeyde olduğunu anlatan Demir, kan şekeri testinin hayati bir önem taşıdığını söyledi.

Demir, son yıllarda toplumda kadın doğum uzmanı tercihlerinin değiştiğine dikkat çekti. Gebe bayanların hemcinsleri olan uzmanların kendileriyle ilgilenmesini tercih ettiklerini kaydeden Demir, bu neden dolayı bazı erkek kadın doğum uzmanlarının işsiz kaldığını açıkladı. Bu durumun Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda da (TUS) etkisini gösterdiğini hatırlatan Demir, “Eskiden çok yüksek puanlarla seçilebilen kadın doğum uzmanlığı artık çok düşük puanlarla seçilebiliyor. Bu alan artık hiçbir alan tutturmayanlar tarafından tercih edilmeye başlandı.” dedi.

CİHAN

Yorumlar