Festus Okey'in dosyası yeniden Yargıtay'a gönderilecek

Nijerya uyruklu Festus Okey'in, uyuşturucu madde bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra karakolda öldürüldüğü iddiasıyla polis memuru Cengiz Yıldız'ı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, Yargıtay'ın bozma kararı karşısında direnme kararı verdi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi Okey’in kardeşinin davaya müdahil olma talebinin kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin verdiği kararı bozmuştu. Dava dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilecek.

Nijerya'lı Festus Okey'in 20 Ağustos 2007’de uyuşturucu madde bulundurmak suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra gözaltına alındığı Beyoğlu Asayiş Şube Müdürlüğü'nde öldürülmesine ilişkin dava İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü. Davada polis memuru Cengiz Yıldız, yargılama sonunda 13 Aralık 2011 tarihinde taksirle adam öldürme suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kararı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi Okey’in ailesinin müdahillik talebinin kabul edilmemesini gerekçe göstererek kararı bozmuştu. Yargıtay, Festus Okey’in kardeşi Tochukwu Gameliah Ogu’nun maktülle biyolojik bağı araştırılarak müdahillik talebinin kabulü konusunda bir karar verilmesine hükmetmişti.

Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava bugün İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Duruşmaya sanık Cengiz Yıldız avukatı ile birlikte katılırken müdahillik talebinde bulunan Tochukwu Gameliah Ogu’yu temsilen de 10 avukat hazır bulundu.

Duruşma başlar başlamaz müdahillik talebinde bulunan avukatlarla Mahkeme heyeti arasında tartışmalar yaşandı. Avukatlardan Can Atalay, duruşma salonuna giremeyen vatandaşların olduğunu belirterek, aleniyet ilkesinin ihlal edildiğini ve bu şekilde yargılama yapılamayacağını söyledi. Avukat Atalay, bu kişilerin duruşma salonuna alınmasını talep etti. Mahkeme Başkanı ile avukatlar arasında bu konuda uzun süre tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı Eken, "Burası şov yeri değil. Şov yapıyorsunuz." diye avukatlara tepki gösterdi. Avukatların ısrarı üzerine dışarıda bekleyen ve duruşmayı izlemek isteyen kişilerin içeri alınmasına ilişkin talepler, duruşma salonunun fiziki durumu ve oturacak yer kalmaması gerekçe gösterilerek reddedildi.

Bazı avukatlar da konuya duyarla bazı sivil toplum kuruluşlarını temsilen müdahillik talebinde bulunduklarını söyledi. Avukatlarla Başkan Eken arasında bu konuda da tartışmalar yaşandı.

Bu sırada avukat Muhsin Kemal Şimşek, 'Biraz önce yaşanan gerginlikten dolayı kalbim sıkıştı. Tansiyonum yükseldi." diyerek duruşma salonundan çıkmak için izin istedi. Avukat Şimşek, duruşma salonundan ayrılırken "Neyin var, geçmiş olsun" diyen bazı izleyicilere "Birşeyim yok. Tutanağa geçsin diye öyle söyledim." cevabını vermesi dikkat çekti.

Mahkeme, sanık Yıldız ile avukatı Vehbi Kahveci’ye Yargıtay’ın bozma kararına karşı görüşü soruldu. Sanık ve avukatı "Takdir mahkemenin" cevabını verdi. Müdahillik talebinde bulunan avukatlar ise, Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasını istedi.

Mahkeme, kısa bir ara verdikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına karşın eski verdikleri kararda direnilmesine hükmetti.

Oy birliği ile kararı alan mahkeme, ilk verdiği kararın doğru olduğunda ısrar etmesi nedeniyle dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gidecek. Ceza Genel Kurulu, 4. Ceza Dairesi’nin mi yoksa yerel mahkemenin mi haklı olduğuna karar verecek.

Duruşmanın ardından müdahillik talebinde bulunan avukatlar Adalet Sarayı çıkışında basın açıklaması yaptı. Arkadaşları adına konuşan avukat Alptekin Ocak, mahkemenin, Yargıtay Ceza Dairesi'nin bozma kararına rağmen kendi kararlarında direnmeye karar verdiklerini söyledi. Türkiye'de kolluk kuvvetlerinin insanlık dışı mücadele ediyorsa adli makamlarca cezalandırılmasını istediklerini belirten Ocak, sonuna kadar bu davanın takipçisi olacaklarını açıkladı. CİHAN