Eskişehir Barosu: Yargının görevini yapması engelleniyor

Eskişehir Barosu, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile ilgili yapılan soruşturma sonrası hükümetin Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğe tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Eskişehir Barosu: Yargının görevini yapması engelleniyor

Eskişehir Barosu, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile ilgili yapılan soruşturma sonrası hükümetin Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğe tepki gösterdi. Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, hükümetin Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğin kuvvetler ayrılığına, hukuk devletine ve yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu söyledi. Bu değişikliğin iktidarın yargıyı tamamen egemenliği altına alma girişimi olduğunu vurgulayan Öztekin, "Bunun sebebi, yargının bağımsız kaldığı takdirde gerçekleri ortaya çıkaracağı kaygısıdır." dedi.

Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, operasyon sonrası Adalet Bakanı ile Başsavcı'nın görüşmesinin yargı bağımsızlığına müdahale olduğunu vurguladı. Başkan Öztekin, açıklamasında, "Soruşturma başladıktan sonra Adalet Bakanı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştüğü iddiaları karşısında Başsavcı açık ve net olarak 'görüşmedim' dememiştir. Görüşme varsa çok vahimdir, yargı bağımsızlığına müdahaledir. Yargı bağımsız ve tarafsız olmalı, ama öyle de görünmelidir. Sayın Bakan kamuoyuna çıkıp Başsavcı ile görüştüyse nerede görüştüğünü ve nelerin görüşüldüğünü açıklamalıdır." sözlerine yer verdi.

Emniyetteki görevden alma ve atamaları da tepki gösteren Başkan Öztekin, bu durumun soruşturmalara engellemeye yönelik olduğunu kaydetti. Başkan Öztekin, "17 Aralık 2013 tarihinde gözaltı ve diğer işlemlerle devam eden soruşturmayı ve aynı kapsamda olması beklenen muhtemel diğer soruşturmaları engellemeye yönelik olduğu açıkça ortaya çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Öztekin, 2. dalga soruşturmasında, Savcı Muammer Akkaş'ın dosyadan alınmasını ise yargı ve hukuk skandalı olarak değerlendirdi. Öztekin, şunları dile getirdi: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile ayrı bir soruşturma başlatıldığı ve aralarında önemli isimlerin de bulunduğu kişilerle ilgili savcılığın verdiği gözaltına alma, arama talimatının Emniyet Müdürlüğünce Adli Kolluk Yönetmeliği'ndeki son değişiklik gerekçe gösterilerek yerine getirilmemesi ve sonrasında uzun bir süredir dosyayı yürüten savcının dosyadan alınması bir yargı ve hukuk skandalıdır."

Emniyet birimlerinin adli soruşturmalarda adli kolluk görevlisi olarak savcının emir ve talimatı altında olduğunu vurgulayan Öztekin, sözlerine şöyle devam etti: "Savcının gözaltı ve diğer işlemlere ilgili talimatını yerine getirmemek ve soruşturmayı bu şekilde engellenmek, görevi kötüye kullanma suçudur. Şu anda kamuoyunda yeni atanan savcının (Deniz Feneri soruşturmasındaki gibi) gerekeni yapamayacağı endişesi vardır."

"İKTİDAR DENETLENMEK, YARGILANMAK, HESAP VERMEK İSTEMİYOR"

Yargının, iktidarın tüm işlem ve eylemlerini vatandaşlar lehine denetleyen, bu bağlamda temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olan en önemli kurum olduğunu anlatan Öztekin, iktidarın ise tam tersini yapma çabası içerisinde olduğunu ifade etti. Öztekin, şöyle dedi: "Maalesef yargı yürütme tarafından denetlenir hale gelmiştir. Kuvvetler ayrılığını, demokrasiyi, hukuk devletini, adaleti yok eden bu duruma hiç kimse sessiz kalmamalıdır. Adalet yok edilirse devletin yaşaması mümkün değildir. Çünkü adalet devletin temelidir. Hukukun nihai amacının adaleti gerçekleştirmek olduğu unutulmamalıdır. Hukuku, nihai amacından saptırıp, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının soruşturulmasını engellemenin, baskının, tehdidin aracı haline getirenlerin hukuk önünde hesap vereceğinden de kimsenin endişesi olmamalıdır." CİHAN

Yorumlar