Erdoğan: Kalbinden şefkat ve merhamet alınmış insan ceset gibidir

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye konusunda da, Irak konusunda da, Mısır, Filistin konusunda da hakkın, haklının, mazlumun yanında yer almaya devam edeceklerini belirterek, “Kalbinden şefkat ve merhamet duyguları...

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Kalbinden şefkat ve merhamet alınmış insan ceset gibidir

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye konusunda da, Irak konusunda da, Mısır, Filistin konusunda da hakkın, haklının, mazlumun yanında yer almaya devam edeceklerini belirterek, “Kalbinden şefkat ve merhamet duyguları alınmış insan ceset gibidir. Biz asla öyle olmayacağız. Ne pahasına olursa olsun bu zor zamanlarda kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince 5 Ocak Stadyumu'nda düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Kadir Gecesi'nin mazlumlar için kurtuluş olmasını temenni eden Erdoğan, Kadir Gecesi'nde ülkenin huzuru, kardeşliği ile birlik ve beraberliği için dua edilmesini istedi. Erdoğan, göreve geldikleri 2002’de dış ülkelerdeki mazlumlara yapılan yardımın 45 milyon dolar olduğunu, 12 yıllık süreçte bu rakamın 3,5 milyar dolara ulaştığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Balkanlar'dan, Güney Asya'ya kadar her yere el uzattıklarını, küllenmiş ilişkilerin canlandırıldığını ifade ederek, yardımların, petrol, maden gibi çıkarlar için değil, Allah rızası için yapıldığını kaydetti. Başbakan, “Kardeşlerimizin gönül hoşluğundan başka ölçümüz yok. Dünyaya sadece matematikteki 4 işlem penceresinden bakanlar, bunu anlayamaz.” diye konuştu.

Suriye, Irak, Mısır ve Filistin'de yaşanan saldırılar sebebiyle Ramazan sevincinin layıkıyla yaşanamadığını belirten Erdoğan, Ortadoğu’da Müslümanın Müslümanı Kelime-i Tevhid getirerek öldürdüğünü hatırlattı. Erdoğan, şunları söyledi: “Çekilen acılar, yaşanan trajediler, Türk'ü ile, Arabı ile Kürt'ü ile her kökenden, her inançtan insanın, hepimizin ortak acısı, ortak trajedisi. İslam dünyasında bir şeyler oluyor ve değerlerimizi kaybetmenin, değerlerimizi adeta yitirmenin bedelini ödüyoruz. Çünkü zalim, insanların kökenine, inancına bakmıyor. Bombalar, kurşunlar, açlık, sefalet, karşısına çıkan herkesi eziyor, etkiliyor. Ne yapacağız? Yyapacağımız tek bir şey var; İslam dünyasının bu zalimlere karşı el birliği, güç birliği yapması lazım. İçinde yaşadığımız coğrafyada son 100 yıldır akan kan hep Müslüman kanı oldu. Ezilen, horlanan, ötelenen, katledilen her zaman Müslümanlar oldu. Ne acıdır ki Müslümanların kanını akıtan her zaman gayrimüslimler olmadı. Hiç kuşkusuz, bu coğrafya üzerinde hesapları olanlar var. Müslümanların tefrika içinde olması için elinden geleni yapıyorlar ama bu tuzağa düşen ve aldananlar da hep Müslümanlar oldu. Bu coğrafya en başta şunu unuttu; Müslümanlar kardeştir. Bunun lafını yapıyoruz ama uygulamaya gelince yok. Bir Müslüman'ın diğer Müslüman'a malı, ırzı ve canı haramdır bizim değerlerimizde, dinimizde. Bu unutulduğu için, Hazreti Kur'an, Hazreti Nebi'nin emir ve tavsiyeleri göz ardı edildiği için, işte biz bu acıları ne yazık ki yaşıyoruz.”

“GÜÇLÜ OLANLAR KENDİLERİNİ HAKLI SANIYOR”

Başbakan Erdoğan, bugün Türkiye’de 1 milyon 150 bin civarında, Suriye'deki olaylardan kaçıp gelen Suriyeli olduğunu hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyada güçlü olanlar kendilerini her zaman haklı sanıyor. Hak veya haklı olmak güçte değildir. Biz her zaman şuna inandık. Hak ve haklı güçlüdür. Bunu savunmak durumundayız. Bir bünyede eğer bir uzuv ağrı çekiyorsa, bünyenin ona kayıtsız kalması mümkün değildir. Yanı başımızda kardeşlerimiz öldürülürken, kimse rehavet içinde olamaz, konfor içinde olamaz. Bizim inancımız, kültürümüz, tarihimiz, vicdanımız, kardeşlerimizin ya da mazlumun feryadına gözümüzü, kulaklarımızı, ağzımızı kapatmamıza engeldir. Suriye konusunda da, Irak konusunda da, Mısır, Filistin konusunda da, hakkın, haklının, mazlumun yanında yer almaya devam edeceğiz. Kalbinden şefkat ve merhamet duyguları alınmış insan, bir ceset gibidir. Biz asla öyle olmayacağız. Ne pahasına olursa olsun bu zor zamanlarda kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye’nin önünde yeni bir dönem açacağını anlatan Erdoğan, “Milletin, doğrudan seçerek göreve getirdiği Cumhurbaşkanı elbette daha önce aynı vazifeyi yapanlardan farklı olacak, farklı davranacaktır. Milletimizin teveccühüyle bu kardeşinizi getirmeniz halinde, sizlere Çankaya Köşkü'nde oturan değil, hükümetle birlikte, ülkemizin her meselesinin çözümünde, bir fiil çalışan, ter döken bir cumhurbaşkanı olacağımın sözünü veriyorum.” dedi.

Kendisinin böyle konuştuğunda birilerinin rahatsız olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şöyle şunları söyledi: “Kendileri bugüne kadar memleketin, milletin hayrı için hiçbir proje üretmemiş, çaba göstermemiş olanların, 'Ben çalışacağım, ter dökeceğim' diyen bir cumhurbaşkanından rahatsız olmaları aslında tabi normal karşılamak gerek. Keşke karşımızda sadece laf üreten değil, proje üreten, vizyon ortaya koyan bir muhalefet olsaydı. Muhalefetin kendisi ne ki adayları ne olsun.” CİHAN

Yorumlar