Erdoğan: Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun?

Beştepe'de muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazinin işlemlerini yapmayan kaymakama seslenerek, "Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun? Haddini bileceksin. Bilmezsen sana haddini bilidirirler" dedi

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun?

Sonhaberler | Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Külliyesi'nde düzenlenen muhtarlar toplantısında konuştu. Erdoğan, konuşmasında TBMM'de görüşmeleri devam eden anayasa değişiklik teklifine değinerek, yakın zamanda halkın önüne geleceğini umduklarını söyledi. Erdoğan, dünyanın hiçbir yerinde Türkiye kadar saldırı altında olmadığını ve bütün bu saldırılara rağmen ayakta kalabilen tek ülke olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gazilerinden birinin işlemlerini yapmayan kaymakamın kendisine şikayet edildiğini belirterek, "Ey kaymakam sen kimsin? Bugün o makamlarda oturuyorsan o gaziler sayesindedir. İşçişleri Bakanıma söyledim, gereği yapılacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhtarlar toplantısındak konuşmasından satırbaşları şöyle: 

Biz buralara hikaye ile gelmedik. Biz göçebe bir devlet değiliz. Arkamızda iki bin yıllık devlet geleneğimiz var. Dünya tarihinde zulümle büyüyen çoktur. Ama zulümle abad olan hiçbir lider hiçbir ülke yoktur. Biz büyüklerimizden, haksız davada zirve olmaktansa, haklı davada zerre olmayı yeğledik. Bugün yaşananlar evet canımızı yakabilir. Ama asla bizim için yıkım sebebi olmaz. Yunus Emre ne diyor. Ölürse ten ölür. 

Zaman zaman bazı şikayetler alıyorum. Bu gece öyle bir şikayet sebebiyle bir gazimizi aradım. Gazimiz evraklarını gönderiyor. Fakat evraklar işleme konmuyor ya da kaymakam tarafından kaale alınmıyor. Tabi şimdi ilçenin adını vermiyorum. Şimdi ben buradan sesleniyorum. Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun? Sen orda kalıcı mısın ya? O gazi kendini niçin feda etti? Bu vatan için feda etti. Köprünün üzerine niçin yürüdü. Bu vatan için yürüdü. Eğer sen şimdi o makamda varsan o gazi sayesinde varsın. Hadini bileceksin. Haa haddini bilmediğin zaman haddini sana bildirecekler. Nitekim İçişleri Bakanımıza da söyledim. Öyle zannediyorum ki gereği de yapılacaktır. Çünkü bizim şehitlere olan borcumuz farklıdır. Gazilerimize olan borcumuz farklıdır. 

Ne inanç özgürlüğüne, ne fikir özgürlüğüne, ne düşünce özgürlüğüne asla bugüne kadar yasak gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir.

Özgürlük, insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmektir. Biz onun mücadelesini veriyoruz. Özgürlük, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçer, özgürlük, Marmaray'dan geçer, Avrasya Tüneli'nden, Osmangazi Köprüsü'nden, şimdi yapılıyor, Çanakkale Köprüsü'nden, bir numaralı havalimanından geçer.

Türkiye'ye siyasi belirsizlik üzerinden diz çöktürmeye çalışanlar oldular. 

El Bab'daki kuşatma harekatı yoğun bir şekilde devam ediyor ve DEAŞ tamamen artık kaçıyor. PYD, YPG onlarla da bu mücadele kararlı bir şekilde sürüyor, sürecektir. Çünkü bizi tehdit eden hangi unsur varsa, o unsurları tehdit eden o bölgelerden temizleyeceğiz. Hep ne diyorum, 'terörden arındırılmış güvenli bölge.' Bu bizim hakkımız.

Çok kısa sürmesi gereken El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının arkasındaki sebeplerin de farkındayız. Herkesin bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var. Bizim başlarımıza çorap örmeye çalışanlar, kendi başlarına ördükleri ağın varkında değiller. Atalarımızın dediği keser döner sap döner gün gelir hesap döner. 

Her zaman söylediğimiz gibi, bizim fiziki sınırlarımız başkadır. Gönül sınırlarımız bambaşka.. Şu anda bizim 83,5 milyon nüfusumuz var. Rahmetli Abdürrahim Karakoç ne güzel söylemiş. Ellerin yurdunda çiçekler açarken, bizim ile kar geliyor. Bu hududu bize kimler çizmiş, dar geliyor dar geliyor kardaşım. Biz sınırlarımıza çizgi çizebiliriz ama bu gönlümüze sınır çizemeyiz. 

15 Temmuz'da Medine'de bir Müslüman kardeşimiz, televizyon izliyorlar, ne zamanki iş tersine dönüyor; kalkıyor oğluna diyor ki, "Oğul ne kadar paran var. Al gel" diyor. 92 yaşında bu anne. Valizde de var onu da al gel diyor. Oğul diyor eğer onlar o gece Türkiye'de başarılı olsalarda biz her şeyimizi kaybederdik. Sen şimdi git bu parayı Ravza-ı Mutahhara'daki fakir fukaraya dağıt. Bu millet vesiliyor. Çok seviliyor. Ama biz de tüm dünyadaki ümmeti çok seviyoruz. 

FETÖ operasyonlarında şu ana kadar 43 bin kişi tutuklandı. 93 bin kişi kamudan ihraç edildi. 

Yatırımları engellemek, yatırımcıları ürkütmek için her türlü yollar kullanılıyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere ülkemize karşı türlü tavırlar ortaya konuyor. Husumet derecesine varan tavırlarını saymıyorum. Ama bugün buradan söylüyorum. Ne rapor hazırlarsanız hazırlayın. Bizim raporlarımızın sahipleri buradadır. Hansın Georg'un hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ayşe'nin Ahmet'in Mehmed'in hazırladığı raporlar bağlar. Sanıyorlar ki Türk milletini bastırırız. 

Yok Güneydoğu şunun olacak, şurası bunun olacakmış, yok öyle şey. Şu anda Cudi'de kimler var Mehmedimiz var. Şehirlerde kimler var, polisimiz var. Gabar'da kimler var askerimiz var. Her yerde varız ve var olacağız. 

Bu ülkeyi etnik köken üzerinden bölemediler, mezhep üzerinden bölemediler, terör üzerinden bölemediler, ekonomi üzerinden bölemediler; artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Buradan ilan ediyorum. Türkiye savunma pozisyonunu terk ederek hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin gelip ülkemizde bizi terörle onunla bununla tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. Yılanın başı neredeyse gidip orada başını ezeceğiz. Suriye'deki operasyonlarımız bu kapsamda yapılıyor. 

Bizi gömmeye çalışanlara cevabımızı, bayrağımızı en yükseğe çıkararak, ezanımızı en gür sedaya ulaştırarak vereceğiz. Kimse merak etmesin Türkiye bu güce bu kararlılığa sahiptir. 

Yorumlar