Erdoğan Ayakkabı Kutusu İddialarına Değindi
Başbakan Erdoğan, yolsuzluk iddialarını yalanlarken Cumhurbaşkanlığı adayının önümüzdeki hafta ilan edileceğini söyledi.
Google Haberlere Abone ol
AK Parti Grup Toplantısında konuşan Erdoğan; "Bu şebekenin yargı
içindeki maşaları ile nasıl hukuk cinayeti işlediklerini geçmişte
fark edilebilmek kolay değildi. Mağdurlar, maruz kaldıkları zulmü
biliyorlar da ama ateş düştüğü yeri yakıyor bizim de milletin de
gerçeklerden haberdar olmamız çok ustaca engelleniyordu"
dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup
toplantısında konuştu. Erdoğan, yurt dışında yaşayan Türk
vatandaşlarının Cumhurbaşkanlığı seçiminde bulundukları ülkede oy
kullanabileceklerini söyledi. Yurt dışında oy kullanma sürelerin 2
gün ile 4 gün arası olacağını açıklayan Erdoğan, yurt dışında oy
kullanma tarihlerinin de farklı olacağını dile getirdi. Başbakan
Erdoğan, ilk tur seçimlerinin 31 Temmuz-3 Ağustos, ikinci tur
seçimlerinin ise 17-20 Ağustos arasında gerçekleşeceğini
kaydetti. MHP lideri Bahçeli'nin bugün grup toplantısında
yaptığı konuşmayı eleştiren Başbakan Erdoğan; "Baştan aşağı,
tamamiyle ağzından salyalar akıyor. Ama biz öyle konuşmayacağız. Ve
tamamiyle bir müfteri edasıyla yaptığı bir konuşma, iftiralarla
dolu. 16-17 yıldır o partinin başındasın, geldiğin yer ortada.
MHP'li kardeşlerime hep sesleniyorum, MHP'yi küçülten bu adamla bir
yere varamazsınız. Bu adam siyasette
çırak bile olamadı ve olamayacakta. Yapısı buna müsait değil. Bunun
varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir"
dedi. "AYAKKABI KUTULARININ İÇİNE MİLYARLARCA NE AVRO NE
DOLAR SIĞMAZ" Erdoğan, Bahçeli'nin yolsuzlukla ilgili
iddialarını yalanlayarak şunları söyledi; "Kalkıp evladıma hazine
arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum,
terör örgütünün başıyla aynı sofrada oturup oturmamaktan
bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın,
adisin. 3,5 yıl bu ülkede Başbakan Yardımcılığı yaptın ve takımın
yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Düzce depremlerinin
altında kalan sensin. Oraları ayağa kaldıramadınız. Bu ülkede faiz
lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Bu ülkede CHP'nin
yavrusu DSP ile beraberdiniz. Ziraat Bankası'nı, Halk Bankası'nı
batırdınız. Vakıfbank'ı kapanacak hale getirdiniz. Biz Halk
Bankası'na kişiliğini kazandırdık. Esnafa yüzde 47 ile kredi
verirken biz adete bunları adeta sıfırladık. Bu halka zulmeden siz
oldunuz, biz ise bu zulmü kaldırdık. Farkımız bu. İkide bir
ayakkabı kutularıyla konuşanlara sesleniyorum; Ayakkabı kutularının
içine milyarlarca ne Avro ne Dolar sığmaz. O ancak sizin
kasalarınıza sığar. Siz önce, bir defa bunu ortaya koyun. Bugünkü
konuşmasıyla alakalı da, ben de gerekli olan davalarımı yine
açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na 'köksüz' diyecek
kadar kökten binasip olan bir kişi bunun hesabını verecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na despot diyen bir adam bunun
hesabını verecektir. Türkiye böyle birileri aranıyorsa, aynaya
baksınlar." "KENDİLERİ GULYABANİ OLMAYA
BAŞLADILAR" Konuşmasında HDP'yi de eleştiren Erdoğan, HDP'nin
silahlarla korkutarak siyaset yaptığını savundu. Erdoğan şunları
söyledi; "Çünkü arkalarında silahlı bir terör örgütü vardı.
Silahların sustuğu bir ortamda siyaset
yapamıyor olmanın hırçınlığını taşıyorlar. Ellerindeki Gulyabaniler
birer birer gittiği için artık kendileri Gulyabani olmaya
başladılar. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu milleti korkutmak için
kullanılan tüm vasıtaları tek tek ortadan kaldırmaya devam
edeceğiz." "BİZİM DÖNEMİMİZDE GÜÇ KAZANDIKLARI İDDİASI TAMAMEN
ASILSIZ BİR İDDİADIR" Başbakan Erdoğan, cemaate dönük
eleştirilerini yineleyerek şunları kaydetti; "Yaklaşık 40 yıl
boyunca cemaat maskesi altında ince ince bir ihanet şebekesinin
inşa edildiğini gördük. Bu şebeke öyle bir noktaya geldi ki, benden
olmayanın faaliyet hakkı hatta yaşam hakkı dahi yoktur demeye
başladılar...Kendileri gibi düşünmeyen herkesi son derece iğrenç
metodlarla saf dışı bırakmaya başladılar... Bunların bizin
dönemimizde büyüdükleri, güç kazandıkları iddiası tamamen asılsız
bir iddiadır. 12 Eylül darbesine bakın, 28 Şubat darbesine bakın,
bunların oradan güç devşirdiğini görürsünüz. Sadece Türkiye'deki
darbecilerden değil, uluslararası bazı çevrelerden, özellikle
istihbarat örgütlerinden güç devşirdiğini görürsünüz. Her işlerinde
tedbir adı altında o 40 yıllık gizlenme taktiklerini kullandılar.
Bu şebekenin yargı içindeki maşaları ile nasıl hukuk cinayeti
işlediklerini geçmişte fark edilebilmek kolay değildi. Mağdurlar,
maruz kaldıkları zulmü biliyorlar da ama ateş düştüğü yeri yakıyor
bizim de milletin de gerçeklerden haberdar olmamız çok ustaca
engelleniyordu. İşte böcek soruşturması, Bazıları 'neden 2 yıl
beklediniz' diye soruyor. Biz 2 yıl beklemedik, ama onlar maşaları
yoluyla 2 yıldır bu soruşturmanın üzerini örtüyor, bugün de hala
üzerini örtmenin ahlaksızca mücadelesini veriyorlar. Biz bunun
takipçisiyiz." "ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ OLMASA, ŞU ANDA DIŞARI
ÇIKANLAR HALEN İÇERİDE OLACAKLARDI" Erdoğan, 2010 yılındaki
Anayasa referandumunun tahliyelere zemin hazırladığını kaydererek;
"Sırf kendileri gibi düşünmüyor diye, sırf onları deşifre ediyor
diye, masum insanları dahi nasıl zindana attıkları tek tek ortaya
çıkıyor. Darbeyle, darbe girişimleriyle mücadele ediliyor görüntüsü
altında gerçek zanlıların yanında masum insanların da nasıl mahkum
edildiği bugün tek tek ortaya çıktı. 2010 yılında yaptığımız
Anayasa değişikliği bugün geçte olsa hatadan dönüşün vasıtası
olmuştur. O Anayasa değişikliği olmasa, şu anda dışarı çıkanlar
halen içeride olacaklardı. Bugün Evet, Hayır'cılara yaradı.
Bazıları cezaevinden çıkınca oradan intikam ifadeleriyle bağırıp
çağırıyorlar. Sen bir defa intikam ifadelerini bırakta kendine gel,
daha hala kendine gelememişsin. E ne olacak, kılavuz ortada
kendileri de ortada" diye konuştu. "ORTAYA DAHA ÇOK
BİLGİ, BELGE ÇIKACAK" Yargıda çok ciddi bir itibar kaybı
olduğunu dile getiren Erdoğan; "Anayasa Mahkemesi, o Anayasa
değişikliğinde HSYK seçimleriyle ilgili değişikliği yapmasa, yargı
şu an bu kadar tartışılıyor olmayacaktı. Çok ciddi bir itibar kaybı
var. Güvenilirlik diye bir şey kalmadı. Böyle bir durum var. Onun
için yargının kendini check etmesi gerekiyor. 2010 yılına kadar CHP
zihniyeti yargıda egemenliğini sürdüyordu. 2010 yılından sonra da
CHP'nin yol arkadaşı olan Pensilvanya şebekesi yargıda egemenliği
ele geçirmeye çalıştı. Biz buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Yargı
birilerinin arka bahçesi değil, söz verdiğimiz gibi milletin
yargısı olacak. Ortaya daha çok bilgi, belge çıkacak. Yargı,
emniyet içinde nasıl vicdan dışı komplolara giriştikleri tek tek
ortaya çıkacak. Ben yargının içinde milliyetperver olan yargı
mensuplarına güveniyorum. Bu süreci onlar, inşallah aslına
dönüştürecekler" ifadelerini kullandı. "KOYMADIKLARI DA
NE MALUM?" Böcek soruşturmasını değerlendiren Erdoğan; "Bir
ülkenin başbakanın ofisine dinleme cihazı koyulması sadece
başbakana değil, o ülkenin tamamına yapılmış çok büyük bir
ihanettir. Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir
millete neler yaptılar, yapıyorlar. Onbinler kişiyi dinlemişler. Bu
ülkede birileri çıkıp polis üniforması içinde başbakanın ofisine
dinleme cihazı koyuyorsa yarın gidip hakimin savcının yatak odasına
kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları da ne malum? Bunu açıkca
söyledim. Çekinmediler, bunu da yaptılar" dedi. "KİTAP YAZMA
HAZIRLIĞI YAPTI DİYE İNSANLAR MAHKUM EDİLİYOR" Erdoğan,
"Pensilvanya çetesi hakkında yazı yazdılar diye hergün gazeteciler
savcıya ifade veriyorlar" diyerek şunları kaydetti; "Pensilvanya
şebekesi hakkında kitap yazma hazırlığı yaptı diye, bakın kitap
yazdı diye değil, hazırlığını yaptı diye insanlar mahkum ediliyor.
Ama başbakanın ofisine dinleme cihazı koyan zanlılar, Dışişeri
Bakanlığı'ndaki en mahrem toplantının dinlenmesinden haberi olanlar
ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyoruz. Biz bu
ifadelerimizle yargıya müdahale etmiyoruz, tam tersine yargıya
görevini hatırlatıyor, yargıya çok ciddi bir sorunun varlığını
gösteriyoruz. 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta biz dik durmasaydık ortada
yargı diye bir şey kalmayacaktı. Selam örgütü diye bir şey
uydurdular. Şahsımı örgüt lideri yaparak hazırladıkları fezlekeyle
kendilerine tabi olmayan kim varsa alıp
götüreceklerdi." "MİLLİ İRADENİN KARŞISINDA DEVLET İRADESİNİ
TEMSİL EDEN BİR CUMHURBAŞKANI MAKAMI
OLMAYACAK" Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 47 gün, adaylık
başvurusu için ise 10 gün kaldığını dile getirerek; "Son
değerlendirmeleri, istişareleri yapıp, adayımızı 1 Temmuz Salı günü
açıklayacağız. Hemen ardından daha yoğun şekilde yollara revan
olacak, milletimizden adayımız için yetki isteyeceğiz. Biz daha
detaylı, daha anlaşılır biçimde bu seçimin önemini milletimizle
paylaşacağız. Artık seçilmiş hükümetin, yani milli iradenin
karşısında devlet iradesini temsil eden bir Cumhurbaşkanı makamı
olmayacak. Bir protokol makamı olmayacak. Anayasa'nın verdiği
yetkileri, milletin verdiği yetkiyle bütünleştiren bir
Cumhurbaşkanı olacak. Bugüne kadar hükümet milleti, Cumhurbaşkanı
devleti temsil ediyor gibi bir konumlama yapılmıştı. Devlet ile
millet arasındaki bu mesafeyi de kaldırıyoruz. Seçilmiş hükümetle
seçilmiş Cumhurbaşkanı birlikte ülkeyi idare edecek, devlet ve
millet tam manasıyla kucaklaşmış olacak" diye
kaydetti. "GANİMET PAYLAŞIMI PEŞİNDE OLMAYI ARZU ETMEK ASLA
BİZİM ŞİARIMIZ DEĞİLDİR" Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin
'kulislerin partisi' olmadığını kaydederek şunları söyledi; "Baki
olan davalar, fanilerden öte hizmetkarlarıyla yürür. Önemli olan
şahıslar isimler değil muhtevadır. Allah’a çok şükür mayası sağlam,
ilkeleri politikaları sağlam bir partimiz var. AK Parti şahıslara
göre istikameti değişen değil, şahıslara istikamet belirleyen bir
partidir. AK Parti başta parlamento grubu olmak üzere tüm
teşkilatımız olmak üzere, kulislerin bir partisi olmamalıdır,
olamaz. Şunu da açıkça söylüyorum: Uhud'ta ganimet paylaşımı
peşinde olmayı arzu etmek asla bizim şiarımız değildir, olamaz.
Bizim hedefimizde sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015’ten
sonrası nasıl gidecek, bunları konuşmanın yanlış bir yaklaşım türü
olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu dava milletin davasıdır. Bırakın
küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Küçük tuzakların
peşinden muhalefet koşsun. Biz büyük bir dava çınarının kollarıyız,
büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden
küçük insanlar koşar." "ADAYIMIZI 1 TEMMUZ SALI GÜNÜ
AÇIKLAYACAĞIZ" Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin açıklama
yapan Erdoğan; "Son değerlendirmeleri, istişareleri yapıp,
adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız"
dedi. Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin
'Pınarhisar'da yattığın günleri arayacaksın' sözlerine tepki
gösterek şunları söyledi; "Ey Bahçeli, o Pensilvanya'daki yatışımın
nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak.
Pınarhisar günleri, senin düşündüğün günler değil zaten. Eğer bizim
için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. CHP -
MHP bu Pensilvanya çetesinin arkasında duruyor. CHP'yle MHP'yle
işlerini görecekler, son kullanma tarihleri geçince onları da
sırtlarından hançerleyecekler. Kim bunlarak karşı dik duracak?
CHP'nin eski genel başkanına kurdukları tuzağın aynısını şimdiki
genel müdüre kurmayacaklarını mı zannediyorsunuz? Kılıçdaroğlu, o
kasetle geldi, o kaset olmasa kendisi bugün buralarda olmayacaktı.
Bunlar kasetlerle gelirler kasetlerle giderler. MHP'li vekillere
kurdukları tuzağın aynısını Bahçeli'ye kurmayacaklar mı? Yıllarca
CHP Genel Merkezi'ni, MHP'yi dinlemişler. Bu Pensilvanya çetesi var
oldukça o kayıtları da muhafaza edecek. Gün gelecek CHP'yi, MHP'yi
yeniden dizayn etmek, bunlar için önemli, o kayıtlarda ortaya
çıkacak
Yorumlar