Emre Uslu: Başıma bir iş gelirse Karaman’ın fetvası nedeniyle gelecek
Taraf yazarı Emre Uslu, “Kamuya ait zararı önlemek için bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır.
Taraf yazarı Emre Uslu, “Kamuya ait zararı önlemek için bir
şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır.” şeklindeki
fetvasıyla tartışmalara sebep olan yazar Hayrettin Karaman’la
arasında yaşanan yazı polemiğini köşesine taşıdı. Karaman’ın
yazısına atıfta bulunan Uslu, “Karaman bir fetva daha vermiş:
'Yalan söyleyen, iftira ve hakaret eden kimseye İslami kaynaklarda
fâsık denir, fâsık ahlaksızdır, ahlaksız da şerefsizdir. Bu kişinin
şahitliği kabul edilmez, sözüne inanılmaz, kamu görevinde istihdam
edilmez, devletin uygun gördüğü şekilde cezalandırılır.' Burada
Karaman şahsım için 'devletin uygun gördüğü şekilde cezalandırılır'
diyerek ölüm fetvası vermiş. Zira bu ülkede devletin yazarlara
nasıl cezalar öngördüğünü biliyoruz. Son örnek Hrant Dink.
Hatırlatayım; Karaman daha önce de 'kamuya ait zararı önlemek için
bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır' yazmıştı. Başıma
bir iş gelirse Karaman’ın fetvası nedeniyle geleceğini belirtmek
isterim.” ifadesini kullandı.
Emru Uslu’nun konuyla ilgili Traf’ta yayınlanan yazısı şöyle:
"Geçenlerde hükümet çevrelerinin ve medyasının ipe sapa gelmez
yalanlarını sorgulamak için bir twit atıp 'Hayrettin Karaman’a
soru; rüşvet için Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürülmesi için fetva
verdin, tamam. Yalan söylemek için fetva verdin mi, bir anlatsan'
diye sormuştum. Karaman, küfürlü bir fetva ile cevap vermiş.
Küfürlü fetva mı olur? demeyin. Karaman vermiş işte: 'İki konuda
fetva vermediğimi yazdım, ayrıca savcıya da ifade verdim. Buna
rağmen hâlâ o sakızı çiğneyen kimse kötü niyetlidir, yalancı,
fâsık, ahlaksız ve şerefsizdir' demiş.
Hatırlayalım. Hükümete yakın vakıflara zorla toplanan paraların
rüşvet olması için 'alan kamu görevlisi olacak, aldığını kendisi
veya yakınları için alacak ki buna rüşvet densin. Hayrî vakıflar
şahıslara hizmet etmez, kamuya hizmet eder, vakfa gelen yardım da
kurucu ve yöneticilerin olmaz, vakfın kamu menfaatine yönelik
hizmetlerine harcanır' fetvası ortada duruyor. Karaman'a göre
belediyenin sosyal tesislerini bile Başbakan’ın oğlunun vakfına
devredip, orada öğrenci başına 15 bin TL ücret alan bir okul
açılması kamu hizmeti oluyor. Demek ki Karaman’ın fetvasını 'yanlış
anlayan' sadece ben değilmişim. Siyasi partiler, profesörler hatta
devletin savcısı bile 'yanlış anlamış' ki savcıya ifade vermiş.
Kendini fetva makamı gören bir profesör devletin savcısının bile
yanlış anlayacağı bir fetva vermişse kusur fetvayı yanlış anlayan
da değil o fetvayı verendedir. Kendi kusurunu başkasına kin
kusarak, küfür ederek kapatamaya çalışana da hoca değil, küfürbaz
denir. Küfürbaza tavsiyem şudur: 'Dil kalbin aynasıdır; dilini
kontrol et, ihtimaldir ki kalbin doğru yerine gelir.'
Karaman bir fetva daha vermiş: 'Yalan söyleyen, iftira ve hakaret
eden kimseye İslami kaynaklarda fâsık denir, fâsık ahlaksızdır,
ahlaksız da şerefsizdir. Bu kişinin şahitliği kabul edilmez, sözüne
inanılmaz, kamu görevinde istihdam edilmez, devletin uygun gördüğü
şekilde cezalandırılır.' Burada Karaman şahsım için 'devletin uygun
gördüğü şekilde cezalandırılır' diyerek ölüm fetvası vermiş. Zira
bu ülkede devletin yazarlara nasıl cezalar öngördüğünü biliyoruz.
Son örnek Hrant Dink. Hatırlatayım, Karaman daha önce de 'kamuya
ait zararı önlemek için bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze
alınır' yazmıştı. Başıma bir iş gelirse Karaman’ın fetvası
nedeniyle geleceğini belirtmek isterim. Zira Karaman’ın diğer
fetvaları gibi, katliam fetvasını uygulamaya koyacak çok cellât var
bu ülkede…”
CİHAN
Yorumlar