Emniyet Müdür Yardımcıları, gazete ve soruşturma savcısından şikayetçi oldu

'Yasadışı dinlemeler' iddialarıyla haklarında Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılın 9 polisten Emniyet Müdür Yardımcıları İ.B., ve E.Y., 'il il dinlenenlerin listesi' başlığı altında haber yapan Star gazetesi, haber.stargazete.com.t,...

Google Haberlere Abone ol
Emniyet Müdür Yardımcıları, gazete ve soruşturma savcısından şikayetçi oldu

'Yasadışı dinlemeler' iddialarıyla haklarında Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılın 9 polisten Emniyet Müdür Yardımcıları İ.B., ve E.Y., 'il il dinlenenlerin listesi' başlığı altında haber yapan Star gazetesi, haber.stargazete.com.t, www.aksam.com.tr, www.haber.sabah.com.tr haber sitelerinin sorumlu müdürleri ile 'devlet sırrı niteliğindeki belgeleri' bazı gazetelere servis eden kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

İki Emniyet Müdür Yardımcısı avukatları İsa Ayanoğlu aracılığıyla 'Gizliliği ihlal' şikâyet dilekçelerini Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu’na sundu. Adı geçen geçen yayın organlarının şikâyete konu bilgi ve belgeleri kanun gereği zimmetinde tutan kamu görevlilerinin ilgili yönetmeliğe göre 'gizlilik esasına göre' tutulan bilgileri ifşa ederek, gizliliği ihlal suçunu işlediğini ileri süren Ayanoğlu, dilekçesinde “Yönetmelikte belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini tespit edemez, dinleyemez, sinyal bilgilerini değerlendiremez ve kayda alamaz. Elde edilen bilgi, belge ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik esastır. Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları kısmen veya tamamen yok eden, tahrip eden veya bunlar üzerinde sahtecilik yapan veya geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanan, hileyle alan veya çalan kimseye sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir. (Madde 326-1)” dedi.

SAVCI ALİ DOĞAN HAKKINDA 100’ER BİN LİRA MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

Emniyet Müdür Yardımcıları İ.B. ve E.Y., soruşturmayı yürüten savcı Ali Doğan’dan da şikayetçi oldu. Avukatları aracılığı ile Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ayrı ayrı başvuran İ.B. ve E.Y., 'Hukuka aykırı davranışlarıyla' manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Ali Doğan'dan, 100'er bin lira manevi tazminat davası açtı.

Müdürlerin avukatı İsa Ayanoğlu, suç duyurusu dilekçesinde özetle şu gerekçeleri öne sürdü: “Müvekkillerimin istihbarat şube müdürü olarak görev yaptığı dönemde yasadışı olarak dinlendikleri iddia edilenlerin isimlerinin Star Gazetesi'nde liste halinde verilmesinin üzerine bu haber ihbar kabul edilerek dinleme iddialarının bir kısım mağdurlarının şikayeti ile 2014/20181 numara ile soruşturma başlatılmıştır. Müvekkillerimin suçlamalar arasında terör örgütü kurma veya üyesi olma gibi bir suç olmamasına karşın Başsavcı Vekili Ali Doğan’nın talimatıyla ifadeleri Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube’sinde alınmış. Gerek adli tıpa gerekse de adliyeye TEM Şube yelekleri giymiş ekiplerce götürülmesi ve bu şekilde görüntü alınması sağlanarak müvekkiller kamuoyuna terör suçlusu gibi yansıtılmıştır. Nitekim bir çok gazete ‘paralel örgüt çökertiliyor’, ‘Paralellerin inine girildi’ vb. başlıklarla olayı terörist bir grubun yakalanması şeklinde haber yapmıştır. Elbette ki bu basın yayın organlarının kendi özel kasıtlarının da etkisi ile olmuştur. Ancak gerek bu algıyı oluşturmak, gerekse de verilen yalan haberlere dayanak oluşturmak bakımından Başsavcı Vekilinin yasaya aykırı olan bu talimatı önemli bir etken olmuştur."

8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz üzerine vermiş olduğu tahliye kararın kesin olmasına rağmen savcının kanuni imkan bulunmadığı halde bu karara dahi itiraz ettiği savunulan dilekçede, "Kararı veren Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi, böyle bir itirazın olamayacağı ve kararın kesin olduğu vurgusu yaparak itirazı reddetmiştir. Bununla da kalmayıp davalı, böyle bir yol bulunmamasına rağmen Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunmuştur. Başsavcı vekili bu olayda 4483 sayılı kanunun açık hükümlerini ihlal etmekten geri durmazken; kanunda mevcut olamayan bir itiraz biçimi oluşturma gayreti içerisine girerek kamu hukukunun temel ilkelerine aykırı davranmıştır. Böyle davranarak müvekkillerime karşı gayri kanuni bir tavır aldığını ortaya koymuştur.” ifadelerine yer verildi.

SAVCI DOĞAN HAKKINDA HSYK’YA SUÇ DUYURUSU

Emniyet Müdür Yardımcıları İ.B. ve E.Y. savcı Ali Doğan’ı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) da şikayet etti. Avukat İsa Ayanoğlu, tarafından HSYK 2. Daire Başkanlığı’na verilen dilekçede, şöyle denildi: “Müvekkillerimin Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/20181 numaralı soruşturma dosyasında şüpheli sıfatıyla bulunmaktadır. Soruşturmayı yürüten Başsavcı Vekili Ali Doğan davada tarafsızlığını yitirdiğini daha önceki hukuka aykırı uygulamalarıyla ortaya koymuştu. Nitekim buna ilişkin olarak Yüksek Kurulunuza 22.04.2014 tarih ve 37007 sayı ile müracaatta bulunmuştur. Bu şikâyetimizden sonraki bir tarihte müvekkiller hakkında iddianame düzenlenerek Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuştur. Halen bu tarih itibariyle iddianame kabul edilmiş değildir. Buna karşın müdafi olarak görev yaptığım dosyanın iddianamesine henüz ulaşamamışken ince detaylarına kadar Yeni Şafak, Star ve diğer bazı medya kuruluşlarından yazılı ve görsel olarak öğrenmiş olmanın trajik üzüntüsünü yaşıyoruz."

CMK 157. maddesine göre soruşturma aşamasındaki usul işlemlerinin gizli olduğunu belirtilen suç duyurusunda, "Gizliliğin ihlali ise TCK 285’de suç olarak tanımlanmıştır. Müvekkillerim hakkındaki henüz kabul edilmemiş olan ve bu nedenle de usulü işlem mahiyetindeki iddianamenin tarafımıza verilmemesini kanun gereği uygun buluyoruz. Aynı hassasiyetin şikayet olunan tarafından gösterilmemiş olması, sorumluluğundaki usulü işlem mahiyetindeki iddianamenin basına detaylarıyla servis edilmiş olması müvekkillerim hakkındaki masumiyet karinesini yerle bir etmiş ve adeta azılı suçlular gibi yansıtılmasına sebep olmuştur. Şüpheli müdafisi olarak tarafımıza verilmeyen iddianamenin nasıl basına servis edildiğini, bunun gizliliğin ihlali suçuna vücut verdiğini, şikayet olunanın adeta bir hırs ve kin duygusuyla hareket ederek müvekkilleri kamuoyunun gözünde itibarsızlaştırma çabasının bulunduğunu, bunu yasal görevini yasadışı şekilde kullanarak yaptığını ve bu şekliyle başka bir suç olan görevi kötüye kullanma suçunu işlediğini düşünmekteyiz.” CİHAN

Yorumlar