Emekli emniyet mensupları: Yetişmiş kadrolara yazık oluyor

Emniyet Teşkilatı Emeklileri ve Hukukun Üstünlüğü Platformu, Türkiye genelinde yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası emniyet teşkilatında gerçekleştirilen görev değişikliklerinin mağduriyetlere yol açtığını açıkladı.

Google Haberlere Abone ol
Emekli emniyet mensupları: Yetişmiş kadrolara yazık oluyor

Emniyet Teşkilatı Emeklileri ve Hukukun Üstünlüğü Platformu, Türkiye genelinde yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası emniyet teşkilatında gerçekleştirilen görev değişikliklerinin mağduriyetlere yol açtığını açıkladı. Platform üyeleri, “Yetişmiş kadrolara yazık oluyor. Kırılan kalpler, yaralanan gönüller bir an öne sarılmalıdır.” dedi.

Barcelo Eresin Topkapı'da basın toplantısı düzenleyen Emniyet Teşkilatı Emeklileri ve Hukukun Üstünlüğü Platformu üyeleri, değişikliklerin teşkilat içerisinde ayrışma ve güvensizlik oluşturduğunu söyledi. Emniyet mensuplarının yaşadığı mağduriyetlerden üzüntü duyduklarını belirten platform sözcüsü Avukat Ömer Turanlı, "Ne polis teşkilatımız ne de kendilerini ispatlamış meslekteki arkadaşlarımız, özveri isteyen çalıştıkları yerlerden başka yerlere adeta sürgün gibi gönderilmeyi, zan altında bırakıcı ithamlarla yapılan muameleleri hak etmiyorlar." dedi.

Devletin milyarlarca lira harcayıp kurslar aldırıp uzmanlaştırdığı personele yönelik görev değişikliklerinin bilgi ve tecrübeyi ortadan kaldırdığını vurgulayan Turanlı, bu durumun ülke ve millet için güvenlik zaafiyeti oluşturacağı uyarısında bulundu.

Turanlı, "Ne gidenler gittiği yerden, ne de gelenler geldiği yerden memnun değiller. Emekli teşkilat mensupları olarak bu konu bizi hem üzmekte hem de ülkemiz ve milletimiz adına endişelendirmektedir. Teşkilat içerisinde değerlerin çözülmesinden, asırlık teamüllerin çiğnenmesinde de aynı üzüntüyü duyuyoruz. Emniyet teşkilatına ve yetişmiş kadrolara çok yazık oluyor. Hükümetlerin istedikleri polislerle çalışma hakları vardır. Ancak bu kanunlar dairesinde ve insani değerler çerçevesinde yapılmalıdır. Bu işlerin kendilerini inançlı olarak tanıtan, millet için var olduğunu iddia eden bir siyasi parti tarafından yapılması son derece üzüncü verici ve vicdanları yaralayıcıdır." dedi.

Kanunların uygulanması noktasında, suçun özelliğine değil durumun genelliğine, şahısların sıfatlarına değil eylemin kanunlardaki karşılığına bakarak işlem yapan polislerin mahkeme kararıyla görevlerine dönmemesi amacıyla düzenlemeler yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Meselenin hukuki boyutu olduğu kadar vicdani ve insani boyutu da bulunmaktadır. Yapılan operasyonla yolsuzluğa geçit vermeyen ve kim olursa olsun kanunu uygulayarak adli birimlerin önüne getiren polisimizin yabancı olmadığı bu uygulamaların eski Türkiye'de kaldığını düşünürken ortaya çıkan tablo hiçbir şeyin değişmediğinin acı itirafı niteliğindedir. Aslında kamuoyu dillendirmese de olan biten her şeyin farkında. Bizler de polisimize zulmedercesine yapılan bu haksızlıklar karşısında olan bitenin farkında olduğumuzu hatırlatmak adına bazı değerlendirmelerimizi paylaşmak istedik." denildi.

"Operasyonun ilk gününden itibaren operasyondan çok görevden almalar, tayinler, sürgünler konuşulmuştur. ‘Beraatı zimmet asıldır, suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur’ diyerek hırsızların masum olduğunu söyleyen yetkililer, polise suçlu demektedir. Beraatı zimmet sadece hırsızlar için mi geçerlidir? Sabah, akşam ülkenin polisinin hainlik, casusluk ve paralel devlet iftiralarıyla suçlanması, suç değil mi? Hukuk ve demokrasi sadece hırsızlar ve yolsuzluklar için mi geçerli?" ifadelerine yer verilen açıklamada, "Hak ve hakikat er geç ortaya çıkacak, yanlış ve doğrular bir gün mutlaka anlaşılacaktır. Ancak, bazı doğrular için çok uzun zaman beklenmemeli, mağduriyetler bir an önce giderilmeli, kırılan kalpler, yaralanan gönüller bir an önce sarılmalıdır." çağrısı yapıldı.
CİHAN

Yorumlar