Elçi: Binlerce faili meçhul dosyası zaman aşımı tehlikesi altında
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ,Güneydoğu'da 1993'li yıllarda işlenen faili meçhul dosyalarının zaman aşımına uğrama tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ,Güneydoğu'da 1993'li
yıllarda işlenen faili meçhul dosyalarının zaman aşımına uğrama
tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Elçi,"1993-1994
yıllarında gerçekleşen bazı faili meçhul dosyaların zamanaşımı
süresinin dolması nedeniyle takipsizlik kararları örnekleri
görülmeye başlanmıştır."dedi.
Diyarbakır Barosu'nun 'İnsan Haklarının Ağır İhlalini Oluşturan
Suçların Etkili Soruşturmasında Dünya Deneyimleri' konulu
uluslararası konferansı başladı. Konferansta konuşan Diyarbakır
Barosu Başkanı Tahir Elçi, Güneydoğu'da 1993'li yıllarda işlenen
faili meçhul dosyalarının zaman aşımına uğradığını belirterek,"2005
yılı öncesi ceza kanunu hükümlerine göre, bir veya birden çok adam
öldürme suçlarında, şüphelinin yakalanması, sorguya çekilmesi ve
hakkında kamu davasının açılması gibi zaman aşımını kesen bir işlem
olmadığında, soruşturmalar zaman aşımına uğramaktadır. 1993-1994
yıllarında gerçekleşen bazı faili meçhul dosyaların zamanaşımı
süresinin dolması nedeniyle, takipsizlik kararları örnekleri
görülmeye başlanmıştır." diye konuştu.
DİYARBAKIR ÖZEL YETKİLİ SAVCILIĞI'NDA 10 BİNE YAKIN FAİLİ MEÇHUL
DOSYALARI VAR
Elçi, 30 yıldır yaşanan savaşta 50 bine yakın insan hayatını
kaybettiğini söyledi. Elçi,"İnsan hakları örgütlerine göre 3 bin
500, Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu'nun verilerine göre ise
2 bin 663 yerleşim birim zorla boşaltıldı. Halen Diyarbakır Özel
Yetkili Savcılığı'nda 10 bine yakın faili meçhul dosyası
bulunuyor." dedi.
Elçi, askeri darbe döneminde, özellikle ağır işkence uygulamaları
cezaevlerinde yaşanan ölümlerin dışında, hukuk dışı ve keyfi
infazların PKK’nın silahlı eylemleri nedeniyle 1984 yılından sonra
yoğunlaşmaya başladığını anlattı. Elçi," Bu dönemde, devletin
güvenlik birimlerinde, silahlı militanlarla mücadele edilirken,
hukuk kuralları ve yasalara bağlı kalmanın gereksiz olduğuna dair
bir görüş oluşmuş, militanlara karşı olduğu gibi, onlara destek
sunduğu düşünülen sivillere karşı da hukuk dışı ve kuralsız bir
uygulama başlatılmıştı." şeklinde konuştu.
Hukuk dışı ve keyfi infazların en tipik uygulamasını Jandarma
İstihbarat ve Terörle Mücadele Merkezi ve sivil istihbarat
görevlilerinin gerçekleştirdiği eylemler olduğunu ifade eden Elçi,
" Binlerce insan evlerinden, iş yerlerinden, sokaktan, çoğu kez
şehir giriş çıkışlarındaki bir jandarma ve polis arama noktasından
devletin resmi görevlileri tarafından gözaltına alındıktan sonra,
ya bir daha kendilerinden alınamamış ya da bir süre sonra cesetleri
bir yol kenarında veya bir köprü altında bulunmuştur." ifadelerini
kullandı.
CİHAN
Yorumlar