Elçi: Anadildeki düzenlemelerin uygulamada sonuçları yok
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, anadilde yapılan kısmı düzenlemelerin uygulamada sonuçları olmadığını söyledi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, anadilde yapılan kısmı
düzenlemelerin uygulamada sonuçları olmadığını söyledi. Elçi,
“Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de dil alanında kısmi bazı
düzenlemeler yapılmışsa da bunlar uygulamada sonuçları olmayan,
toplumun dil-kültürel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak
düzenlemelerdir.” dedi.
Baro başkanı Elçi, Dünya Anadil Günü dolayısıyla yaptığı yazılı
açıklamada, demokratik ve modern bir devletin temel görevinin hiç
bir ayrım yapmadan vatandaşlarının dil, etnik ve kültürel
farklılığına saygı duyarak ihtiyaçlarını saptamak ve bunlara uygun
düzenlemeler yaparak gerekli kamusal hizmeti eşit ve gereği gibi
yerine getirmek olduğunu kaydetti. Ana dil hakkının temel bir insan
hakkı olduğunu belirten Elçi, “İnsanların sosyal, ekonomik ve
kültürel yaşama kendi ana dilleriyle katılımı, eşitliğin ve
ayrımcılığa uğramama hakkının gereğidir. Eşitlik hakkı ve
ayrımcılık yasağı hukukun temelidir.” ifadelerini kullandı.
Elçi, şunları kaydetti: “Ne yazık ki, ‘Uluslar arası Anadil Hakkı
Gününü’ kutladığımız bu gün Türkiye’de başta Kürt toplumu olmak
üzere milyonlarca insanın dil hakkı ve bu hakla bağlantılı eğitim
ve kültürel haklar sorunu ağır bir insan hakkı sorunu olarak
varlığını sürdürmektedir. Toplumların tarih boyunca ürettikleri
temel değer ve kültürel birikimlerinin taşıyıcısı dillerdir.
İnsanlığın zengin ortak mirasının temel koruyucu ve güvencesi
toplumların dilleridir. Ana dil hakkının inkârı, dilin
yasaklanması, toplumsal yaşamın her alanında gelişiminin
engellenmesi; insanlığın ortak değerlerine saygısızlık olduğu gibi,
bir toplumun ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir tür ‘kültürel
jenosit’ oluşturmaktadır. Kürt toplumu neredeyse bir asır boyunca
acımasız ve gayri insani bir dil ve kültürel asimilasyon
politikasına maruz kalmış, dil ve kültürel bakımdan ortadan
kaldırılmaya çalışılmıştır. Olağanüstü bir dönemden geçerek bir
geçiş süreci yaşayan Türkiye’de yeni bir toplumsal mutabakat
çerçevesinde, toplumun ana dil hakkı tanınmalıdır. Türkiye
önümüzdeki eğitim-öğretim yılına ana dilinde eğitim hakkı sorununu
en azından anayasal ve yasal düzenlemelerde çözüme kavuşturmuş
olarak girmelidir.” CİHAN
Yorumlar