Ekmeleddin İhsanoğlu: İnsanlar aynı ruh hali içerisinde değişim istiyor

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin her tarafından insanların aynı ruh hali içerisinde değişim istediğini belirtti. Seçim çalışmaları kapsamında Trakya turuna çıkan İhsanoğlu, bölgenin ilk durağı olan Edirne’ye...

Google Haberlere Abone ol
Ekmeleddin İhsanoğlu: İnsanlar aynı ruh hali içerisinde değişim istiyor

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye’nin her tarafından insanların aynı ruh hali içerisinde değişim istediğini belirtti.

Seçim çalışmaları kapsamında Trakya turuna çıkan İhsanoğlu, bölgenin ilk durağı olan Edirne’ye geldi. İhsanoğlu, şehirlerin sultanı, sultanların şehri olan ve Osmanlı’nın ikinci başkenti olan ve Cumhuriyeti’n en gelişmiş merkezlerinden Edirne’de buğday başaklarıyla karşılanmasının kendisini memnun ettiğini söyledi. İhsanoğlu, "Bizim kampanyamızın mesajı bütün alay edenlere buradan armağan olsun. Dün Celal Bayar’ın huzurunda bize verilen ekmek. İftarda 10 bin kişiyle birlikte o ekmeği bölüştük. Lokma lokma yedik. Şimdi bu bereketli tarlalardan bize verilen bu buğday başakları bakınız hepsi eğik. Neden? Çünkü mütevazidir. Çünkü doludur. Bu hem içindeki buğday daneleri bizim servetimizdir, ekmeğimizdir. Ama bu olgun, eğik hali bize çok şey öğretiyor. Ben temenni ederim ki, şu tablodan herkes nasibini alsın, tevazusunu alsın. Şu yanımızdaki Selimiye Camii’ne bir bakar mısınız? Selimiye Camii’ni başka cami, mabet ve abidelerle mukayese ediniz. Burada şunu keşfedeceksiniz. Burada bir ihtişam var. ama bu ihtişamın içinde tevazu, sadelik var. ve insan duygularını rahatsız etmeyen bir ölçü var. baktığımız zaman Selimiye’ye o ihtişamın sadeliğini daha doğru sadeliğin ihtişamını görüyorsunuz. Osmanlı buraya daha çok tezyinat yapabilirdi. Ama bu orantılar bizim kültür ve medeniyetimizden gelen orantılardır. İhtişam, tevazu, haşmetle ihtişam birbirine ilgilidir ama hepsinin içerisinde tevazu ve vakar vardır. Ve alçak gönüllük vardır. Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var diyen bir medeniyetin evladıyız." dedi.

Türkiye’nin her tarafından insanların aynı ruh hali içerisinde değişim istediğini vurgulayan İhsanoğlu, "Bunu keşfeden iki parti uzlaştı. Türkiye’nin tarihinde ilk defa bu farklı siyasi programa sahip olan bu iki parti bu değişim talebini fark ederek uzlaştı. Herkes kendi siyasi programını kendi görüşlerini bir tarafa bırakarak milletin sesine kulak verdi. Ve bu yetmedi. Bu iki partinin yanında 4 parti daha destek verdi. Ve biz biliyoruz ki, diğer partilerden de çok arkadaşımız var. Dün 10 bin kişi ile iftar yaptık. Onların iftarı sevgi ve saygı içerisinde devam etti. Ak Parti’nin kurucularından, bakanlarından ve başbakan yardımcılarından bizim beraber çok insan vardı. Ve Ak Parti’nin siyasi olarak destekleyen vatandaşlarımız vardı. Ve herkes diyor ki, bu cumhurbaşkanlığı seçim bambaşka bir şeydir. Bu belediye seçimi değildir. Biz belediye reisi, encümen üyesi, millet meclisine mebus seçmiyoruz. Biz başbakan değiştirmiyoruz. Bunların hepsi devam edecektir. Ama burada önümüzde üç tane aday var. Siz üç adaydan bir tanesini seçeceksiniz. Bir kişiyi seçeceksiniz ve o seçtiğiniz kişi devletin başına oturtacaksınız. Sizin milli idarenizde orada oturacak. Seçtiğiniz kişi 76 milyonu temsil etmiyorsa ve kendi özel siyasi gündemi ile gelmişse o zaman ne olacak. Eğer yurt dışındaki bu sıkıntılar karşısında Türkiye’nin ali menfaatlerine ve o bölgelerle olan münasebetlerinin inceliklerini iyi bilip, onlarla tekrar siyasetin, ticaretinin, ekonomisinin düzelmesini sağlamasını bilen birisi ise bu Türkiye’nin menfaatine değil mi? O kavgayı bitirecek, o ateşi söndürecek birisi olursa bu Türkiye için daha iyi değil midir? O makama layık en iyi seçimi yapacağınıza eminim. Edirne, Trakya her zaman en doğru kararı vermiştir." diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANININ BUĞDAY FİYATINA MÜDAHALE ETME HAKKI VARDIR"

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "İlk defa ne cumhurbaşkanı seçiyoruz ne ilk defa hükümet kuruyoruz. Elbette cumhurbaşkanını müdahale etme hakkı (buğday fiyatına) vardır, elbette her konuda olduğu gibi bu konuda da yol göstermesi gerekmektedir." diye konuştu.

İhsanoğlu, Selimiye Camii önünde halk ile sohbet toplantısında konuştu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Edirne Belediye Meclis Üyesi Nevzat Gürkaynak'ın, buğdayın fiyatının taban yaptığını hatırlatarak, "Bu tür konulara müdahil olacak mısınız" diye sorması üzerine İhsanoğlu şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı icranın başı mıdır, değil midir? İcrayla ilgisi nedir?' tartışmaları biraz mugalataya giriyor. Cumhurbaşkanı devletin başıdır, binaenaleyh her şeyin başıdır. TSK'nın başıdır, icabında Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder, bütün devlet kurumlarının üstünde yetkisi vardır ama bunu yaparken şu realiteleri de görmek lazım. Türkiye'deki sistemde icrayı bilfiil yapan organ hükümettir. Hükümet programını Meclis'e sunar ve Meclis'ten güvenoyu alır, onu icra eder. Para politikası, fiyat politikasından hükümetin sorumlu olduğu muhakkaktır. Ama bunun manası cumhurbaşkanı bigana kalacak, ben karışmam buğdayın fiyatı şöyle olsun böyle olsun veyahut ekmeğin fiyatı şu olsun bu olsun diyemez. Cumhurbaşkanı devletin başı milletin babası olarak anayasadan aldığı yetkilerle ve anayasada tarif edilen görevlerle ayrıca bu seçimde halkın oylarıyla sezildiği için çok daha güçlü bir durumda olacak. Daha önce söylediğim gibi cumhurbaşkanı yol yapmaz, köprü yapmaz ama yol gösterir. Yol göstermesi babında bu konuları o gücüyle devletin başı olarak, milletin bütünlüğünün temsilcisi olarak hükümete bu konularda önemli telkinler de yapabilir, milletin refahı ve huzuru için gereken ikazlarda bulunur ve icabında bazı konularda direktifte verebilir. Bu onun yetkisi içerisindedir. Şimdi onun için 'icranın başıdır, değildir' mugalatasına girmemek lazım, her şey kanunlarda yazılıdır. İlk defa ne cumhurbaşkanı seçiyoruz ne ilk defa hükümet kuruyoruz. Elbette cumhurbaşkanını müdahale etme hakkı vardır, elbette her konuda olduğu gibi bu konuda da yol göstermesi gerekmektedir."

"BU BİR YERDE “DEVLET BENİM” ANLAYIŞININ ÜRÜNÜDÜR"

Bir soru üzerine Türk Ocakları'nın elinden alınan mallar hakkında konuşan cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bu bir yerde devlet benim anlayışının ürünüdür. Yani bu devletin başında ben varsam devlet benim, her şey benim hakkımdır şeklinde yanlış bir anlayışın tezahürüdür." dedi.

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz'ün, "Yabancı vakıflar mallarını bir bir geri alırken, 1938 yılında Türk Ocakları'nın elinden alınan ve şu anda Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan tarihi yer binaların geri verilmesi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim? Sorusu üzerine İhsanoğlu şunları söyledi: "Bu çok acı bir şey, çizdiğiniz bu tablo anlaşılması zor bir tablodur. Elbette bizim her türlü vatandaşlarımızın hakları, gayrimüslim vatandaşlarımızın hakları korunmalıdır, bizim geleneğimiz budur. Edirne bu geleneğin örneklerini yaşamıştır tarih boyunca. Doğru yolda devam etmesi gereken bir hususken Tür Ocakları gibi Türk kurumlarının bu haklarının alınması anlaşılmaz bir şeydir. Bu bir yerde devlet benim anlayışının ürünüdür. Yani bu devletin başında ben varsam devlet benim, her şey benim hakkımdır şeklinde yanlış bir anlayışın tezahürüdür. Konunun hukuki tarafını bilmiyorum, bunu bilmeden bir hüküm vermek yanlış olur. Her zaman ağzımdan çıkan lafın hukuki sorumluğunu hayat boyunca taşıyan bir insanım. Bugün böyle yarın böyle, ak dediğime kara kara dediğime ak hiç demedim hayatım boyunca. Ama gerçekten bir hak gaspı varsa elbette bunu hukuk çerçevesi içerisinde düzeltmek lazım, hakkı sahiplerine iade etmek lazım. Ayrıca rahmetli kayınpederim Türk Ocağı'nın başıydı. Bu konuya çok yakın bir ilgim var. Oradaki arkadaşlar bizim yakın dostlarımızdır."

MİLLETİN, VATANIN, RESMİ DİLİN, BAYRAĞIN BİRLİĞİ TARTIŞMA ÜSTÜDÜR

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "Türkiye'de devletin bütünlüğü tartışılmaz bir konudur. Bu kırmızı bir çizgidir bunu kimse aşamaz. Milletin, vatanın, resmi dilin, bayrağın birliği bunlar tartışma üstüdür. Bunları tartışanlar ortalığı boşuna rahatsız ediyorlar. Biz bunun farkındayız. Burada başka emeller ve hesaplar var. Ama bu millet bu hesapların hepsini 10 Ağustos'ta bozacaktır." dedi.

Bir vatandaşın " 'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' politikası hayata geçirilecek mi? Yani Türkiye'nin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü konusunda, kırmızı çizgilerin uygulanmasında hiç taviz verilmemesi konusundaki düşüncelerini" sorması üzerine İhsanoğlu, şunları söyledi: "Hakikaten hassasiyetle dikkatle üzerinde durmamız gereken bu kavramdır sizin bahsettiğiniz bu kavram. Türkiye'de bir takım ayrılık otlarından bahsettim, bir takım nefret söyleminden bahsediyoruz hepimiz. Bir takım zıtlaşmalardan, ötekileştirmelerden, cepheleşmelerden bahsediyoruz ve şikâyet ediyoruz. Şimdi bunları biz ortadan kaldıracağız. Bizim söylemimiz nedir? Sevgi, saygı ekmektir. 'Birlik ekmek dirlik ekmek demektir' dedik yola çıktık. Bunları yapmamız lazım. Türkiye'de devletin bütünlüğü tartışılmaz bir konudur. Bu kırmızı bir çizgidir bunu kimse aşamaz. Milletin, vatanın, resmi dilin, bayrağın birliği bunlar tartışma üstüdür. Bunları tartışanlar ortalığı boşuna rahatsız ediyorlar. Biz bunun farkındayız. Burada başka emeller ve hesaplar var. Ama bu millet bu hesapların hepsini 10 Ağustos'ta bozacaktır."

"AYRILIK OTLARINI TEMİZLEMEMİZ LAZIM"

Annesinin Rodoslu babasının Yozgatlı olduğunu hatırlatan İhsanoğlu, hiçbir zaman ayrılık gayrılık görmediğini kaydetti. İhsanoğlu, "Biz Osmanlı'nın evladıyız, cumhuriyetin vatandaşıyız. Bizim beraberliğimiz, dirliğimiz, sevgimiz, saygımız köklerimizden geliyor. Bu kökleri genç nesillere, gençlerimize, torunlarımıza aktarmamız lazım. Ayrılık otlarını temizlememiz lazım." şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar