Eğitimde başarı hâlâ sosyal kökene bağlı
Göç ve eğitim araştırmacısı Prof. Dr. Erika Schulze, Almanya’da eğitim başarının hâlâ sosyal kökene bağlı olduğunu söyledi.
Göç ve eğitim araştırmacısı Prof. Dr. Erika Schulze, Almanya’da
eğitim başarının hâlâ sosyal kökene bağlı olduğunu söyledi. Eğitim
sisteminin kurumsal ayrımcılıklar ile birlikte göçmen ailelere
mensup öğrencileri dezavantajlı hale getirdiğinden yakınan Schulze,
büyük kentlerdeki öğrencilerin yarısının göçmen ailelere mensup
öğrencilerden oluştuğunu, ancak sistemin buna ayak uyduramadığını
dile getirdi.
Göç ve eğitim araştırmacısı Prof. Dr. Erika Schulze, Almanya’nın
büyük kentlerinde öğrencilerin yaklaşık yarısının göçmen ailelere
mensup olmasına rağmen, eğitim başarısının hala sosyal kökene bağlı
olduğunu söyledi. Köln’de faaliyet gösteren Müslüman Kadınlar
Danışma ve Eğitim Merkezi’nin (BFmF) “Göçmen ailelere mensup
çocukların, potansiyel ve eksiklikler arasında eğitim şansı” konulu
konferansında konuşan profesör, büyük kentlerde nüfusun üçte
birinin, 0-6 yaş grubundaki çocukların ise yarısının göçmen
ailelere mensup olduğuna dikkat çekti.
Göçmenlerdeki eğitim başarısının arttığını belirten Schulze,
“Göçmenlerin üniversite ve yüksekokullardaki oranları artıyor.
Ancak eğitim başarısızlıkları da devam ediyor. Araştırmalara göre
göçmenlerin başarılı olmak için çok gayret sarfetmeleri gerekiyor.
Bu şansa da bağlı. İlkokulda öğrencisini destekleyen öğretmene denk
gelen şanslı oluyor. Diğeri de ‘sen başaramazsın’ diyor ve ona göre
okul tavsiyesi veriyor.” dedi.
Göçmen ailelere mensup öğrencilerin dezavantajlı bir duruma
düşürüldüğünü istatistiklerin net bir biçimde ortaya koyduğunu
söyleyen Schulze, “Hauptschule tavsiyesi daha sık, Realschule ve
Gymnasium tavsiyesi daha nadir veriliyor. Sonderschule ve
Förderschule’de ise yoğunluk hakim. Açık bir dezavantaj görüyoruz.”
diye konuştu.
Bunun sebeplerinin başında 4. sınıfın ortasında verilen okul
tavsiyelerini gösteren uzman şöyle devam etti: “Araştırmalar,
öğretmenlerin okul tavsiyelerine 2. sınıfta karar verdiğini
gösteriyor. İki yılda karar verilmiş oluyor. Göçmen öğrenciler
ayrıca direkt ve kurumsal ayrımcılıklara uğruyor. Araştırmalara
göre öğretmenlerin öğrencilerle ilgili kararlarında sosyal köken
belirleyici. Öğretmen çocuğun hangi aileden geldiğine göre karar
veriyor.”
ÖĞRETMEN EĞİTİMİNDE ÖNEMLİ EKSİKLER VAR
Daha önce Köln Üniversitesi’nde öğretmen eğitimi bölümünde çalışan
Schulze, Almanya’da öğretmen eğitim sisteminde de sıkıntılar
olduğunu kaydetti. Öğretmenlerden, tüm öğrencileri mümkün olan en
iyi şekilde geliştirmelerinin talep edilmediğinden yakınan
profesör,“Öğretmenlerde çocuğu diğer sisteme gönderme hakim.
Sistem, daha düşük seviyede okula gönderme imkanı getiriyor.
Öğretmen eğitiminde, öğrencilerin farklılıkları, çok dilli olmaları
dikkate alınmıyor.
Bu konuda ufak tefek gelişmeler var ama çok yavaş.” şeklinde
konuştu. Eğitim sistemindeki sorunların uzun süredir bilindiğini ve
bilim insanları tarafından 30 yıldır dile getirildiğini belirten
Schulze, ancak politikacıların, seçmen profiline göre hareket
ederek bu konuda çok yavaş hareket ettiklerini söyledi.
Moretarölüğünü Necibe Dumanoğlu’nun yaptığı konferansta ayrıca,
BFmF yetkilileri Erika Theissen ve Nilgün Filiz, 22 öğrenciyle
hayata geçirdikleri anaokulunu tanıttı. CİHAN
Yorumlar