Eğitimciler, Başbakan Erdoğan'ın ‘nefret söylemi'ni mahkemeye taşıdı

Adana’da özel eğitim kurumlarında görev yapan 8 eğitimci, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık sonrası söylemleriyle, kişilik haklarına ‘hakaret’ ettiği gerekçesiyle farklı Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne 1000'er liradan toplam 8 bin...

Google Haberlere Abone ol
Eğitimciler, Başbakan Erdoğan'ın ‘nefret söylemi'ni mahkemeye taşıdı

Adana’da özel eğitim kurumlarında görev yapan 8 eğitimci, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 17 Aralık sonrası söylemleriyle, kişilik haklarına ‘hakaret’ ettiği gerekçesiyle farklı Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne 1000'er liradan toplam 8 bin lira manevi tazminat davası açtı.

Dava dilekçelerini avukatları aracılığıyla ilgili mahkemelere sunan Ramazan Başol, İlhami Kara, Mahmut Şerbetçi, Zafer Özdemir, Ömer Ali Erdem, Ramazan Kılçak, Bekir Zeybek ve Mehmet Ali Yıldız, Adana Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Eğitimciler adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Ali Yıldız, kendilerini “Türkiye’deki ve dünyadaki sorunların eğitimsizlikten, sevgisizlikten, cehaletten ve hoşgörüsüzlükten kaynaklandığını düşünerek dünyada 160 ülkeye sevgi götüren yiğit insanların Türkiye’deki dostları” olarak tanımladı.

Sözlerine “Biz de sizler gibi, Diyarbakırlıyız, Kahramanmaraşlıyız, Uşaklıyız, İzmirliyiz, Bursalıyız, Sinopluyuz. Adanalıyız. Acısı acımız, hüzünlerin şehri ‘Somalıyız. Mevlana’nın Yunus’un, Hacı Bektaşi Veli'nin vatanı Anadoluluyuz” diye devam eden Yıldız, şunları söyledi: “Bizler ülkemizi, kültürümüzü, dinimizi dünyanın dört bir yanında en iyi şekilde temsil etmeye çalışan büyük bir ailenin mensuplarıyız. Son dönemde milletçe yaşadıklarımıza bir anlam vermekte zorlanıyoruz. Haksız ve hukuksuz olarak maruz kaldığımız hakaret ve iftiralar karşısında derin bir üzüntü duymaktayız.”

‘BAŞBAKAN HİÇ BİR AYRIM YAPMAKSIZIN GÜZİDE BİR TOPLULUĞU HEDEF ALDI’

‘17 Aralık’ olarak anılan süreçte, Başbakan’ın, hiç bir ayrım yapmaksızın bu güzide topluluğu hedef aldığını hatırlatan Yıldız, -Başbakan'ın- 'Devleti ele geçirmeye çalışan çete, terör örgütü, hükümete karşı darbe operasyonu yapan gizli teşkilat ve mensupları olarak nitelendirmesinin' kabul edilemez iddialar olduğunu vurguladı. Yıldız, açıklamalarına söyle devam etti: “Bizler, dindar kisvesine bürünen, takiyeci, kokuşmuş, çürümüş, vücuda girmiş ve sinmiş birer virüs de değiliz. Bizler ‘iftira, yalan, tehdit, sindirme ve şantaj yaparak’ iş yürütmeye çalışan bir grup vicdansız da değiliz. Hülasa ne alçağız, ne hain, ne de namussuz. Bizler millete hizmeti hayatımızın en büyük şerefi bilen her türlü ahlaksızlık ve hukuksuzluk karşısında Hakkın dili olmaya çalışan cennet vatanın mensubu olmaktan şeref duyan fertleriz. Hakaret söylemlerin her geçen gün artan şiddeti ve nefreti; söylenenleri eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında düşünmemize engel olmaktadır. Bütün bu hareketlere ve iftiralara karşı yine hakka ve hukuka dayanmaktayız. Bu suç isnatları ile halk nazarında küçük düşürülmeye çalışılsak da hak ve hukuk nazarında haklılığımızın tescil edileceğine dair inancımız tamdır.”

Eğitimcilerin avukatı Ruhi Hallaçoğlu ise müvekkillerinin 17 Aralık süreci sonrası -Başbakan'ın- söylemlerinden dolayı kişilik haklarının ihlal edildiğini düşünerek kendilerine başvurduğunu belirtti. Hallaçoğlu, “Bizlerde Medeni Kanun'u esas alarak 8 müvekkil adına Adana’daki değişik Asliye Hukuk Mahkemeri’ne ayrı ayrı 1000 TL’lik sembolik manevi tazminat davası açtık.” şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar