Eğitim Sen Şube Başkanı: MEB'de tarihin en büyük tasfiye adımları atılıyor
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, “AKP, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) teşkilatını kendi siyasal-ideolojik hedeflerine paralel olarak yeniden biçimlendirmekte, kendi çizgisinde olmayan tek bir kişinin bile bakanlık bünyesinde eğitim yönetic.
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Faruk Koç, “AKP, Milli
Eğitim Bakanlığı (MEB) teşkilatını kendi siyasal-ideolojik
hedeflerine paralel olarak yeniden biçimlendirmekte, kendi
çizgisinde olmayan tek bir kişinin bile bakanlık bünyesinde eğitim
yöneticisi olmaması için tarihin en büyük tasfiye adımlarını
atmaktadır. Bugüne kadar eğitim sisteminin bütün alanlarında,
eğitimin içeriğinden eğitim yönetimine kadar sayısız değişiklikler
yapılmış, eğitim biliminin en temel ilkeleri ve sistemin acil
ihtiyaçları göz ardı edilerek, eğitimin sorunları çözülmek bir yana
daha da derinleştirilmiştir.” dedi.
6 Şubat Perşembe günü TBMM’ye sunulan
tasarı ile kamusal eğitim alanının daha da daraltıldığını belirten
Koç, “İktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil,
piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir. Siyasi iktidar, kendi
döneminde atanan tüm yöneticilere görevden el çektirmekte ve yeni
yönetim kadrolarını, kendi siyasi çizgisindeki valiler aracılığıyla
bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevlendirmek için kapsamlı bir
değişiklik yapmak istemektedir.” şeklinde konuştu.
"VALİLERİN ATAMALARDA İL BAŞKANLARI GİBİ
ÇALIŞMASINA ZEMİN OLUŞUYOR"
Taslağın getirdiği en önemli ve dikkat
çekici değişiklerden birisinin 5. maddede ifade edilen aday
öğretmenlerin asil kadrolara geçişinin zorlaştırılması olduğunu
vurgulayan Koç, şunları söyledi; “Öğretmenliğin daha nitelikli bir
hale getirileceği gerekçesi ile yapılacak bu düzenleme ile
öğretmenlikte niteliğin sadece sınav başarısına indirgenmesi kabul
edilemez. Adaylıktan asil kadroya geçiş koşulu sınav odaklı değil,
uygulama ve süreç odaklı olmak zorundadır. Eğitim Sen,
dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi
tartışmalarını, yıllardır gördüğümüz gibi, kamusal kaynakların
eğitimin ticarileştirilmesi ve her geçen gün daha fazla oranda
piyasalaştırılması için özel sermaye kesimlerine aktarılması olarak
değerlendirmektedir. Taslakta öngörülen değişiklikler bu
düşüncemizi doğrular niteliktedir. Eğitim yöneticilerinin valiler
tarafından atanması, bütün eğitim yöneticilerinin siyasi iktidara
yakın isimlerden oluşması anlamına gelmektedir. Daha önce 652
sayılı KHK ile yapılan değişiklikle, okul ve kurum müdürleri,
yazılı ve/veya sözlü olarak yapılarak okul veya kurum müdürlüğü
sınavında başarılı olmak kaydıyla, hizmet süreleri, performans ve
yeterlikleri dikkate alınarak il milli eğitim müdürünün teklifi
üzerine vali tarafından atanması öngörülmüştür. Eğitim
yöneticilerinin valiler tarafından atanmaya başlaması, önümüzdeki
dönemde öğretmen alımlarının da hükümetin il başkanları gibi
çalışan valiler tarafından yapılmasına zemin oluşturmaktadır.”
AKP hükümetinin 11 yıl içinde eğitim
sistemi üzerinden hayata geçirdiği icraatları eleştiren Koç, “Tüm
tepkilere rağmen son yapılmak istenilen internet yasası düzenlemesi
ile ifade ve basın özgürlüğüne müdahale ederek toplum üzerinde
baskı oluşturmaktır. Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussoloni
demokratik seçimlerle iktidara geldikten sonraki uygulamalarını
andıran süreci yaşamaktayız. Tarihten ders çıkarılmalıdır.”
açıklamasını yaptı. CİHAN
Yorumlar