Eğitim-Sen Şube Başkanı Gül: Başbakan polisleri şiddete teşvik ediyor

Amasya’da bulunan Cem Vakfı ve Eğitim-Sen şubesi üyeleri, Soma’daki maden faciası sonrası yapılan eylemler sırasında 2 kişinin hayatını kaybettiği Okmeydanı’ndaki olayları protesto etti.Yavuz Selim Meydanı’nda yapılan eylemde konuşan...

Google Haberlere Abone ol
Eğitim-Sen Şube Başkanı Gül: Başbakan polisleri şiddete teşvik ediyor

Amasya’da bulunan Cem Vakfı ve Eğitim-Sen şubesi üyeleri, Soma’daki maden faciası sonrası yapılan eylemler sırasında 2 kişinin hayatını kaybettiği Okmeydanı’ndaki olayları protesto etti.

Yavuz Selim Meydanı’nda yapılan eylemde konuşan Cem Vakfı Amasya Şubesi Başkanı Haydar Kılıç, Okmeydanı’nda gelişen bir olayı bahane ederek aynı mevkide bulunan cemevindeki 2 gencin katledildiğini söyledi. Başkan Kılıç, “Bizler biliyoruz ki, dün Çorum’da, Sivas’ta, Gazi’de ve Maraş’ta tasarlanarak, tespit edilerek, işaretlenerek yapılan insanlık dışı katliamların şimdiki yaşananı da odur. Ne hikmetse bu katliamlar dünyanın gözü önünde dizi film çeker gibi kameraların karşısında hayasızca yapılmıştır. Okmeydanı’nda katledilen bu 2 canımızın katilleri derhal yakalanıp yargı önüne çıkarılması, ülkemizin barışı ve kardeşliği için şarttır.” dedi.

Eğitim ve Bilin Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Amasya Şubesi Başkanı Sedar Gül ise ülkeyi antidemokratik yöntemlerle yönetmeye çalışan, sermayenin bir dediğini iki etmeyen, emekçinin de taleplerini görmezden gelen ya da onların taleplerini şiddetle bastıran hükümete en kitlesel tepkinin Gezi direnişinde verildiğini söyledi. Eğitim-Sen Şube Başkanı Gül, “Demokrasiye tahammülü olmayan hükümet kendilerinin en demokratik iktidar olduklarını, tüm farklılıklara eşit bir şekilde yaklaştıklarını iddia ediyor. Gezi direnişi sırasında polis şiddetinden kaçanlar camiye sığındıkları için 'Camiye ayakkabı ile girdiler' yaygarasını koparan Başbakan, cemevine polisin silahla saldırılmasını gayet doğal buluyor. Hatta 'Ben polislerin sabrına şaşıyorum' diyerek onları adeta şiddete teşvik ediyor.” ifadesini kullandı.

Hükümetin hiçbir muhalif sese tahammülü olmadığını söyleyen Gül, “Hükümetin sürekli şiddete başvurmasındaki temel sebep ülkedeki işçileri, emekçileri, halkları din, ırk, mezhep bakımından ayrıştırmak ve kendi tabanını kemikleştirmektir. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hüsrana uğramamak uğruna halkın birliğine dönük bu tehlikeli saldırı her yerde ve her alanda deşifre edilmelidir. Başbakan sokaklarda demokratik taleplerini dile getirenlere 'Ülkeyi kaosa sürüklemek istiyorlar.' diye esip gürlüyor. Bizler ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenin halk olmadığını biliyoruz. Bu halk yüzyıllar boyunca kardeşçe bir arada yaşamıştır. Egemen güçlerin politikaları farklı inançtan, farklı ırktan, farklı mezhepten olan insanları ayrıştırmıştır. Dersim’in, Maraş'ın, Çorum'un, Sivas'ın. Gazi'nin, 1 Mayıs 1971’nin Roboski'nin ayrıştırmanın birer halkası olduğunu biliyoruz.” diye konuştu. Gül, ülkedeki halkları kutuplaştırma politikalarınıza inat KESK olarak birliği, dayanışmayı, birlikte mücadele etmeyi savunduklarını, tüm halkın ırk, dil, din, mezhep ve cinsiyet farkı gözetmeksizin eşit yurttaşlık talebini savunmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. CİHAN

Yorumlar