Durmaz: Ayakkabı kutusundaki 4,5 milyon doları kim nasıl izah edecektir
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, "17 Aralık operasyonunda evinde ayakkabı kutularında 4.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve
Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, "17 Aralık operasyonunda evinde
ayakkabı kutularında 4.5 milyon dolar bulunan banka müdürünün
tahliyesiyle hukukun yerle bir edildiğini, bakan çocuklarının da
yolsuzluklarını ve hırsızlıklarına meşru bir kılıf oluşturularak
yapılan düzenlemelerle çok kısa bir sürede onların da
tahliyelerinin yapılacağını" iddia etti.
MHP'li Durmaz, partisinin Yozgat adayı Uğur Bektaş’ın seçim
bürosunu ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. Durmaz, "17
Aralık operasyonuyla başlayan süreçte her gün hukukun yeniden
katledilişi, hukukun nasıl yerle bir edildiği, hukuka olan güvenin,
adalete olan güvenin nasıl zedelendiğine dair pek çok örneği bir
çırpıda sıralayabiliriz. Bu sonuncusu da onlardan bir tanesidir.
Halk Bankası genel müdürünün evinde bulunan 4.5 milyon doları kim
nasıl izah edecektir" diye sordu.
"KENDİ YOLSUZLUKLARINI ÖRTMEK İÇİN BÜYÜK GAYRET SARF EDİYORLAR"
"AKP’nin bataklığa saplandığını ve çırpındıkça da daha battığını"
savunan Durmaz, "Bütün savcıları polisleri konuyla ilgili güvenlik
görevlilerini yetkilileri değiştirerek, kendi yolsuzluklarını,
usulsüzlüklerini, hırsızlıklarına meşru bir kılıf oluşturma gayreti
ile yapılan düzenlemelerin sonuç vermeye başladığını görüyoruz.
Bunlardan bir tanesi de budur. Yapılacak olan bundan sonraki
duruşmalarda da ki çok fazla ileri bir tarihe verilmeyecektir. Geri
kalan tutukluların salıverilmesi süpriz olmayacaktır. Zira başından
beri yürütülen operasyon dikkatleri başka yere çekme gayretleri
bütünüyle bunları kurtarmaya dönük olmuştur. Şahsi değerlendirmem
banka genel müdürünün de içerde kalan diğerlerinin de dışardaki
ortaklarını tehdit etmek suretiyle bunları mecbur ettikleri
şeklindedir" dedi.
"AKP YOLSUZLUKLARI ÖRTMEK İÇİN KENDİNE GÖRE HUKUKU TANZİM ETMEK
İSTİYOR"
"AKP’nin yolsuzlukları örtmek için hukuku kendilerine göre tanzim
etmeye çalıştığını" öne süren Durmaz, "Bu şüphesiz AKP’nin iki
yüzlü siyaset anlayışının, AKP’nin kendine göre bir hukuku tanzim
etmek kendi yolsuzluklarının üzerini örtmek maksadıyla yaptığı
düzenlemelerin bir başka örneği de budur. Bakanlarla ilgili
fezleklerin mecliste okunmasına engel olmak maksadıyla ortaya
çıkacak kirli çamaşırları kirli ilişkiler ağını milletin
dikkatlerinden kaçırmak maksadıyla iade etmişlerdir. Ne yaparlarsa
yapsınlar hukukun pençesinden kurtulmaları mümkün değildir, bugün
istedikleri düzenlemeleri yapsalar bile yarın bir gün Cenab-ı
Allah’ın izniyle Milliyetçi Hareket Partisi’nin iktidarında bu
hesaplar birer birer sorulacaktır. Kimsenin buradan kaçışı
kurtuluşu olmayacaktır" diye konuştu.
"KENDİ ÇOCUKLARINI KURTARMAK İÇİN HUKUKU AYAKLAR ALTINA
ALDILAR"
Bakan çocuklarının temize çıkarılması için hukuk sisteminin ayaklar
altına alındığını ileri süren Durmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kendi evlatlarını kendi çocuklarını temize çıkarmak için hukuku
ayaklar altına alma anlayışı bir ülkenin geleceği bakımından son
derece riskli bir durumdur. Zira bir ülke ancak hukuka olan güven,
adalete olan güven ortadan kalkarsa bir kaosun bir kargaşanın
içerisine girebilir. Bu ayrı zamanda uluslararası arenada da
ülkemize olan güveni ortadan kaldıracak bir boyut arz etmeye
başlamıştır. Hem iç güvenliğimizi, hem dış güvenliğimizi ekonomik
yönüyle de tehdit eder bir hale gelmiştir. Bu nedenle AKP
hükümetinin bir an önce bu değerlendirmelerden, bu yanlışlıklardan
vazgeçmesi gerekmektedir. Bunları gördüğümüz zaman da AKP’nin
adalalet getirebileceğine, AKP iktidarının adalet getirebileceğine
olan inancımız her geçen gün zayıflatmaktadır. Yani bütünüyle
adalet mekanizmasını yargıyı adalet bakanının iki dudağı arasına
hapsetmek onun emir ve görüşlerine amade hale getirme anlayışının
son yapılan düzenlemeler bir tezahürüdür. İlk geldikleri gün henüz
daha göreve başlamadan adalete müdehaleyi, güvenlik güçleirne
müdahaleyi gerçekleştirmiş müsteşarı aracılığı ile cumhuriyet
savcısını tehdit ederek ona baskı uygulayarak düzenlemeler
yaptırmış bir adalet bakanının dün ortaya çıkıp da; bunları
söyleyenler söyleyip ıspat edemeyenler alçaktır, şerefsizdir gibi
değerlendirmeler yapmasını kabul etmek mümkün değildir. Sayın
adalet bakanını, sayın başbakanın daha önce aynı şekilde iddia edip
kaçınılmaz şekilde muhatap olduğu son beklemektedir." CİHAN
Yorumlar