Doğa Derneği: Gediz yaşamazsa İzmir yaşamaz

Doğa Derneği, İzmir Gediz Deltası’nda 18 bin dönüm arazi, 55 bin metrekare tuz azmağı ve 231 bin metrekarelik tarlanın Özelleştirme İdaresi tarafından satılığa çıkarılması nedeniyle yaptığı açıklamada, “Gediz yaşamazsa İzmir...

Google Haberlere Abone ol
Doğa Derneği: Gediz yaşamazsa İzmir yaşamaz

Doğa Derneği, İzmir Gediz Deltası’nda 18 bin dönüm arazi, 55 bin metrekare tuz azmağı ve 231 bin metrekarelik tarlanın Özelleştirme İdaresi tarafından satılığa çıkarılması nedeniyle yaptığı açıklamada, “Gediz yaşamazsa İzmir de yaşamaz.” uyarısında bulundu. Doğa Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gediz Deltası’nın tuzlu, tatlı ve acı su ekosistemlerini içeren sulak alan özelliği ve canlı çeşitliliği açısından Akdeniz havzasının en önemli sulak alanlarından birisi olduğu, deltada tepeli pelikan gibi nesli tehlike altında olan 8 kuş türünün de içerisinde yer aldığı 289 farklı kuş türü bulunduğu hatırlatıldı. Flamingolar için Türkiye'deki en büyük ikinci üreme alanı olan Gediz Deltası'nda endemik türlerle birlikte 300’den fazla bitki türün kaydedildiği belirtilerek, “Sahip olduğu bu zengin biyoçeşitlilik nedeni ile Gediz Deltası, Ramsar ve Bern Sözleşmeleri kapsamında uluslararası koruma altına alınmış ve ulusal mevzuata göre sulak alan ve 1. Derece Doğal Sit Alanı gibi birçok koruma statüsüne sahiptir. Ancak sahip olduğu tüm bu zenginliğe ve hukuki korumalara rağmen Gediz deltasında 18 bin dönüm arazi, 55 bin metrekare tuz azmağı ve 231 bin metrekarelik tarla Özelleştirme İdaresi tarafından satılığa çıkarıldı.” denildi. Kentleşme politikaları ve yatırımlar nedeniyle yok olma tehdidi ile karşı karşıya olan deltada koruma ve restorasyon çalışmaları yapılması gerekirken gerçekleştirilmeye çalışılan satışın çok tartışılacak bir karar olduğu da vurgulandı. Gediz Deltası’nda herhangi bir yatırım yapmanın mevzuata göre mümkün olmadığı ifade edilen açıklamada, “Yapılacak satış ile kamuya ait bu alanın özel mülkiyete geçişini takiben imara açılmasının ve her türlü yatırımının önünün açılmasının hedeflenildiği düşünülüyor. Bu kuşkuları güçlendiren önemli bir neden de 4 Nisan tarihinde Sulak Alanlar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik kapsamında Kontrollü Kullanım Bölgesi tanımı ile Gediz Deltası da dahil olmak üzere tüm sulak alanlarda yatırımların önünün açılması. Birçok kuruluş ve kişi yapılan bu değişikliğe karşı dava açmak için hazırlanıyor.” ifadelerine yer verildi. Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, ”Doğa Koruma mevzuatının artık neredeyse tümüyle iflas ettiğini görüyoruz. Ramsar Alanı ve 1. Derece Doğal Sit alanında gerçekleşen bu satış deltanın tamamen yatırımlara açılmasının hedeflendiğini gösteriyor. Doğa insanlar da dahil tüm canlıları birbirine bağlayan bir ağ. Gediz yaşamazsa İzmir de yaşamaz. Gediz Deltası’nı ve canlıların yaşam hakkını korumak varken rant için yok oluşun mazeretlerini oluşturanlara, bu yok oluşa sebep olanlara karşı İzmir halkı ile birlikte bilimsel, hukuki ve vicdani tüm demokratik yollarla direneceğiz.” dedi.

CİHAN

Yorumlar