Doç. Dr. Akpınar: Giderek bir 'Muhaberat Devleti'ne doğru yöneliyoruz
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) değişikliği öngören düzenlemeyi, “Giderek bir muhaberat devletine doğru yöneliyoruz.
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mahmut
Akpınar, Milli İstihbarat Teşkilatı’nda (MİT) değişikliği öngören
düzenlemeyi, “Giderek bir muhaberat devletine doğru yöneliyoruz.”
cümlesiyle yorumladı.
Cihan Haber Ajansı’nın yerel televizyona program desteği için
oluşturduğu Cihan TV Network platformu programlarından Anadolu’da
Sabah’ın yayınına konuk olan Doç. Dr. Mahmut Akpınar, içerisinde;
MİT belgelerinin yayın yasağı, yayınlayanlara hapis cezası, milli
menfaatler gereği yasadışı örgütlerle görüşebilme imkanı ve MİT
Müsteşarı’nın sadece Yargıtay’da yargılanabileceği gibi
düzenlemelerin de bulunduğu ve TBMM'ye gönderilerin Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) yasasında değişiklik öngören teklifi
değerlendirdi.
Doç. Dr. Akpınar, MİT’in aslında iç istihbaratla ilgili bir kurum
değil normalde yasal olarak dış istihbarat toplaması gereken bir
kurum olduğuna dikkat çekerek, “Ama bizim tarihimiz boyunca MİT hiç
dış istihbarat yapmadı, diyebiliriz veya o konu genel faaliyetleri
arasında çok az oldu. Dün de bugün de MİT kendi vatandaşını takiple
kendi toplumuna bir kısım operasyonlar yapmakla, dinlemeler
yapmakla meşgul; bu hem yasalara aykırı, hem kendi vatandaşına
güvensizlikten. Giderek bir muhaberat devletine doğru yöneliyoruz.
Öyle görüyorum.” dedi.
“BÖYLE BİR REJİME DE DEMOKRASİ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Akpınar, “Bütünüyle MİT Müsteşarını koruma altına alınması, hiçbir
evrakına soruşturma açılamaması, bu belli kesimleri, kurumları
yargı sorgulaması soruşturmasından kaçırmak demektir. Yargı
demokrasilerin en temel kuvvetlerinden birisidir. Yürütmeyi o zaman
nasıl denetleyeceksiniz. Böyle korunaklı alanlar yaptığınız zaman
işte MİT Müsteşarını koruyacaksınız, başka bir kısım imkanlarla
bakan çocuklarını koruyacaksınız, internetle ilgili bir sürü
yasaklar çıkaracaksınız, yargıçları dağıtacaksınız. Yargının
demokrasilerdeki en temel görevi olan denetleme ve dengeleme
görevini yapması mümkün değil. Böyle bir rejime de demokrasi demek
mümkün değil.” görüşünü belirtti. CİHAN
Yorumlar