'Dizilerin konusu bir yana kullanılan dil Türkçemizi bozuyor'

Televizyon izleme oranının yüksek olduğu Türkiye’de reklam, dizi, film, haber, eğlence, spor ve yarışma programlarında kullanılan dil Türkçeye zarar veriyor.

Google Haberlere Abone ol
'Dizilerin konusu bir yana kullanılan dil Türkçemizi bozuyor'

Televizyon izleme oranının yüksek olduğu Türkiye’de reklam, dizi, film, haber, eğlence, spor ve yarışma programlarında kullanılan dil Türkçeye zarar veriyor. Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Fakülte Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hatice Şahin, dizilerde atasözleri ve deyimlerin özellikle bozularak ve Batı kaynaklı kelimelerin de sık sık ve çoğu kez de yanlış kullanıldığına dikkat çekti. Şahin, "Dizilerde kaba sözlerin yanında argoya çok yer verilmesi, yöresel ağız özelliklerinin standart dili kullanması gereken karakterlerin konuşmalarına sık sık yerleştiriliyor. Dil bilincinin zedelenmesi Türkçenin hemen her alanda bozuk kullanımına yol açmakta, işyerlerine, mağazalara, yeni doğan bebeklere verilen isimler konusunda da özensiz yaklaşımlar her geçen gün artmakta" uyarısında bulundu.

Kitle iletişim araçlarının, özellikle televizyonun Türk toplumunda ne kadar önemli olduğunun bilindiğine işaret eden Prof. Dr. Hatice Şahin, hemen her yaştaki insan için televizyon karşısında geçirilen sürenin azımsanmayacak boyutlarda olduğunu söyledi. Sayıları çok artan ve hemen her türlü yayın yapan televizyonlarda Türkçenin kullanımı konusunda olumlu bir tablo olmadığını anlatan Şahin şunları kaydetti: "Reklam filmlerinde, haber ve spor programlarında, dizilerde Türk insanı ne yazık ki doğru, düzgün ve etkili bir dille karşılaşamamakta. Televizyonlarda gösterilen dizilerin, ele aldığı konular, oyuncuların yetenekleri vs. bir yana izleyicilerin dil bilincini, dil kullanımını zedeleyecek, olumsuz yönde etkileyecek dil kullanımı neredeyse bütün uzmanların sıklıkla belirtmesine rağmen artık çok ileri düzeyde. Yetişkinlerde bile görülen bu olumsuz etki, özellikle ana dil kazanımının devam ettiği dönemde ki çocukları ve gençleri derinden etkilemekte. Dizilerdeki olumsuz örnekler gösterilecek olursa genel olarak; dile yerleşmiş kelime, kelime grupları, atasözleri ve deyimlerin özellikle bozularak kullanılması, dile yerleşmemiş Batı kaynaklı kelimelerin sık sık ve çoğu kez de yanlış kullanılması, kaba sözlerin yanında argoya çok yer verilmesi, yöresel ağız özelliklerinin standart dili kullanması gereken karakterlerin konuşmalarına sık sık yerleştirilmesi söylenebilir. Dil bilincinin zedelenmesi Türkçenin hemen her alanda bozuk kullanımına yol açmakta, işyerlerine, mağazalara, yeni doğan bebeklere verilen isimler konusunda da özensiz yaklaşımlar her geçen gün artmaktadır."

'YAPTIRIMLAR YETERLİ DEĞİL'

Dillerin milletlerin devamı için ne kadar önemli olduğunun toplum tarafından gayet iyi bilindiğini vurgulayan Prof. Dr. Hatice Şahin, "Yetkililer bu amaçla yeri geldiğinde bazı yaptırımlar uygulamakta, Türkçenin kullanımına gösterilen özeni takdir ve teşvik etmektedir. Ancak bu çabaların yeterli olmadığı da açıkça görülmektedir. Tüm bu uyarılara rağmen işyeri, gazete ve dergi isimleri istenilen düzeyde Türkçeleşememekte. Televizyon programlarında ve dizilerinde bozuk ve melez Türkçenin kullanımına devam edilmektedir. Öyleyse bu durumun düzeltilebilmesi için öğütlerin, tavsiyelerin dışında bireylere ana dil bilincinin kazandırılması gerekmektedir. Bu iş için de vakit geçirmeden kollar sıvanmalıdır." diye konuştu. CİHAN

Yorumlar