Diyarbakır’da ilahiyat öğrencileri formasyon için eylem yaptı

Diyarbakır Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri, 28 Şubat sürecinden kalma formasyon engelini basın açıklamasıyla protesto etti.

Google Haberlere Abone ol
Diyarbakır’da ilahiyat öğrencileri formasyon için eylem yaptı

Diyarbakır Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri, 28 Şubat sürecinden kalma formasyon engelini basın açıklamasıyla protesto etti. Fakültenin önünde bir araya gelen öğrenciler, pankartlar açtı, sloganlar attı. Öğrenciler, “Formasyon ilahiyat fakültelerinin en doğal hakkıdır ve bu hak ivedilikle hak sahiplerine iade edilmelidir. Bu yetkili kurumlar açısından vicdani ve tarihi bir görevdir.” dedi.

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İlahiyat Öğrencileri Platformu (İÖP) üyeleri, ilahiyat fakültelerine pedagojik formasyon hakkının geri verilmesi ortak bir basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına açıklamayı Dicle İlahiyat Öğrencileri Platformu Üyesi Mahmut Durmaz yaptı. Durmaz, “Bilindiği üzere formasyon konusu ilahiyatlarımızın kanayan en büyük yarasıdır. 1998 yılına kadar öğrenim süresinde verilen formasyon programı, siyasi ve ideolojik nedenlerden dolayı kaldırılmıştı. Bu süre içerisinde hem imam hatipler hem de ilahiyat fakülteleri içerik yönünden ve kadro açısından oldukça zorlu süreçlerden geçmek durumunda kaldı. Ama artık buna ‘dur’ deme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Bizler formasyon konusunu; her dönem yapmakta olduğumuz çalıştaylarımızda ve genel kurul toplantılarımızda gündeme getirerek çözüm noktasında somut gelişmeler için gayret göstermekteyiz.” diye konuştu.

    ALES VE KONTENJAN ÇALIŞMASI BİZLERİ AVUTMAYA YÖNELİKTİR

    Her türlü imkan ve ortamın makul olduğu bu süreçte, binlerce kişinin mağdur edilmesi ve haksızlığa uğratılmasının her açıdan kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Durmaz, “Sözde çözüm önerisi olarak sunulan ‘ALES sınavı, kontenjanların artırılması’ gibi çalışmalar sadece bizleri avutmaya yöneliktir. Bu tür çalışmaları çözüm konusunda atılan bir adım olarak görmüyoruz. İlahiyat fakülteleri ve öğrencileri her zaman tek yürek olmuştur ve bu ülkenin vazgeçilmez alanlarından birini temsil etmektedirler. Bu yüzden artık bizleri avutmaya yönelik öneriler sunmaktan vazgeçin. YÖK olarak bizleri daha ciddiye almak zorunda olduğunuzun bilincine varmalısınız. Hazırlık ile birlikte toplamda 5 yıl öğrenim gören bir bireyin istihdam alanlarına baktığınızda zaten şimdiye kadar ki uygulamaların yanlış olduğu da aşikar görünmektedir. Dolayısıyla hem vicdan, hem usul hem de sosyal zorunluluk açısından formasyonun ilahiyat fakültelerine bir an önce verilmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.

    "BU KADAR BÜYÜK VEBALİ TAŞIYACAK CESARETİNİZ YOK"

    Tarihin haksızlık yapan hiçbir birey veya kurumu affetmediğini anlatan Durmaz, "Bu kadar büyük bir vebali taşıyacak cesaretinizin olmadığını düşünmekteyiz. Bununla birlikte bu hakkın tarafımıza verilmesi için resmi/yasal işlemlerin devam ettiği süreçte daha fazla kişinin mağdur olmaması için; ivedilikle, öğretmen alımlarında 75 olarak belirlenen KPSS puanının 50 olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Zira imam hatip liseleri başta olmak üzere, diğer okullarımızda da ciddi bir öğretmen eksiği olduğu görülmektedir. Dolayısıyla yapılacak bu yeni düzenleme, ortadaki bu problemi de çözmüş olacaktır.” ifadelerini kullandı.

    İlahiyat Öğrencileri Platformu olarak amaçlarının yıkmaktan ya da kırmaktan daha çok yapıcı olmak ve hakkın hak sahibine bir an önce verilmesi konusunda öncü olmak olduğunu belirten Durmaz şunları söyledi: “Ortada yılladır süregelen ve birçok kişinin haksızlığa uğradığı bir problem vardır. Bu problemin çözümü çok kolay ve uygulanabilecek yapıdadır. İlahiyat mezunlarımızın ülkemiz menfaatleri açısından, istihdam ihtiyacı da ortadadır. Bu mağduriyetin giderilmesi herkes tarafından ciddi faydalar sunacaktır. Dolayısıyla içerisinde bu kadar çok fayda barındıran bir çözümün biran önce sonuçlandırılması bir gerekliliktir. Formasyon ilahiyat fakültelerinin en doğal hakkıdır ve bu hak ivedilikle hak sahiplerine iade edilmelidir. Bu yetkili kurumlar açısından vicdani ve tarihi bir görevdir. Yetkililerin bu çağrıya önemle kulak vermelerini beklemekteyiz. Bu süreçte hakkın hak sahibine iade edilmesi için tüm yasal imkanların da kullanılacağını kamuoyun duyurulur.” CİHAN

Yorumlar