Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Berkin Elvan gencimize Allah'tan rahmet diliyorum

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Gezi olaylarında yaralanan dün hayatını kaybeden Berkin Elvan için taziye dileğinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Diyanet İşleri Başkanı Görmez: Berkin Elvan gencimize Allah'tan rahmet diliyorum

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Gezi olaylarında yaralanan dün hayatını kaybeden Berkin Elvan için taziye dileğinde bulundu. Görmez, “Berkin Elvan gencimize Allahtan rahmet diliyorum. Kederli ailesine sabırlar ihsan ediyorum ve yüce Rabbim'den bu topraklarda ve alemi İslam’da hiçbir gencimize, hiçbir ailemize, hiçbir annemize, hiçbir babamıza bu tür üzücü hadiseleri yaşatmamasını temenni ediyorum. Yüce Rabbim'den milletimiz fertleri arasında barışı, huzuru, kardeşliği egemen kılmasını niyaz ediyorum.” dedi.

‘22. Uluslararası Güncel Zekat Sorunları Sempozyumu’ Kuveyt Devleti Zekat Fonu ve Diyanet İşleri Başkanlığı İşbirliğiyle Grand Cevahir Otel’de gerçekleşti. Sempozyuma; Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Güncel Zekat Sorunları Müessesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İsa Zeki, Ürdün Haşimi Krallığı Müftüsü Prof. Dr. Abdulkerim El-Havasine, Beytu’z Zekat Müessesesi Genel Müdürü İbrahim Ahmet Salih, yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.

Sempozyumda konuşan Mehmet Görmez Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Allahtan rahmet dilediğini söyledi. Görmez, “Berkin Elvan gencimize Allahtan rahmet diliyorum. Kederli ailesine sabırlar ihsan ediyorum ve yüce Rabbim'den bu topraklarda ve alemi İslam’da hiçbir gencimize, hiçbir ailemize, hiçbir annemize, hiçbir babamıza bu tür üzücü hadiseleri yaşatmamasını temenni ediyorum. Yüce Rabbim'den milletimiz fertleri arasında barışı, huzuru, kardeşliği egemen kılmasını niyaz ediyorum.” şeklinde konuştu.

Sadece zekâtı hesap ederek toplumsal vazifelerin yerine getirilmeyeceğini belirten Görmez, “Zekatı bir bütün olarak değerlendirmek lazım. İslam’ın ibadet, iman, ahlak, hukuk kavramlarını birleştiren bir müessese olduğunu belirtmek gerekir. Zekât olmazsa olmazdır. Ancak zekâtın yanında sadaka da, infak da, karz-ı hasen de ibadettir. İbadetin şeklinden ziyade aslolan ibadetlerdeki amacı ve anlamı idrak etmek olmalıdır. Bugün İslam dünyasında hangi mallardan nasıl ve ne şekilde zekât verileceğiyle ilgili yapılan hesapları anlatan kitaplar kadar, zekâtın hangi gaye ve maksada binaen İslam’ın emri olduğunu anlatan ve bu yönüyle Müslümanın toplumsal sorumluluklarını hatırlatan eserlerin de var olması bir o kadar önemlidir. Bugün bizim kaybettiğimiz şey bilgi değil hikmettir.” ifadelerini kullandı.

Bugün birçok şey güç ve servet tutkusu için istismar edildiği gibi İslami birçok kavramda bilerek veya bilmeden istismar edildiğini söyleyen Görmez, "Fakirin hakkı olan zekât müessesesi iktisadi teşekküller haline dönüşebilmektedir. Maalesef üzülerek belirtmek isterim ki, dini vecibe olarak yapılan mali ibadetlere yönelik hizmet yapma vadiyle ortaya çıkan bir kısım kuruluşlar, kolayca istismara kapı aralayacak hale bürünmektedirler. Klasik dönemlerde kamusal ahlaki denetimler mahallinde kolayca yapılırken bugün, modern hayatın getirdiği karmaşa ve kargaşa içerisinde gönüllülük esasına göre hareket eden yapılarda kamusal denetim gereğince yapılamamaktadır. Özellikle dini vecibeler kapsamında olan mali ibadetlerle ilgili yani zekât, sadaka, kurban, infak vb yardımların toplanma ve harcanma usulleriyle ilgili kamu adına dini hassasiyetlere uygun bir denetim mekanizması kurulmalıdır." dedi.

Görmez konuşmasına şöyle devam etti: "Zekat müessesesinin temellerini değiştirerek fakirliği ve yoksulluğu ortadan kaldırma ve azaltma amacını bir tarafa bırakarak zekat kendi düşüncemizin, dünya görüşümüzün, güç ve çoğaltma tutkumuzun bir aracı haline getirmek hem Allah’ın hududuna hem de fakir kullarının hukukuna alenen tecavüzdür. Buna göre Afrika’da açlıktan ölen insanların hakkıyla cami yapılmaz. Zekat paralarıyla okul, köprü, han, hamam yapılmaz. Suriye’de ot kaynatarak hayatta kalmaya çalışan kadınların, çocukların hakkıyla fi sebilillah maddesine zorlama teviller sokarak gazete çıkarılamaz. TV kanalları kurulamaz. İslâm’ın da olsa reklamı, propagandası yapılamaz. Aç komşularımızı ihmal ederek yok sayarak öksüzleri ve yetimleri muhtaç bırakarak zekatla kendi derneğimizin, vakfımızın, teşekkülümüzün gelişmesini önceleyemeyiz."


İslam’ın sadece bireysel ibadetleri vazederek kişinin arınabileceğini söylemediğini aktaran Görmez, “İslam’ın ibadet mefhumu bütün hayatı kuşatarak, kişinin Rabbine, kendisine, topluma ve çevreye karşı mesuliyetini ve mükellefiyetlerini kapsar. Bu açıdan bütün mükellefiyetler bu bütünün içinde anlam ifade ederler. Zekât veya başkaca diğer ibadetler tek başlarına değerlendirilmezler. Namaz ile zekâtın Kur’an’da bir arada zikredilmesi, hem benliğimizin arınmasını hem de malımızın arınmasını eş değer görmektedir.” şeklinde konuştu.
CİHAN

Yorumlar