Diyanet imsak vaktine nokta koydu

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu yıl yapılacak Ramazan ayı çalışmaları kapsamında tartışmaları önceden bitirecek bir çalışma ile Ramazan ayı-imsak vakti tartışmalarına son noktayı koydu. Yapılan tartışmaların yersiz olduğunu ifade eden Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri konunun uzmanı olmayan kişilerin açıklama yapmaması uyarısında bulundu.

Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen ve Ramazan ayı içinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yapacağı çalışmaların anlatıldığı toplantıda, dini olduğu kadar bilimsel yönü de bulunan Ramazan ayının ne zaman başladığı, sahur vaktinin nasıl belirleneceği tartışmaları da konu oldu. Ramazan ayında ekranlara çıkarak konuyla ilgili yapılan açıklamalardan rahatsızlık duyan Diyanet yetkilileri en yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar ile bu tartışmaları önceden bitirmeyi amaçladı.

RAMAZAN HİLALİ İLK OLARAK GÜNEY AMERİKA KIYILARINDAN GÖZLEMLENECEK

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte toplantıda konuşan Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, konunun uzmanı olmayan kişilerin açıklama yapmaması gerektiğini, bu konuda yapılan çalışmaların bilimsel olarak ve hassasiyetle yürütüldüğünü hatırlattı. Yaman, Ramazan ayının başlangıcına ilişkin tespitlerin astronomik gözlem ve hesaplamalarda 27 Hazira 2014 Cuma günü 08.09'da kavuşum meydana geleceğini, aynı gün 21.45'te Ramazan'a ilişkin görülür hale geleceğini söyledi. Yaman, "Bu hilal ilk defa Güney Amerika'nın Atlas Okyanusu kıyılarından itibaren görünmeye başlayacak. Dünyanın bir yerinde görünmesinin her tarafta görünmesi içtihadının bir gereği olarak başkanlığımız takip eden günü yani 28 Haziran 2014 Cumartesi günün Ramazan'ın ilk günü olarak ilan etmiştir." dedi.

Uygulamanın aslında 1978 yılında İstanbul'da yapılan ve neredeyse bütün İslam Ülkelerinin katıldığı bir toplantıda alınan karara da dayandığını belirten Yaman, "Bütün İslam ülkeleri bir yer de hilal görünmesinin bütün İslam ülkelerinde görünmüş kabul edileceğini belirtmişler ve altını imzalamışlardır. Bu aslında yüz yıllar boyunca devam eden bir içtihadın benimsenmesi anlamına da geliyordu ki başkanlığımız bu içtihadı uygulamaya devam etmektedir." dedi.

İmsak vakti tartışmalarına da değinen Yaman, Kur'an-ı Kerim'de oruç başlangıcının ufka yakın olarak yayılan beyaz ışığın başlangıcıyla başlayacağının ifade edildiğini belirterek "Güneş ışınlarının bizim ufkumuzda yükselmesiyle birlikte, güneş ışınlarının yatay boyutta ufukta görülmesiyle birlikte imsak vakti başlamış ve dolayısıyla sabah namazının vakti de girmiş sayılıyor. Günümüzün şehir şartlarının bu gözlemi yapmaya ne kadar müsait olduğunu taktirlerinize bırakıyorum. Atmosferik unsurlar, hava kirliliği, şehir şartları, ufka hakim olan pus, gözlem yapılan yerin özellikleri gibi özellikler kişilerin bu vaktin tespitini yapmasını zorlaştırmaktadır. Böyle olunca herkesin ittifakla kabul edebileceği bir bilimsel kriterin aynı zamanda ilmi ve bilimsel kriterin benimsenmesi gündeme gelmiştir. Astronomik tan olarak belirlenen bu an gecenin bittiği ve astronomik gözlemlerin de sona erdiği anlamına gelmektedir." şeklinde konuştu.

HERKES DEĞİL, UZMAN OLAN KONUŞSUN

Toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nden Prof.Dr. Sacit Özdemir de gerek yatsı saati, gerekse sabah gerçekleşen fecir olayını 2011 yılından bu yana gözlemsel olarak tespit ettiklerini anlattı. Projeyi ışık kirliliğinden uzak yerlerde, dağ tepelerinde yaptıklarını anlatan Özdemir, tespitlerini standart ve değişkenlik göstermeyen cihazlarla yapmalarının çok doğru bir zaman tespiti yapma imkanı bulduğunu anlattı. Özdemir, "Bu konuda en tehlikeli şey astronomiyi hiç bilmeyen kişilerin çıkıp basına beyanat vermesidir. Bu nedenle özellikle Ramazan ayında vatandaşlar yanlış bilgilenmekte ve yanlış yöne yönlendirilmektedir. Herkes uzman olduğu konuda konuşmalıdır. Artık imsak vakti tartışmasının da sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

CİHAN