Dini cemaatlere tüzel kişiliği zorlaştıran yasa kaygı uyandırdı

Almanya'da Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Eyalet Meclisi’nin dini cemaatlere tüzel kişilik verilmesini zorlaştıracak ve geri alınmasını kolaylaştıracak yasa tasarısı İslami kuruluşları kaygılandırıyor. 1,5 milyon Müslümanın yaşadığı eyalette...

Google Haberlere Abone ol
Dini cemaatlere tüzel kişiliği zorlaştıran yasa kaygı uyandırdı

Almanya'da Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Eyalet Meclisi’nin dini cemaatlere tüzel kişilik verilmesini zorlaştıracak ve geri alınmasını kolaylaştıracak yasa tasarısı İslami kuruluşları kaygılandırıyor. 1,5 milyon Müslümanın yaşadığı eyalette sıra Müslümanlara gelince tüzel kişiliğin siyasi karara bağlanacak olmasından endişe duyan İslami kuruluşlar Meclis’e çağrılmamış olmaktan da şikayetçi.

Kuzey Ren-Vestfalya’da (KRV) İslami kuruluşlara kamu tüzel kişiliği verilmesini de yakından ilgilendiren yasal düzenleme çalışması İslami kuruluşları endişelendiriyor. Sebebi ise iktidar partileri ile muhalefet partilerinin ortak yasa tasarısıyla dini cemaatlere tüzel kişilik verilmesini zorlaştıracak olması. Tasarı yasalaştığı takdirde,tüzel kişiliği sadece meclis verebilecek. Meclis’in gerekli gördüğünde bu tüzel kişiliği geri alabilecek olması da tasarının kaygı veren bir diğer noktası. Partiler, bu hakkı önceden almış olan Hıristiyan ve Yahudi cemaatlere tüzel kişiliklerinin hiç bir şekilde geri alınamayacağı konusunda ise güvence veriyor.

Zaman’la kişisel görüşünü paylaşan İslami çatı kuruluşu KRM’nin dönem sözcüsü Ali Kızılkaya, “İslami kuruluşlar henüz tüzel kişilik almadı. Tasarı bu sebeple diğerleriyle kıyaslandığında eşitsizlik getiriyor.” dedi. Meclis oylaması koşulu ve şartlar konusunda bazı değişiklikler olduğu kanaatine varılınca tüzel kişiliğin geri alındığını söyleyen Kızılkaya, “Almayı kolaylaştırıyor gibi görünse de zorlaştırıyor. Bu üzücü bir durum.” dedi.

Tasarıyla ilgili görüşmeler için partilere çağrıldıklarını ancak meclise çağrılmadıklarını anlatan Kızılkaya, “Meclisteki uzman dinlemelerinde yoktuk. Siyaset bunun Müslümanlara karşı değil, genel düzenleme olarak yaptığını savunuyor.” şeklinde konuştu.

TASARI ANAYASAYA AYKIRI

IGMG Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu ise tüzel kişiliğin siyasi karara bağlanmasının anayasaya aykırı olduğunu söyledi. “Almanya’da şimdiye kadar hiç bir kurum tüzel kişilik için parlamentodan geçmiş bir yasa üzerinden buna tabi olmadı. Geçmişte yoktu da neden şimdi ihtiyaç var?” diyerek tepki gösterdi. Her eyalette onlarca kamu tüzel kişiliği olduğunu, KRV’de bunların sayınını 40’a yaklaşığını söyleyen hukukçu şöyle dedi: "Asıl sorun bunun şimdi siyasi karara bağlanması. Bu da anayasaya aykırı. İdari inceleme neticesinde şartlar yerine getirildikten sonra nasıl böyle bir temel hak siyasi karara bağlanabilir? Bu, din-devlet ilişkileriyle ilgili düzenlemelere aykırı." Diğer taraftan kiliselerin meclise çağırılıp dinlendiğini hatırlatan Yeneroğlu, "Endişelerinizi dikkate aldık diyorlar ama Müslümanları çağırıp dinlemiyorlar." dedi.

MÜSLÜMANLARA AYRI KANUN VE UYGULAMA HOŞ DEĞİL

DİTİB sözcüsü Bekir Alboğa ise “İslam din dersleri, mezarlıklar, şimdi de dini cemaat statüsünün belirlenmesi aşamasında sürekli bir takım kanuni değişikliklere gidiliyor. Aslında mevcut anayasa ve kanunlarda her şey son derece net.” diyerek Müslümanlar için ayrı kanun ve uygulamanın hoş olmadığını söyledi. Alboğa, “En çok rahatsız eden şey; Müslümanları ilgilendiren bir husus ele alındığı zaman hemen yeni bir kanun değişikliğine gidilmesi. Değişikliğe ihtiyaç yok”. dedi.

Almanya Müslümanların Merkez Kurulu (ZMD) Genel Sekreteri Nurhan Soykan da, tasarıyla ilk başta tedirgin olduklarını söyledi. Tasarının iyi niyetli bir girişim olduğuna inanan Soykan, “İnşallah sonradan olumsuz bir şey yaşamayız. Bürokrasiyi azaltıp süreci kolaylaştırmış oluyor. Geri alınma gibi küçük bir tehlike var tabii.” dedi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Eyalet Fraksiyon Sözcüsü Markuz Töns, yasayla tüzel kişilikte karmaşa yaşanmasının önüne geçmeyi planladıklarını ileri sürerken, Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Fraksiyonu Kültür Uzmanı Thomas Sternberg ise eyaletteki dini çeşitliliğin bir ‘tüzel kişilik enflasyon’una götürmesine izin verilemeyeceğini söyledi.

Sternberg, yasanın sadece net hukuki kriterler, üye sayısı, grubun sürekliliği gibi ölçüler koyduğunu söyledi. CİHAN

Yorumlar