Dilber: Eğitim ve öğrenciler hükümetin inadına kurban ediliyor

Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Trabzon İl Başkanı Coşkun Dilber, "Eğitim ve öğrenciler hükümetin inadına kurban ediliyor.

Google Haberlere Abone ol
Dilber: Eğitim ve öğrenciler hükümetin inadına kurban ediliyor

Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Trabzon İl Başkanı Coşkun Dilber, "Eğitim ve öğrenciler hükümetin inadına kurban ediliyor." dedi.

    Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup eğitimci ile Meydan Parkı’nda yapılan basın açıklamasıyla, hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sevk ettiği “MEB Yasa Tasarı”na tepki gösterdi. Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Trabzon İl Başkanı Coşkun Dilber, burada yaptığı bazın açıklamasında, tasarının ‘pimi çekilmiş bomba’ olduğunu belirtti. Emniyet ve Yargı’dan sonra Milli Eğitim'e el atan iktidarın çatlak ses çıkmaması için her türlü gayreti gösterdiğini ifade eden Dilber, “Paydaşlarla hiçbir istişare yapılmadan, ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla hazırlanan, siyasallaşmanın önünü açan, kadrolaşmayı eğitimin her hücresine yerleştiren ve tam bir ucube olan bu yasa tasarısı önümüzdeki günlerde eğitim hayatımızı yangın yerine çevirecektir.” şeklinde konuştu.

    Tasarıdaki en tehlikeli hususlardan birisinin, 4 yıl ve üzere sürülerde okul müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı olanların görevlerinin sona erecek olması olduğuna değinen Dilber, hükümetin eski kadroları tasfiye etmenin yolunu 4 yılı sona erenleri görevden almakta bulduğunu savundu. İktidarın tıpkı emniyet ve yargıda olduğu gibi eğitimde de kendi adamlarını kilit noktalara getirme hevesinde olduğunu ileri süren Dilber, bu durumun 110 bin civarındaki okul yöneticisini etkileyeceğinin altını çizdi.

    Tasarıdaki bir başka değişikli MEB merkez teşkilatının hallaç pamuğu gibi dağıtıldığını dile getiren Dilber, müsteşar dışındaki tüm üst düzey yöneticilerin görevlerinin sona ereceğini ve büyük kısmının havuza alınacağını kaydetti. Dilber, şöyle devam etti: “MEB bu kadar zengin midir ki, 2 yılda bir üst düzey yöneticileri görevlerinden alarak olara adeta boş oturmaları için para verilmektedir. Şayet iktidarın kasası böylesine doluysa bu paralar öğretmen atamaları, okulların fiziki altyapı ya da personel ihtiyaçları için kullanılabilir.”

    Tasarıda kabul etmedikleri bir başka hususun da aday öğretmenlerin stajyerliklerinin kaldırılması süreci olduğunu söyleyen Dilber, 6 yılını doldurmuş dershane öğretmenlerinin KPSS’ye girmeden, sözlü sınavla MEB kadrosuna alınmasını da doğru bulmadıklarına dikkat çekti. Dilber, bu durumun ataması yapılmayan 350 bir öğretmen için büyük bir haksızlık olacağını vurguladı.

    Talim ve Terbiye Kurulu’nun (TTB) yetkilerinin sınırlandırılmasını da eleştiren Dilber, dershanelerin kapatılmasına karşı çıktı. Dershanelerin kapatılması konusunda eğitimci ve öğretmenlerin hükümetin inadına kurban edildiğini ifade eden Dilber, dershanelerin kâğıt üzerinde kapatılmasının fiili olarak kapatılacakları anlamına gelmeyeceğini, sınav ve yarış olduğu müddetçe dershanelerin bu kez illegal olarak faaliyetlerine devam edeceğini anlattı.

    Tasarının yasalaşmaması için her türlü gayreti göstereceklerinin altını çizen Dilber, iktidarı şu sözlerle uyardı: “Yandaşlık kokan, MEB’i siyasallaştıran, tek adam dönemini başlatan, kendinden olmayana hayat hakkı tanımayan, yanlışlıklara ‘dur’ diyenlerin kafasına tokmakla vuran, iktidarın her söylediğini emir telakki edenleri makamlara getirecek bu yasa taslağı derhal geri çekilmelidir. Eğitimi kaosa sürükleyecek ve büyük depremlere yol açacak bu tasarı asla kabul edilemez.” CİHAN

Yorumlar