'Devleti yolsuzluk karşısında aciz duruma düşürdünüz' sözü hakaret sayıldı
Bir vatandaşın, vali yardımcısına yazdığı mektuptaki, "Adaleti, devletin temeli sayan kültürü yozlaştırdınız.
Bir vatandaşın, vali yardımcısına yazdığı mektuptaki, "Adaleti,
devletin temeli sayan kültürü yozlaştırdınız. Devleti yolsuzluk
karşısında aciz duruma düşürdünüz" sözünü ‘hakaret saymayan yerel
mahkemenin kararı Yargıtay tarafından bozuldu.
2008 yılında Bartın’da meydana gelen olayda
iddiaya göre, kendisine yapıldığına inandığı haksızlıkları dile
getirmek için Bartın Vali Yardımcısı S.D.’ye bir mektup yazdı.
Mektuptaki, "Adaleti, devletin temeli sayan kültürü yozlaştırdınız.
Devleti yolsuzluk karşısında aciz duruma düşürdünüz. Rüşvete dayalı
cebri icra terörü ile organize hukuk dışı yolsuzluklarında da delil
karartılmasının tarafınızdan yapıldığını açıkça üstlenerek
belgelediniz" şeklindeki ifadelerle kendisine hakaret ve şantaj
yapıldığını öne süren S.D. avukatı kanalıyla konuyu yargıya
taşıdı.
Bartın Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan
‘şantaj ve hakaret’ davasında mahkeme, mektubu yazan vatandaşın her
iki suçtan da suça konu mektubu kendisine yapıldığına inandığı
haksızlıkları dile getirmek için eleştiri maksadı ile yazdığı,
müştekinin vali yardımcısı görevinde bulunduğu, mevki nedeniyle
eleştirilere açık olması gerektiği, mektubun içeriği itibariyle
ağır eleştiri içermekle birlikte, mağdurun kişiliğini küçültecek
nitelikte olmadığı gerekçesiyle beraat ettirilmesine hükmetti.
Karar, vali yardımcısının avukatı tarafından temyiz edildi.
MEKTUPTAKİ İFADELER HAKARETTİR
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 4. Ceza
Dairesi, ‘Şantaj’ suçundan kurulan beraat hükmünü onaylarken
‘Hakaret’ suçundan yerel mahkemece verilen beraat kararını bozdu.
Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "Taşkın yakınma
anlamına gelse dahi, eleştiri ve sitemin, kişilerin şereflerini,
onurlarını, namuslarını, toplum içindeki itibarlarını incitmeye ve
diğer bireyler nezdindeki saygınlıklarını zedelemeye yönelik
hakaret içeren sözcükler kullanılmak suretiyle yapılamayacağı
açıktır. Somut olayda; sanığın, vali yardımcısı olarak görev yapan
katılana gönderdiği mektupta, 'Adaleti, devletin temeli sayan
kültürü yozlaştırdınız. Devleti yolsuzluk karşısında aciz duruma
düşürdünüz. Rüşvete dayalı cebri icra terörü ile organize hukuk
dışı yolsuzluklarında da delil karartılmasının tarafınızdan
yapıldığını açıkça üstlenerek belgelediniz' şeklindeki,
belirtilmesinde zorunluluk bulunmayan eleştiri ve sitem sınırlarını
aşan, küçültücü ve suçlayıcı sözlerle katılana görevi nedeniyle
hakarette bulunduğu ortadadır. Bu durumda suçun hukuka aykırılık
ögesinin oluştuğu gözetilerek, hükümlülük kararı verilmesi yerine,
‘sanığın suça konu mektubu kendisine yapıldığına inandığı
haksızlıkları dile getirmek için eleştiri maksadı ile yazdığı,
katılanın vali yardımcısı görevinde bulunduğu, mevki nedeniyle
eleştirilere açık olması gerektiği, mektubun içeriği itibariyle
ağır eleştiri içermekle birlikte, mağdurun kişiliğini küçültecek
nitelikte olmadığı, sözlerin hakaret boyutuna ulaşmayan taşkın
yakınmayı oluşturduğu’ gerekçesi ile beraat hükmü tesisi yasaya
aykırıdır. Adli emanette kayıtlı mektup hakkında bir karar
verilmemesi de kanuna aykırı olduğu için müşteki avukatı ve
cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden hükmün
bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir." CİHAN
Yorumlar