Devlet Bahçeli'den vatandaşlara 'yapay kahramanlık' uyarısı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, IŞİD tarafından Musul Nova Otel'de tutulan 49 vatandaşın, muhtemelen 10 Ağustos öncesi serbest bırakılacağını ve aday Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimine sayılı günler...

Google Haberlere Abone ol
Devlet Bahçeli'den vatandaşlara 'yapay kahramanlık' uyarısı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, IŞİD tarafından Musul Nova Otel'de tutulan 49 vatandaşın, muhtemelen 10 Ağustos öncesi serbest bırakılacağını ve aday Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimine sayılı günler kala yeni bir yapay kahramanlık hikâyesiyle takdim edileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Türk halkına çağrıda bulunan Devlet Bahçeli, yaptığı videolu açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin milleti ile beraber bölünmenin eşiğinde olduğuna işaret etti. Türkiye’nin emperyalist komplo ve koronun kıskacında olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle dedi:

"Tarihi Şark Meselesi saat gibi çalışmaktadır. Asırlardır gündemde tutulan Türkleri Anadolu'dan çıkarma, İslamiyet'i küçültme ve terörize etme planı adım adım amacına doğru ilerlemektedir. 'Böl-parçala-yönet' veya 'böl-parçala-yut' şeklinde kavramsallaştırılan küresel düşmanlık projesi mahvımıza, kaybımıza ve yok oluşumuza sabitlenmiş ve odaklanmıştır. Bu hain emele payandalık ve paryalık yapmayı hevesle üstlenen içimizdeki taşeronlar ise Türkiye'nin içten içe erimesine tartışma götürmez biçimde hizmet etmektedir. Yıllardır yüce dinimizi sömüren, Allah'la aldatan, başörtüsüne saklanan, demokrasi ve özgürlük gibi vazgeçilmez kabulleri öğüten, milli iradeyi çarçur eden, egemenlik haklarımızı çürüten siyasi iktidar ülkemizi tahammül edilemez kritik bir eşiğe sürüklemiştir.’’

Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını, Sevr taraftarlarının 94 yıl sonra Çankaya'ya çıkması olarak değerlendiren Bahçeli, "Aday Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması İzmir'de denize dökülenlerin hesap sormak üzere tekrar ayağa kalkması, Çanakkale'de püskürtülenlerin bir kez daha şanslarını denemeleri demektir. Ve aday Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması PKK'nın, HDP'nin, Türkmen katillerinin, Müslüman canına kast edenlerin, Türk hasımlarının, Barzani'nin, IŞİD'in, BOP'un, Haçlı emellerinin, El-Kaide'nin, Boko Haram'ın, Taliban'ın, yolsuzluk çetelerinin Çankaya'yı mesken tutması anlamına gelecektir. Türk milleti böyle bir bozguna elbette izin vermemelidir, inancım odur ki vermeyecektir. 10 Ağustos'ta otokrasi ile demokrasi arasında bir tercih yapılacaktır. 10 Ağustos'ta hoşgörüyle dayatmadan, hak ve özgürlüklerle faşist eğilimlerden birisi öne çıkacaktır. Türk milleti doğruya, iyiye, güzele, sevaba ve helale bağlılığını göstermek için sorumluluğunun fevkinde bir mücadele azmi göstermelidir. Aday Erdoğan, 12 yıldır sürdürdüğü yalan ve inkar üzerine bina ettiği gayri milli ve gayri ahlaki iktidarının mutlaka bedelini ödemelidir.’’ düşüncesini aktardı.

"ERDOĞAN İSRAİL'İ ELEŞTİRİRKEN BİR TARAFTAN DA OĞLU İSRAİL İLE TİCARET YAPIYOR"

Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın, bir yanda İsrail'i terör devleti diye eleştirirken, diğer yanda gemi filosu sahibi oğlu Bilal’in bu ülke ile kârlı ticaret yaparak servetine servet katmakta olduğunu söyledi. Bahçeli, ‘’Filistin'in acil ve insani yardıma ihtiyacı vardır. İsrail barbarlığı bir an önce durmalı, kalıcı ateşkes sağlanmalı ve uluslararası toplum işlenen insanlık suçunu ağırdan almamalıdır. Şu anda mazlum Gazze'nin yanında olmak, dua ve yardımlarımızla destek vermek insanlık görevimizdir. Aday Erdoğan'ın yanlışları, önyargıları, gaflet içindeki tutumu olmasaydı İsrail-Filistin arasında diyalog kanallarının açılması konusunda Türkiye önemli rol oynayabilir, taraflar arasında arabuluculuk yapabilir ve şiddet dalgasını önleyebilirdi. Fakat bu imkân uzun zaman önce heba olmuştur. Aday Erdoğan, devlet politikasını kişisel ihtiraslarına kurban vermiştir. Diğer yandan, Erdoğan'ın, Mursi'nin Rabiası'na tutunarak Sisi'ye durmadan yüklenmesi, hamasetle hareket etmesi Mısır'da hiçbir yankı ve karşılık bulmamıştır. Kardeşim Esad'tan katil Esad'a çok kısa süre içinde geçen aday Erdoğan, sadece boşboğazlık yapmış, sadece Türkiye'nin stratejik gücünü israf etmiş ve milletimizin beklentilerini yıkmıştır. Irak merkezi yönetimiyle ters düşmüş, fakat yalnızca dost ve müttefik olarak peşmergeyi benimsemiştir. Türkmenleri yüzüstü bırakmış, Türkmen soykırımına tepkisiz kalarak insanlıkta sınıfta kalmıştır. Türkiye, aday Erdoğan sayesinde bölgesinde yapayalnız hale düşmüş; yönlendirici, müdahale edici, tayin edici, yön verici, belirleyici, aktif ve dinamik dış politika yeteneğini yitirmiştir. Aday Erdoğan ve hükümeti terör örgütlerinin yanında saf tutmuş, insan kafası kesen, insan eti yiyen yamyamlarla aynı kareye girmiş, ihtiyaçlarını karşılamıştır.’’ diye konuştu.

"ERDOĞAN KORKAKÇA HAREKET EDİYOR"

Erdoğan’ın, IŞİD'in Musul'daki Türk Başkonsolosluğu'nu basarak 49 vatandaşı tutsak almasını sineye çektiğini ve korkakça hareket ettiğini ifade eden Bahçeli, ‘’Türkmen kentlerini yok eden, camileri, türbeleri yıkan, yakan ve taş üstünde taş bırakmayan IŞİD'e 'inanıyorsanız, Müslümansanız' diye yalvaran Erdoğan, şahsiyetini teröristlerin seviyesine indirmiş, Türkiye'nin haysiyetiyle oynamıştır. Şu an Musul Nova Otel'de tutulan 49 vatandaşımız muhtemelen 10 Ağustos öncesi serbest bırakılacak ve aday Erdoğan cumhurbaşkanı seçimine sayılı günler kala yeni bir yapay kahramanlık hikâyesiyle takdim edilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin prestijini iki paralık eden aday Erdoğan'ın dış politikada çuvallaması, milli güvenlik ve kırmızı çizgilerimizi yok sayması öngörülemeyecek badirelere sebep olacaktır. Yakın bir tarihe kadar Irak'ın bölünmesine, peşmergenin bağımsızlık kulislerine soğuk ve mesafeli duran aday Erdoğan ve hükümetinin birden bire Kürdistan'a sıcak bakması, Barzani'yle kucaklaşması Türkiye'yi zora sokacaktır. Kürdistan'a çanak tutmak, Irak'ın parçalanmasına göz yummak, Barzani'ye petrol için dalkavukluk yapmak toprak bütünlüğümüze ve milli bekamıza çok açık suikasttır. Aday Erdoğan, önce 36. paralelin kuzeyinde kurulmak için yıllardır gün sayan Kürdistan'a razı edilmiş, ardından büyük Kürdistan'ın diğer üç parçasından biri olan ve denize açılımını sağlayacak Türkiye ayağı için çek vermiştir. Bu durum, elbette Türk devlet geleneğinin yok sayılması olduğu kadar ihanet projelerinin bizatihi aday olan ama adam olamayan Erdoğan tarafından benimsenmesidir. Kürdistan'ın inşası oldu bittiye getirilecektir. Bu çerçevede Türkiye'nin önce bölünmesi, sonra da paylaşımı gündeme getirilecektir. TBMM'nde kabul edilen ve Çankaya'daki nöbetçi AKP'li tarafından onaylanan PKK yasası da bu amaç için hazırlanmıştır. Bebek katiliyle birlikte Mehmetçik katillerinin affedilmesi aşama aşama gerçekleşecek, aday Erdoğan aldığı ihalenin gereğini eğer seçilirse Cumhurbaşkanı olarak sürdürecektir. Böyle giderse; şer cephesi, şeytani niyetler, yıkım ekibi, ihanet ve melanet koalisyonu yüzyılı aşkın süredir beklediği hedefine Erdoğan'la birlikte kademe kademe ulaşacaktır.Her gün yandaş ekranlardan kin kusan, nifak ve ayrımcılık eken aday Erdoğan Çankaya'ya çıkması Öcalan'ı mutlu edecek, sözde Kürt sorunu mucitlerini, terör örgütlerini havalara uçuracaktır. HDP'nin Eşbaşkanı olan malum cumhurbaşkanı adayının parlatılması ise AKP-PKK-HDP arasındaki müzakerelerin bariz göstergesi, somut delili olarak yorumlanmalıdır. Aziz milletim bilmelidir ki sözde Kürt sorunu ve Türkiyelilik bölücülüğün saklandığı kılıftır. Lozan'ın delinmesi, kuruluş ilkelerinin imhası, milli yemin ve ülkülerin çiğnenmesi için PKK taleplerinin demokrasi ve özgürlük paravanına gizlenmesi gerekli ve şart görülmüştür. Aday Erdoğan başkanlık rüyasına dalarak İmralı canisi ve PKK'yla birlikte böylesi bir tezgâhın ana akımı olmuşlardır. 17-25 Aralık kirine baştan aşağı bulanan, rüşvetçi ve hırsızların ustası olan aday Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin başı olamayacak, milletin birliğini temsil edemeyecek kadar şaibeli ve sorunludur. Kürt kökenli kardeşlerim oyuna gelmemeli, AKP-PKK-HDP tuzağına düşmemelidir. Her Kürt kökenli kardeşim Türk milletinin eşit ve yeri dolmaz bir parçasıdır. Türk milleti etnik, mezhep ve dil farklılıklarının gölgesinde bir araya gelen, gevşek ve zamanı gelince dağılacak ısmarlama ve zorlama bir kalabalık değildir.’’ açıklamasını yaptı.

CİHAN

Yorumlar