"Dershanelerin devlet marifetiyle kapatılması yanlıştır"

Öğrencilerin ihtiyaçlarından dolayı dershanelerin ortaya çıktığını ifade eden Türk Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Mustafa Kılıç, "Dershanelerin devlet marifetiyle kapatılması yanlıştır.

Google Haberlere Abone ol
"Dershanelerin devlet marifetiyle kapatılması yanlıştır"

Öğrencilerin ihtiyaçlarından dolayı dershanelerin ortaya çıktığını ifade eden Türk Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Mustafa Kılıç, "Dershanelerin devlet marifetiyle kapatılması yanlıştır. Hükümet dershanelerin kapanmasını istiyorsa ilk önce talebi ya ortadan kaldırmalı, yada ihtiyacı kendisi karşılamalıdır. Her halükarda bu mümkün olmadığı için dershaneler kapanmamalıdır." dedi.

Türkiye'nin değişik bölgelerinde öğrencilerin eşit kalite ve şartlarda eğitim alamadıklarını belirten Kılıç, özellikle branş öğretmenlerin eksik olduğunu, birçok yerde sözleşmeli öğretmenle ihtiyacın giderilmeye çalışıldığını hatırlatarak her öğrencinin branş hocalarından eğitim alamadığını vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) bünyesindeki ücretli öğretmenlerin fazlalığına dikkati çeken Kılıç, şunları ifade etti: "Bu öğretmenlerimiz değişik branşlarda öğrencilerimize yardımcı oluyorlar. Ancak bu ihtiyacı karşılamak için öncelikle öğretmen açığının kapatılmasına ihtiyaç var. Tabi ki her veli dershaneye para vermek istemeyebilir. Ama bu bir yarış. Her veli çocuğunu sınırlarını zorlayarak daha iyi bir üniversite kazanmasını isteyecektir. Bu da özel hoca, dershane ve okuma salonları gibi çeşitli kurumlar marifetiyle giderilmektedir. Bu ihtiyaç ortadayken dershaneler kapatılamaz. Yasaklar ve kapatmayla dershaneye olan ihtiyacı ortadan kaldırmadan kapatmak özel ders ve merdiven altını ortaya çıkarır" şeklinde uyardı.

Dershanelerin kapatılmasını isteyenlere de sert çıkan Mustafa Kılıç, dershanelerin kapanmasını isteyenleri "Bunların tuzları kuru" olarak nitelendirdi. Dershanelerin kapatılmasına Başbakandan başka kimsenin inanmadığını iddia eden Kılıç, "Dershanelerin kapatılması veya 'dönüştürülmesi' doğru değil. Eğitim sistemi ile çocuk oyuncağı gibi oynanarak bir yere varılmaz. Bir yerlere söz verildiği söylentisi var. Bu verilen sözden dolayı kabinenin alt kademesi de bu kapatma söyleminin altını doldurmaya çalışıyor." iddiasın da bulundu. Türkiye şartlarında dershanelerin kapanamayacağını dile getiren Kılıç "Dershaneler ilk önce kapatılacak denildi. Daha sonra dönüşüm yapılacak denildi. Altı boş bir söylem" değerlendirmesini yaptı.

"KIZIMI BU ÜLKEDE OKUTAMAYACAK MIYIM?"

Kendi ailesinden örnek veren Mustafa Kılıç, "Benim çocuğum dershane olmasa üniversite kazanamaz. Benim çocuğum dereceye girerek İstanbul Fen Lisesi`ni kazandı. Müfredatı da Almanca. Benim çocuğum Almanca müfredatına göre eğitim alıyor. Türkiye şartlarında derece yapan çocuğun durumu ne olacak. Kızım Alman dilinde Fen Lisesi`ni bitirecek dershane olmadan nasıl üniversite kazanacak. Müfredat farklı olduğu için kızım diğer okullara göre eksiklikleri var. Kızımı bu ülkede okutamayacak mıyım? Dershane olmadan kızım üniversiteyi nasıl kazanacak?" diye sordu.

Anadolu'ya üniversitelerin açılıp yaygınlaşmasıyla birlikte köylü çocukların değişik şehirlerde eğitim almalarının yolunun dershanelerden geçtiğini vurgulayan Mustafa Kılıç, "Dershaneler kapanırsa bu çocuklar özel ders alamayacaklarına göre köylerine hapsolacak. Garibanın çocuğu okuyamayacak. Zenginin çocuğu dershaneye gidemese de özel okula giderek istediği üniversiteyi kazanacak. Üniversiteyi kazanamasa da özel üniversiteye gidecek. Dershaneler gariban çocuklar için." dedi.

Kapanacak olan dershanelerdeki öğretmenlerle ilgili vahim bir tablo çizen Mustafa Kılıç, dershane öğretmenlerinin kadroya alınmasının tek sebebini: "Kapatma kararının önündeki sosyal baskıyı azaltmak" olarak yorumladı. Halihazırda 200 bin öğretmenin atama beklediği bilgisini veren Kılıç: "Bunca öğretmen açığına rağmen, açıkta kalıp atama bekleyenleri görmezden gelip dershanelerin kapanmasıyla birlikte işsiz kalan öğretmenlerin ataması yapılamaz. Atama bekleyen öğretmen adayı arkadaşlarımıza haksızlık olur. Dershane öğretmenlerimizin sendikal hakları da yok. Mülakatla alınacak deniyor. Sizce subjektif değil mi? Neye göre kime göre alacaksınız. Sağlıklı bir değerlendirme değil. Aman siz bir şey yapmayın biz sizi MEB`e alacağız. Ama alacakları bile meçhul." şeklinde konuştu.
Dershanelerin siyasete kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı. CİHAN

Yorumlar