"Dershaneleri kanun zoruyla kapatmak yanlış, önce eğitim kalitesi artırılmalı"
Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) aralık ayı ortak akıl toplantısında dershanelerin kapatılmasına ilişkin yasa tasarısını masaya yatırdı.
Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) aralık ayı ortak akıl
toplantısında dershanelerin kapatılmasına ilişkin yasa tasarısını
masaya yatırdı. Malatya Dershaneciler Birliği, Malatya Gazeteciler
Cemiyeti üyeleri ile işadamlarının iştirak ettiği toplantıda,
katılımcılar dershanelere olan ihtiyaç ortada dururken kanun
zoruyla kapatmanın doğru olmadığı görüşünde birleşti. Dershanelerin
eğitim sisteminin sorunlarının ürettiği bir sonuç olduğuna dikkat
çekilen toplantıda dershaneleri kapatmanın teşebbüs hürriyetine de
aykırı olduğu vurgu yapıldı. Hükümetin kapatma süresini bir yıl
daha uzatması olumlu karşılanırken, dershane geriliminin yatışması
gerektiği kaydedildi.
Malatya Aktif İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Suat Sarın,
toplantıda yaptığı konuşmada, aylık olarak düzenledikleri basınla
istişare toplantılarının bu ayki konusunun dershaneler olduğunu
belirtti.
Malatya Dershaneler Birliği (MADER BİR) Başkan Yardımcısı Hasan
Özkan, 3 aydır dershanelerin tartışıldığını belirtti. Tartışmaların
ardından dershanelerin kapatılmasının 2015 yılı sonuna
ertelendiğini söyleyen Özkan, şöyle devam etti: “Biz ticari bir
kuruluşuz. 40’a yakın çalışanımız var. Direk kapatma olmazdı
gerçekten. Çünkü biz bu çalışanlarımızın tazminatlarını da
veremezdik. Bu geri adım atma anlamı taşımaz. 2015 yılı sonu diye
tarih belirlendi. Bunun geçiş olduğunu düşünüyor, ümit ediyoruz.
Milli eğitimde ciddi manada sorunlar var. Bu herkesin malumudur.
Mezun olan öğrencilerin olgunlaşmadığı aşikar. Biz sebep değil
kendimizi sonuçlardan biri olarak görüyoruz. Yaklaşık 2 asırdır
memlekette eğitim sistemi tam anlamıyla oturmuş değildir.
Memleketin faydasına olacaksa biz hemen bile kapatabiliriz.
Memleketin menfaati her şeyin önündedir. Merkezi idarenin güçlü
olması gerektiği kanaatindeyim. Boşluk varsa tabiî ki doldurulur.
Herkes buna taliptir. Bütün hükümetlerde en önemli sıkıntı milli
eğitim olmuştur. Herkes insan yetiştirmeyi hedefliyor. Onlarda
tabiî ki doğal olarak boşluk olursa dolduracaklardır. Malatya’da
bizim 17 üyemiz var. Tahminen 26 dershane olduğunu düşünüyoruz.
Şubelerle 35 kuruluş var. İnanılmaz sayıda kaçak kurslar var. 2 bin
civarında kaçak kurs merkezi var. 3 bin 800 dershane var. 2 bin
tanesi kayıtsız. Yani işin doğrusu böyle bir durum olduğunda 2
milyon 500 bin öğrenci dershanelerde eğitim görüyor.”
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman ise dershanelerin
fırsat eşitliği oluşturduğunu, fakir aile çocuklarının dershaneler
sayesinde üniversite hayaline kavuştuğuna işaret etti.
Dershanelerin kapatılması durumunda maddi imkanları iyi olan
öğrencilerin imkanlarıyla iyi bir eğitim alabileceğine dikkat çeken
Karaduman, maddi imkanları kısıtlı ailelerin çocuklarının
dershanelerin boşluğunu neyle dolduracağının bilinmediğini dile
getirdi.
Hügem Dershaneleri Genel Müdürü Ergün Anıl, kapatılma süresinin 1
yıl sonraya ertelenmesinin sorunun kökten çözümü anlamına
gelmediğini ifade etti. Buna karşın dershane temsilcileriyle
istişare edilerek çözüm önerisi geliştirilmesinin olumlu olduğunu
belirten Anıl, “İstişare kültürünün hayata geçirilmesi önemli bir
adımdır. Kapatılma kelimesi tepki görünce değiştirilerek
yumuşatılıp dönüştürmeye çevrildi. 1 ay içinde görüşmeler olacak.
Sektörün temsilcileri sıkıntılar anlatılacak.
Dershaneler dünden bugüne ortaya çıkmış değildir. Üniversitelerin
açılması, ülkenin kalkınmasıyla eğitim anlayışı da değişti.
İnsanlar iyi bir eğitim alarak güzel bir yüksek öğrenim
hedefliyor.
Süreç kötü bir şekilde yaşandı. O yüzden dershanecilerin itibarı
zedelendi. Dershaneciler dışarıda ‘ne iş yapıyorsunuz?’ sorusuna
‘dershaneciyim’ değil ‘eğitimciyim’ demeye başladı. Türkiye’de
sınav öncesi sınıflardaki öğrencilerin yüzde 70 dershaneye gidiyor.
Öğrencilerin büyük bir bölümünün üniversitede öğrenim görme hayali
var. Hügem Dershaneleri 20 yılı aşkındır faaliyet gösteriyoruz.
Birden kapatma kelimesinin kullanılması kabul edilemez. Onca
kişinin emeği, çalışması var. Bu şekilde direk yasalarla kapatma
dayatması doğru değil. Dershanelere ihtiyaç kalmaması için
kapatılıyor. Mehmetçik dershanesi 137 tane açıldı. O ihtiyaç var
ama ben yapacağım derseniz demokrasiden, özel teşebbüsten
bahsedilmesi çelişki oluşturuyor. Cizre’de her gün molotof
bombalarına direnen insanlar rant için orada değildir. Rant inşaat
sektöründe var. Eğitim sektöründe belirtildiği gibi rant yoktur”
diye konuştu.
Dershane kapatılmasına tek bir grubun değil birçok dershanecinin
karşı çıktığını anlatan Anıl, “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
farklı bölgelerde düzenlenen toplantılarda dershaneciler salonları
terk etti. Bu durum dershane kapatma tasarısına sadece bir grubun
sorunu gibi bakılmasını boşa düşürmektedir” dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı İbrahim Göçmen ise eğitimde
birçok sorunlar olduğunu belirtti. Eğitimde eşit olmayan bir
dağılımın söz konusu olduğunu anlatan Göçmen “Bu eşitsizlik ortadan
kaldırılmadığı sürece dershaneler olacaktır. Önce dershanelerin
kaldırılmak istenmesi bireyin ve toplumun işyeri açma özgürlüğünü
kısıtlamaktır. İnsan hakları bağlamında bakıldığında bunun adı
faşizmdir. İnsanların ticaret özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Keşke
ülkede eğitim eşitliği Edirne’den Karsa kadar aynı düzeyde olsa.
Ondan sonra dershaneler zaten kalmaz. 50 yıl boyunca iktidarlar
eşit eğitim sistemini yerleştirselerdi. Bu eğitim sisteminin
yanlışlığını herkes kabul ediyor. Son 10 yılda 5 tane bakanı
değişmiştir. 5 bakanlık sürecinde sistem değiştirilerek allak
bullak edilmiştir” şeklinde konuştu.
Yasayla dershaneleri kapatmadan ziyade siyasi amaçların
hedeflendiğine işaret eden Göçmen, “Bunun siyasi boyutu da var.
Yüzde 25 cemaat ile yüzde 75 diğer özel kuruluşların sermaye
dağılımı var. Cemaat Ak Parti ile geçtiğimiz 10 yılda birlikte
hareket etmişlerdir. Eğitim bahane. Dershaneleri kaldırmak aynı
zamanda cemaatin önünü kesme girişimidir. Devlet içinde paralel
devlet konusunun gündeme getirilmesi de budur. AKP’nin üst düzey
yöneticileri bu yolu kesmek için bir adım atmıştır. Eylemin asıl
adı budur. Dershaneler ile ekonomik girdilerini kısma vardır ama
cemaatin önüne kesmek amacı vardır. İktidar tartışmasında
memleketin insanları zarar görüyor. Çok önemli bir konuyu
tartışıyoruz. Benim oğlumda dershanede öğretmenlik yapıyor. Çok iyi
çocuklar, kaliteli insanların elinde eğitiliyor. Buna arz talep
dengesiyle bakmak gerekiyor. İnsanlar evinin harcamalarından
kısarak çocuklarını dershaneye gönderiyor. Gerekli tepki
gösterilmeseydi dershaneler ocakta kapanacaktı. Tepki artınca
uzatıldı. Ara verilmeden tepkinin gösterilmesi gerekir. Yoksa aynı
şekilde bir süre sonra aynı şekilde bir girişimde bulunulması
mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Sonsöz Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Er, “Dershanelerin hükümetin
süreyi uzatmasını zafer olarak yansıtmaması gerekir. Gerekli adım
atılmıştır. Ortalığın sakinleşmesi lazım. Milli eğitimin altyapısı
oluşturulmadan dershane kapatılması tepki görmesi normaldir. Artık
tartışmaların uzatılmaması gerekiyor” dedi.
Sonsöz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Güner ise mevcut
araştırmalar ile sınav sonuçlarına göre Malatya’da eğitimin halinin
pek iç açıcı olmadığını dile getirdi. Malatya’nın eğitimde sınav
kazandırma açısından Türkiye sıralamasının sonlarında yer aldığına
dikkat çeken Güner, eğitimde dershanelerin olumlu katkısı olduğunu
vurguladı.
Malatyasonhaber.com Haber Portalı Yöneticisi Hüseyin Altun da
dershanelerin ihtiyaç ortadan kaldırılarak doğal haliyle kapanması
gerektiğinin altını çizdi. Altun, “Kanun gücüyle kapatılması ile
doğru değildir. Hukuk devletinde böyle bir uygulama olamaz”
cümlelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar