'Dere boyuna yapılan oteller ekoturizme zarar veriyor'

Turizmciler, dere boyuna yapılan turistik tesislerin ekoturizme zarar verdiğini, yapılan yanlışlığın telafisinin olmayacağını belirtti. Her yıl ortalama 10 bin yatak artışına bağlı Side-Manavgat destinasyonunda yatak kapasitesinin 200 bine...

Google Haberlere Abone ol
'Dere boyuna yapılan oteller ekoturizme zarar veriyor'

Turizmciler, dere boyuna yapılan turistik tesislerin ekoturizme zarar verdiğini, yapılan yanlışlığın telafisinin olmayacağını belirtti.

Her yıl ortalama 10 bin yatak artışına bağlı Side-Manavgat destinasyonunda yatak kapasitesinin 200 bine ulaştığı ifade edildi. Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği(TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, birlik binasında yaptığı basın açıklamasında, turizm şehrinde yatak kapasitesinin 200 bine ulaştığını söyledi. Otel yapımında Kültür ve Turizm Bakanlığı planlaması dışında konaklama tesisi yapılmaması gerektiğini belirten Aydoğan, dere boylarına yapılan otellerin bölgenin ekolojik yapısına zarar verdiğini, buna bir dur denilmesi gerektiğini kaydetti.

Manavgat sahilinin tek olmasına karşı arka arkaya 7 bantta konaklama tesisi bulunduğunun altını çizen Aydoğan, çevre ve doğal korunmada, doğal kaynaklara sahip çıkmadan sürdürülebilir turizmde söz etmenin imkansız olduğunu söyledi. Titreyengöl ve Sorgun bölgesinde dere yatağı kıyısına yeni 5 yıldızlı 3 otelin yapılmaya başladığını belirten Aydoğan, bölgenin kuş göçü ve başla yerlere göçlerde istasyon olduğu için yeni bir konaklama tesisi yapımının risk oluşturduğunu ifade etti. Bölgede otel inşaatlarının başlamasıyla birlikte kuş konaklama ve beslenme hareketliliğinde yüzde 50 oranında düştüğünü savunan Aydoğan, "Doğayı tahrip ettikten sonra milyar dolarla harcayacak eski haline getiremeyiz. Titreyengöl, ülkemizin kuş göçü ve beslenmede üçüncü önemli gölü. Ekoturizminde öncü bir yer. Sahilden sonra 7 bant arka arkaya otel olmuşsa oturup düşünmemiz lazım. Dere boyuna otel yaparsak Titreyengöl önümüzdeki yıllarda Kumköy, Çolaklı, Gündoğdu ve Kemer gibi oluruz. Çevre olmadan sizin oteliniz olmuş bir önemli yok. Kuş cıvıltısı olmazsa, gölde yaban ördeği yüzmezse sazlıklarda yöreye ait kuş türleri görünmezse bölgeye turist gelmez. Turizm demek bina dikmek değildir. Dünyanın yükselen turizm anlayışı çevreyi koruma ve değerlerine sahip çıkma öncelikli." dedi.

Bölgede her önüne gelenin havai fişek atmasının turizmcileri bezdirdiğini belirten Aydoğan, Antalya Valiliği ve Manavgat Kaymakamlığı'nın artık buna bir son vermesi gerektiğini, konuyu ilgili mercilere iletmekten bıktıklarını söyledi. Havai fişek atımının yasa gereği yasak olmasına karşı bu yasağa uyulmamasının üzüntü verici olduğunu belirten Aydoğan, Titreyengöl'de havai fişek atarak kuşları korkuya bağlı başka bir yere göç ettirmeye hiç kimsenin hakkının bulunmadığını vurguladı.

'ALMAN TURİSTLERDE YÜZDE 50 ORANINDA DÜŞÜŞ VAR'

Alman turistlerde bu sene yüzde 50 oranında düşüş olduğunu anlatan Aydoğan, geçen yıl bölgeye gelen Alman turistlerin oranının yüzde 80'lerden yüzde 40'lara düştüğünü söyledi. Bu düşüşün temmuz ve ağustos aylarında da süreceğinin altını çizen Aydoğan, bölgenin ön ve arka sezon turist yoğunluğunu Avrupalı turistler oluşturduğu için Alman turistlerin önemli olduğunu kaydetti.

Almanların temmuz ve ağustos aylarında tatil yapmamalarının önemli iki sebebi olduğunu, bunları yüksek hava sıcaklık ve fiyatların yüksek olması olduğunu belirten Aydoğan, "Bu sene özellikle Güney Almanya'da ilkbaharda hava sıcaklığının yüksek olması nedeniyle bölgemize tatile gelmede yüzde 50 oranında düşüş oldu. İkinci en önemli sebep de Almanya'da enflasyon rakamlarındaki artış cüzdana yansıdı. Almanlar bu sene hava sıcaklığı ve cüzdanın ateşinden kaçtı. Bölgemizin ön sezon, arka sezon müşteri yoğunluğunu başta Almanlar olmak üzere Avrupalılar oluşturuyor. Orta sezonu ise yerli ve Rus, Baltık, İskandinav ve Bağımsız Devletler Topluluğu(BDT) dolduruyor." değerlendirmesini yaptı. CİHAN

Yorumlar