Denizli Barosu: Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuk ihlâlleri yaşanıyor

Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun yapısını değiştiren tasarının bir hilkat garibesi olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük hukuk ihlâllerinden birisinin yaşandığını iddia etti. İlhan, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu stajyer avukat Merve Çelik’in cübbe giyerek mesleğe ilk adımı atması dolayısıyla düzenlenen törene katıldı. Burada bir konuşma yapan İlhan, hükümetin HSYK’nın genel kurul yetkilerini Adalet Bakanı’na bağlayan tasarısını sert bir dille eleştirdi. Gündeme yetişmelerinin artık mümkün olmadığını belirterek, “Sabah kalktığımız Türkiye, öğleden sonra farklı, akşamüzeri farklı, geceyarısı çok daha farklı oluyor. Basın mensubu arkadaşlar, ‘Bugün herhangi bir görevden alma olmadı.’ diye espri yapıyor.” dedi.

Hukukçular olarak hukuka yönelik müdahalelerin, hukuku ne kadar acz içine bıraktığını üzülerek izlediklerini belirten Baro Başkanı İlhan, “Bir hukuk katliamının yaşandığını maalesef görmek zorunda bırakılıyoruz. 2010 Eylül'ünde yapılan referandumun propaganda aşamasında çok şeyler söylendi. Artık insanlar daha adil yargılanacak, fişlenmeyecek, geçmişte ülkeye yaşatılan olumsuzlukların müsebbipleri cezalandırılacak ve yargı, bağımsızlığını tekrar kazanacak. Çok güzeldi. HSYK kanunu bugün alalacele, yarın Meclis gündemine gelecek şekilde komisyonda görüşülmeye başlanacak. İnceleyen hukukçu arkadaşlarımız da görmüştür, gerçekten hilkat garibesi şeklinde bir kanun tasarısı var.” şeklinde konuştu.

Binlerce hukukçunun üye olduğu bir internet sitesinde bir hukukçunun, HSYK tasasını, “Adalet Bakanı>HSYK, Başbakan>Adalet Bakanı, Başbakan=Yasama, Yürütme Yargı” şeklinde formülle açıkladığını aktaran İlhan, “Eğer bu şekilde bir HSYK yasası çıkarsa tek yetkili, tek seçici, tek belirleyici Adalet Bakanı olacak. Adalet Bakanı da yürütmenin bir bakanı olacak. Bakan da Başbakan'a bağlı olacak. Dolayısıyla bugün için a, b, c siyasi iradeleri iktidar olabilir ama yarın başka siyasi iradeler ülkeyi yönetecek. Hepsi aynı amaçla yargının üzerinde bu kadar çok oynarsa yargı, bumerang gibi geri gelecek ve o zaman artık kontrolden de çıkmış olacak. Ya elinizi ya kolunuzu ya da başınızı koparacak.” dedi. Herkese bir gün lazım olacak yargının kendi ayaklarının üzerinde yürüyecek biçimde olması gerektiğini ifade ederek, “Bugün örselenen, tehdit edilen yargı mensupları, dün kahraman ilan edilenlerdi. ‘Bırakın yargı işini yapsın’ denilen yargının mensuplarıydı. Dünden bugüne ne değişti?” diye sordu.

'SORUŞTURULAN KİŞİLERE UZANILMASIN DİYE POLİSLER GÖREVDEN ALINIYOR'

Savcıların yaptığı soruşturmalarda yeni isimlerin ortaya çıktığını belirten Müjdat İlhan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu isimlere uzanılmasın, bu isimler yargı tarafından soruşturulmasın diye önce savcılar, sonra soruşturmayı yapanlar, binlerce üst düzey polis görevlerinden alındı. Umarım yanlıştan dönülür. Umarım devletin en yetkili ağızları, hukukun uygulayıcısı olan hakimden, savcıdan, barolardan ve dolayısıyla avukattan ellerini ve kem sözlerini çekerler.”

Hukukun dünyada ve gelişmiş demokrasilerde sığınılacak son liman olduğunu ifade eden İlhan, şunları söyledi: “Hiçbir liman korunaksız bırakılmaz ama maalesef bizim şu anda Türk yargı sistemimiz, kendi içinde ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Bu hepimize olumsuz olarak döndüğü için bunlardan bahsetmek zorundayım. Bugün kendi adına yargıya müdahale ederek bizlerin yarınını karanlığa sürüklemesin. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük hukuk ihlâllerini yaşarken de kimse, işgal ettiği makamlarda sorumluktan kaçmasın.”

Konuşmaların ardından Av. Çelik’e cübbesi giydirilerek ruhsatnamesi verildi. Çelik, Denizli Barosu’nun 835. avukatı oldu. CİHAN