Denge Hukukçular Derneği: HSYK, 2010 referandumunu yok sayıyor

Denge Hukukçular Derneği Başkanı İbrahim Bakım, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin yüzde 58 evet oy ile kabul edilen 2010 referandumunu yok sayacak nitelikte olduğunu söyledi. Bakım, "Üzülerek söyleyebiliriz ki 12 Eylül 2010 tarihinde kullanılan yüzde 58 halk desteği ile kabul edilen evet oyları yapılacak değişiklikle 'yok' sayılacaktır." dedi.

HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifini değerlendiren Denge Hukukçular Derneği Başkanı Bakım, kanun tasarısının Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledi. Söz konusu tasarıyla HSYK'nın bağımsız bir kurum olmaktan çıkarılıp sıradan bir kamu kurumuna dönüştürülmeye çalışıldığını ifade etti. Tasarının kanunlaşması halinde HSYK'nın Adalet Bakanı'na bağlı ve bağımlı hale geleceğine dikkat çeken İbrahim Bakım, "Yapılmak istenen, HSYK'nın ayrı bir erkten daha çok yürütmenin emir ve gözetimi altında görev yapan bir yapı haline getirilmesidir. Bu durum Anayasa'da belirtilen yargı bağımsızlığına, kuvvetler ayrılığına ve HSYK'nın mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarına aykırılık teşkil etmektedir." dedi.

HSYK'nın 2010 referandumu ile tam bağımsız hale getirildiğini söyleyen Denge Hukukçular Derneği Başkanı İbrahim Bakım, referandum ile birlikte Adalet Bakanı'nın kurul üzerindeki etkisinin azaltılarak temsili bir konuma getirildiğini hatırlattı. Kanun tasarısı ile Adalet Bakanı'nın HSYK'nın tek hakimi haline getirileceğine dikkat çeken Bakım, "Adalet Bakanı, kurulun hakim unsuru haline getirilmek istenmektedir." dedi.

"ESKİ DÜZENLEMEDEN DAHA GERİYE GİDİLECEK"

Avukat İbrahim Bakım, HSYK yapısının değiştirilmesiyle bütün ezberlerin bozulacağını dile getirerek, demokrasi adına kurumu eskisinden daha da geriye götüreceğine dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2010 referandumu sonrası yaptığı pek çok konuşmada HSYK'nın tam bağımsız hale getirildiğini beyan ettiğine vurgu yapan İbrahim Bakım, daha sonra şunları söyledi: "Yapılmak istenen, Kanun değişikliği ile Kurulun fiilen Adalet Bakanına bağlı ve bağımlı, ayrı bir erkten daha çok yürütmenin emir ve gözetimi altında görev yapan bir yapı haline getirilmesidir. Bu durum yapılan Anayasa değişikliği ile kurulan bağımsız bir kurulun oluşumuna aykırıdır. Bağımsız, tarafsız ve adil bir yargı misyonu ile hareket eden kurulun,yürütmenin bir ayağı durumuna getirilmeye çalışılmasını Anayasaya uygun bulmamaktayız. Kurul, adeta Adalet Bakanı'nın emrinde, bakanın iradesi dışında irade kullanamayan, sıradan klasik bir kamu kurumuna dönüştürülürken, diğer taraftan seçimle gelen üyeler de bakanın emrinde, bakanın izni dışında karar alamayacak konuma getirilecektir." CİHAN