Demirtaş: Ne olursa olsun elimize silah almayacağız

Bölücü örgüt liderlerinden Cemil Bayık'ın 'Silah bırakılacağını sanan hayal görür' şeklindeki açıklamasıyla ilgili Cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz Kalıcı barış için uğrayacağız. Başka siyasetçiler...

Google Haberlere Abone ol
Demirtaş: Ne olursa olsun elimize silah almayacağız

Bölücü örgüt liderlerinden Cemil Bayık'ın 'Silah bırakılacağını sanan hayal görür' şeklindeki açıklamasıyla ilgili Cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz Kalıcı barış için uğrayacağız. Başka siyasetçiler gibi 'Şöyle böyle olursa elimize silah alacağız' demeyeceğiz. Ne olursa olsun elimize silah almayacağız." dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ermeni, Süryani, Rum ve Yahudi inanç grupları temsilcileriyle Beyoğlu'ndaki Cezayir Salonu'nda bir araya geldi. Cemil Bayık'ın 'Ne olursa olsun elimizde silahı bırakmayacağız.' açıklamasının sorulması üzerine Demirtaş, "Biz kalıcı barış için uğrayacağız. Başka siyasetçiler gibi 'Şöyle böyle olursa elimize silah alacağız.' demeyeceğiz. Ne olursa olsun elimize silah almayacağız. Siyasetçiler olarak kalıcı barış için silahın tümüyle devreden çıkması için mücadele etmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası da bunun bir parçasıdır. Barış isteğimizin, birlikte yaşam isteğimizin en somut göstergesidir." diye konuştu.

'ÜMİT EDİYORUM Kİ ÇÖZÜM AŞAMASINDA DAHA İLERİ BİR AŞAMAYA GEÇİLİR'

"Ümit ediyorum ki çözüm ve barış arayışlarında daha ileri bir aşamaya, somut bir aşamaya geçilir." diyen Demirtaş, "Bu tabii ki hepimizin ortak mücadelesiyle olur. Umutsuz, karamsar olmamak lazım. Barış, bir parti ve hükümetin tekelinde olan bir mevzu değil. Barış halkın elinde olan, halkın başarabileceği, inşa edebileceği bir süreçtir. Halk barış istediği müddetçe bu süreç kesintiye uğramayacaktır." ifadelerini kullandı.

'TÜRKLER OBJEKTİF BAKARLARSA DEVLETİN ONLARA AİT OLMADIĞINI GÖRECEKLER'

İnanç temsilcileriyle yaptığı toplantıda çocukluğunda da ayrımcılığa uğrayarak büyüdüğünü belirten Demirtaş, "Kürt kimliğimle benim gibi birçok Kürt hem Ankara'da hem de devletle yüzleşirken kesinlikle bize öteki olduğumuzu hissettirdikleri için bundan sonra devlet yönetim aygıtına aday olmuş biri olarak ilk söylemem gereken şey şu olur. Türkiye'nin ötekileri aslında çoğunluğu Ermeniler, Süryaniler, Rumlar, Yahudiler, Kürtler ve Alevilerden söz etmiyorum. Türkler objektif bir gözle bakarlarsa devletin onlara ait olmadığını görecekler. Bu devlet aslında Türklerin de devleti değil. Ötekileştirilen bir Türk kimliği var. Ötekileştirilen bir Türk tarihi var. Yozlaştırılan bir Türk kültürü var." şeklinde konuştu.

'BİZ BİR YERE GİTMEK İSTEMİYORUZ, GİDECEK BİR YERİMİZ DE YOK'

"Eğer cumhurbaşkanlığı rolünü üstlenme iddiasında isek, bütün farklı inanç ve mezheplerle ortak vatan olarak belirlediğimiz bu topraklarda biz de birlikte yaşamak istiyoruz." diyen Demirtaş, "Biz bir yere gitmek de istemiyoruz. Gidecek bir yerimiz de yok. Bizi de kovmak isteyenlere inat daha cüretkar davranıyoruz. Hayır bizatihi biz bu devleti yönetmek istiyoruz. Bu iddianın altında yatan kardeşlik mesajıdır, birlikte yaşama mesajıdır. Bu topraklarda bize tekçiliği, ırkçılığı dayatanlar, geri kalanların yaşama şansı yok diyenlere inat, bu toprakların asli unsurlarıyız. Sayımız 1 de olsa 10 milyon da olsa, 50 milyon da olsa, bu vatanın ortak eşit sahipleriyiz. Önemli olan başkasının hakkına saygı göstermektir. Asıl bir Müslüman için önemli olan bir Ermeni'nin Rum'un hakkına sahip çıkmaktır. Bunu yapabildiği oranda aslında Müslümandır. Müslümanlık bunu emreder. 'Ayrımcılık yapma' der." ifadelerini kullandı.

'DEVLETİN ÖZÜR BORCU VAR'

Türkiye nüfusunun katliamlarla, göçlerle, azaltılmış toplulukların ana vatanı olduğunu söyleyen Demirtaş, "Anavatanında bu halklara devletin bir özür borcu olduğunu söylemek istiyorum. Ermeni soykırımını da, Yahudilere yapılanlara da, Süryanilere yapılanlara da, Rumlara yapılanlara da devletin özür borcuyla geçmişle hesaplaşma adına devletin telafi etmesi lazım. Devletin özrü hem şekilsel, hem içerik olarak çok önemlidir. O bu topraklarda bir daha böyle bir şey yaşanmayacağının garantisidir. Bunu yapmadığımız sürece hiç kimse bu topraklarda kalıcı bir kardeşlikten söz edemeyecek. Tüm halkların eşit derecede, eşit statüde bir arada yaşayabilmesinin tek yolu geçmişle samimi bir şekilde yüzleşme ve hesaplaşmadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti Alevilere, Kürtlere, Çerkezlere bu topraklarda özür borçludur." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üslubunu eleştiren Demirtaş, "Biz asla böyle bir dil kullanmadık. AKP'ye oy verenler bizim düşmanımız değildir. Asla düşmanlaştırmayacağız. Başbakan'ın yaptığı budur. Başbakan'ın gözünde AKP'ye oy vermeyenler vatan hainidir." şeklinde konuştu.

CİHAN

Yorumlar