Demirbaş: Masum insanları kış günü sürgün edenler Allah'a nasıl hesap verecek

Emekli emniyet mensubu, MHP Görele Belediye başkan adayı Muhammed Demirbaş, 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra görev yeri değişen meslektaşlarına sahip çıktı. Demirbaş, "Türkiye’de 17 Aralık’ta savcı ve polisler yapılması gereken görevi yaptı. Yolsuzluk olduğunu tespit etmiş, görevi gereği gözaltılar ve tutuklamalar yapmıştır. Bu savcılarımız ve polislerimiz, 17 Aralık’a kadar kahramandı, sonra ne oldu da yolsuzluk olayları gün yüzüne çıkınca bir anda savcılar ve polisimiz hain oldu. Hükümet şunu mu istiyor, savcılar ve polisler yolsuzluklara göz mü yumsun?" dedi.

Muhammed Demirbaş, yaptığı açıklamada, bağımsız yargı dendiğini, bugün gelinen noktada yargının bağımsızlığının da kalmadığını ifade etti. Demirbaş, "Bugün yargı güdümlü, siyasi iktidarın talimatıyla hareket eden bir kurum haline getirilmek istenmektedir. Onun için 17 Aralık bana göre bir dönüm noktasıdır. Hükümet ülkeyi satmıştır. Hükümetin ve ona bağlı iş adamlarının yolsuzluklarını savcılar ve polisler meydana çıkarmıştır, hırsızlara dur demiştir. Bu durum, bu ülkeyi yöneten hükümetin işine gelmemiştir. Şimdi bu 17 Aralık operasyonunun kumpas olduğu söyleniyor, peki öyle ise neden savcılar görevlerinden alındı, neden 3 bine yakın polis müdürleri, daire başkanları ve polis, görevlerinden alındı. Neden kış kıyamette bunca insan değişik yerlere sürgün edildi. Neden kolluk kuvvetlerinin yönetmeliği apar topar değiştirilmek istendi. Eğer komplo ise neden bakanlar istifa ettirildi. Neden bakan çocukları ve banka genel müdürü tutuklandı. Bu, komplo değil, düpedüz yolsuzluk olayıdır. Hükümett, kendini kurtarmak için bütün savcıların ve polis teşkilatındaki arkadaşların görev yerini değiştirmiştir.” diye ifade etti.

"DERSHANELERİ KAPATMAK PKK’YA ÖZERKLİK İLANINA YARAYACAKTIR"

Gündemden düşmeyen dershaneler konusuna da değinen Demirbaş, ”Dershaneler, Türkiye ve Türk gençliği için çok önemli. Bunlar ülkemizde yerleşmiş birer kurum haline gelmiştir. Çünkü dershaneler uzun zamandan beri Türk Milli Eğitimi'nin hayatındadır. Türkiye'de devletin yapamadığı ya da milli eğitime bağlı okulların yapamadığını dershaneler yapmış, öğrencilere ek ders ve rehberlik hizmeti verip yetiştirerek, onların başarılı olmasını sağlamıştır. Türkiye’de dershaneler bu günün meselesi değildir. Dershaneler, bu hükümetin zamanında da kurulmamıştır. Yıllardır eğitim sisteminin sebep olduğu bir eksikliği dershaneler gidermiştir. Bana göre dershaneler bir mecburiyettir. Okullarımız başarılı olmadığı için dershaneler doğmuştur ve yıllardan bu yana görevlerini ifa etmektedir. Şayet milli eğitime bağlı okullar başarılı olsaydı dershanelere hiç ihtiyaç kalmayacaktı. Talep olmayınca da kendiliğinden kapanacaktı. Türkiye için söylüyorum, dershanelerin şöyle bir güzelliği daha var, bugün ülkemizde liseyi bitirip üniversiteye gidemeyen çocuklarımızın sokaklarda serseri, anarşist ve uyuşturucu müptelası olmasına engel olmuştur. Öğrencilerimize dershaneler rehberlik vererek, bir sonraki üniversite sınavına hazırlamış aynı zamanda da ahlaken güçlendirmiştir. Özellikle Güneydoğu'da faaliyet gösteren dershaneler, o yörede yaşayan işsiz gençlerimizin terör örgütünün kucağına düşmesine, dağa çıkmasına engel olmuştur. Cumhuriyet tarihinde ilk defa Hakkari gibi bir ilden dershaneler sayesinde derece yapan öğrenciler çıkmıştır. Bu dershanelere karşı çıkanlar, bu ülkenin birlik ve beraberliğini istemiyen insanlardır. Farzedelim bugün Güneydoğu'da dershaneler kapatıldı, bu boşluğu kim dolduracak. PKK’nın uzantısı olan Meclis'teki BDP vekillerinin söylediğine göre PKK oralarda kendi etüd merkezlerini, özel okullarını kuracak. Hükümet, PKK’nın yönlendirmesiyle bunun için dershanelere karşı çıkmaktadır. Dershane konusu ilk olarak Oslo'da gündeme gelmiştir. İmralı'daki bebek katili dershanelerin kapatılması konusunda hükümete yükleniyor. Hükümet de kapatmak için elinden geleni yapıyor. Ayrıca, marka olmuş yurt dışındaki Türk okullarını karalamak kadar yanlış bir şey olamaz. Başbakan, elçilere, bu okulları yurt dışındaki yetkililer şikayet edin diyor, bu nasıl bir akıldır. Bizim yüz akımız olan, bizi en iyi tanıtan okullarımızı karalamak olacak iş değildir. Bunun hesabını hükümet veremez. Bunca yıllık emeğe yazık olur.” diyerek sözlerine devam etti.

"ASIL PARALEL DEVLET GÜNEYDOĞU'DA KURULUYOR"

Son olarak gündemdeki paralel devlet konusuna değinen MHP Görele Belediye başkan adayı Muhammed Demirbaş, şöyle devam etti: ”Buradan sayın Başbakan'a sesleniyorum, paralel devlet dediğiniz Türkiye'de sizi 11 yıl önce iktidara taşıyanlar değil miydi. Bugün ne değişti de bu insanlara akla, izana sığmayacak hakaretler yapıyorsunuz. Siz cemaat, paralel devlet derken Güneydoğu nereye gidiyor. Güneydoğu’da PKK paçavraları özerkliği ilan edeceklerini söylüyor. Siz paralel devlet deyip türlü hakaretler ederken, bunlar Güneydoğu'da bağımsız devlet kuruyorlar. Neden bunlar gündeminizde yok. Cemaati hainlikle suçlarken neden PKK’ya sahip çıkıyorsunuz. Neden onlara hiçbir şey söylemiyorsunuz. Hakkını arayan, okuyarak belli görevlere gelmiş insanımıza paralel devlet diyerek neden dışlıyorsunuz. Sayın Başbakanım artık doğruları söyleseniz, bu ülkenin parçalanmaya doğru gittiğini söyleseniz. Güneydoğu’daki bu yapılanmaya dur deseniz. Asıl paralel devletin PKK paçavraları olduğunu görseniz. Sayın Başbakanım Türk milletine artık doğruları söyleseniz.“ CİHAN