Davutoğlu: Takdir Gül'ün Burası Onun Evi

Başbakan, Gül'ün adaylığıyla ilgili, 'AK Parti kendi evi.' dedi. Davutoğlu, partiye başvuranların yarısının cemaate yakın isimler olduğu haberlerine de 'Tuzluklar süzgeçe takılır.' yanıtı verdi.

Google Haberlere Abone ol
Davutoğlu: Takdir Gül'ün Burası Onun Evi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD temaslarının arkasından Türkiye'ye dönüş yolunda uçakta gazetecilerin gündeme ait sorularını cevaplandırdı.

'AK Parti'ye milletvekilliği için başvuranların yüzde 50'sinin enlem yapıya yakın bulunduğu iddia ediliyor?' sorusuna Davutoğlu, 'Tuzluklar bu süzgeçlere takılırlar' yanıtını verdi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığı konusunu değerlendiren Davutoğlu, 'Bence çağrı dışarıdan birine yapılır. Burası onun kendi evidir' dedi.

İşte Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı izahatlardan satırbaşları:

'ADAYLARIN YARISI CEMAATE YAKIN' İDDİASI

'Öncelikle böyle bir veri nereden geldi ona bakmak lazım. Böyle bir şey olasıdır değil. Aday adaylığı herkese açık, demokratik bir haktır. Ama namzet şekilde seçilmek partinin karar vereceği bir iştir. Aday adaylığından adaylığa geçişte en kurumsal çalışan parti AK Parti'dir. Temayüller yapılır. Bahsettiğiniz insanların temayüllerden geçmesi olasıdır değil, hadi geçti diyelim, alt komisyon var, sonrasında üst komisyon var, sonrasında da biz varız. Bu süzgeçlerden netice almaları olasıdır değil. İllerde sivil cemiyet kuruluşları içerisinde da bir temayül yapacağız. Tuzluklar bu süzgeçlere takılırlar. Tuzluklar bu süzgeçlerden geçemeyecek kadar iri nesnelerdir. Onlar menfaatlerini belirgin ederler, buralardan geçemezler. Elekten tuzluk geçmez merak etmeyin. Gerekli tedbirleri aldık. ben bununla beraber enlem binanın HDP, CHP ve MHP'de kendine yer aradığını düşünüyorum. Her üç parti ile de enlem binanın birlikteliği var. Bu da natürel bir durumdur. CHP yüzde 35 alırsa, HDP yüzde 10 alırsa yüzde 45 yapıyor. Üzerine de MHP'yi koyun. Böyle bir dizayn yapılmış. Kılıçdaraoğlu'na da bunun için yüzde 35 amacı koydular. Ve o da bu tuzağa düştü.'

'BURASI ONUN EVİDİR'

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığı konusunu değerlendiren Davutoğlu, 'Bence çağrı dışarıdan birine yapılır. Burası onun kendi evidir' dedi.
Davutoğlu, 'Davet etmeyecek misiniz?' sorusuna ise şu cevabı verdi:

'Davet ettik işte kamuoyu önünde çağrı ettik. Davet kamuoyu önünde yapıldı, daha hususi bir şey yapmaktan da imtina etmeyiz. Yaparız. Bizim Sayın Gül ile hukukumuz fazla aşırı eskiye dayanır. AK Parti kadrolarına millete umut sağlayan şeylerin 'samimiyet', 'mahfiyet' ve 'karşılıklı hukuk' bulunduğu kanaatindeyim. O kadar sağlam kanunlar mevcut ki, görüş ayrılıkları, ayrıcalıklı kanaatler, nihai kertede herkes kendi ile başbaşa kaldığında 'bunlar için bu dostluklar feda edilmez' diyecek kadar kökünden ilişkilerimiz var. Şimdi okuyorum Abdullah Bey gelirse ben huzursuz olurmuşum falan bunlar bizde karşılığı olmayan şeyler. Abdullah Bey ile de olmamakta Tayyip Bey ile de olmaz, bizim içimizde bunlar olmaz.'

ARINÇ'IN GÜL AÇIKLAMASI

Davutoğlu, 'Bülent Arınç'ın Bey Meclis başkanlığını yakıştırdı Sayın Gül'e?' sorusunu da 'Sayın Bülent Arınç bu konudaki iyi niyetini ve siyasetin etik boyutunu da içeren izahatlar yaptı. Doğrudur, Sayın Gül 6223 adaydan birisi değildir. Kimse ona öyle bakmaz, böyle bir nezaketsizlik yapmaz. Sayın Erdoğan izahat yapar yapmaz parti içinden pek fazla aşırı arkadaşımız, ben de dahil izahatlar yaptı. Bu dahi ne kadar natürel ve yürekten bir çağrı olduğunu ortaya koyuyor. Meclis Başkanlığı hakkında evvela Sayın (eski) Cumhurbaşkanımız Gül'ün kararını görelim. Her görevi hakkıyla yapar naturel ki. Şimdi seçime gidilecek, seçim koşulları belirgin olacak. Demokrasiye saygı gereği seçimden evvela böyle konuşmamak gerekir, evvela halkın iradesini görelim.' diye yanıtladı.

'DÖRT PARTİYE AÇIK ÇAĞRI YAPIYORUM: GELİN BERABER YAPALIM'

Davutoğlu, CHP'yi kapatma davası iddialarını 'Böyle bir iddianın zemini yok. Tamamen bir algı operasyonu' diye niteledi. Davutoğlu, şöyle konuştu:

'Türkiye'de otoriterleşme şevki artıyor imajı çizmek için 'CHP ve MHP kapatılacak, HDP de barajı aşamayacak' halinde insan aklının almayacağı bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Böyle birşey olasıdır mü? Bu, karşılığı olmayan birşey. Hukuki şekilde bunun temeli yok. Eğer böyle bir adım varsa CHP ve MHP'den evvela bunu engelleyecek bulunan biziz. Şimdi biz de deriz ki, hiç bir parti kapatılmasın. Parti kapatma yeni Türkiye'de olasıdır değil. Buradan çağrıda bulunuyorum; parti kapatmayı tümüyle yasaklayan o anayasa maddesini dört parti şekilde haftaya Meclis'e sunalım ve bir celsede bu işi bitirelim. Spekülasyonlar da sona ersin. İç Güvenlik hukuk tasarısı görüşmeleri devam ediyor. Ama bir mesafe veririz bu iş için. Talimat verdim Grup Başkanvekillerimize 'dört parti biraraya gelelim derhal bu hafta bu meseleyi çözelim.' bu açık çağrımdır.'

'TÜRKİYE KARŞITI LOBİLER VAR'

New York'ta yabancı yatırımcılara ve onların Türkiye analistlerine 'Geçen hafta Cumartesi günü Türkiye'de ne oldu bana söyler misiniz?' diye sorduğunu fakat hiç birinden yanıt alamadığını belirten Davutoğlu, 'Bakınız, Cumartesi günü Türkiye'de 30 yıldır süren çatışmayı sona erdirecek silah bırakma çağrısı yapıldı. Bundan hiçbirinizin nasıl haberi olmaz' dedim. Ekonomik analiz yaparken her çeşitli izahatyı değerlendirme ölçütü şekilde kabul ediyorsunuz fakat Türkiye'de 30 yıldır akan kanı bitirecek bu izahat sizin radarınıza girmiyor. Benzer silah bırakma çağrısı Kolombiya, Srilanka'da, Filipinler'de yapıldığında dünyada birinci haberdi. Niye Türkiye'deki böyle müspet haberler radarınıza girmiyor' diye konuştu.

Çözüm süreci ile Türkiye'nin kazanç güvenliğinin arttığını vurgulayan Davutoğlu, 'Sadece savunma konsepti dahilinde bu problem sebebi ile yaptığımız tüketim 500 milyar dolardır. Bunların hiç birinden gelişmeleri yok. Neden, sebebi ise bunun da peşinde Türkiye karşıtı uluslararası lobiler var. Normalde Cumartesi günkü çağrının bizim kredi notumuza ve görünümümüze derhal tesir etmesi lazımdı.' dedi.

'KÜÇÜK HESAPLAR YAPIYORLAR'

Davutoğlu, New York'a yapılan gezinin, ekonomik proje ve programı anlatmaya yönelik olduğunu belirterek, 'ABD'ye politik bir görüşme yapma amacıyla gelmedik. Bu yönde ABD yönetimi ile bir görüşme talebimiz olmadı. Bu toplantıların planlamasını fazla aşırı önceden yaptık. Buradan dahi küçük hesaplar içerisinde olanlar oldu' yorumunda bulundu.

Davutoğlu, ' Yatırımcılar Başkanlık meselesi tyükselişması hakkında ne düşünüyorlar?' sorusunu ise şöyle yanıtladı:

'Türkiye'de karar alma mekanizması ile alakalı sorular gündeme geldi. Yatırımcılara 12 Eylül anayasasının problemlerini anlattım. Mesele sırf parlamenter düzen veya başkanlık sistemi üstünden tyükselişılmamalı. Türkiye'de hiç bir süre gerçek bir parlamenter düzen olmadı. 12 Eylül anayasası seçilmişlerin elini kolunu bağlamak icin oluşturulmuş antidemokratik bir anayasadır. 12 Eylül anayasası Cumhurbaşkanının daima merkezi bürokrasiden veya asker içinden geleceğini öngörerek ona mesuliyet içermeyen çok sayıda yetki vermiş. Türkiye'deki sistemde bir gam var. Böyle bir anayasanın içerisinde başkanlık sistemi etken bir kontrol ile müşterek yer alır. Yatırımcılardan sırf birisi bana bu soruyu sordu fazla aşırı merak ettikleri bir konu değil bu.'

'BİZİM EKONOMİMİZ ÇOK GÜÇLÜ'

Dolardaki hareketlenmeyi de değerlendiren Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Goldman Sachs, City Group, Merril Lynch ve 10 kadar Türkiye'de yatırımı bulunan devasa kazanç kuruluşları ile bir araya geldik. 3M örneğin arge hakkında kazanç yapıyor ve fazla aşırı önemsiyorum. Bu kuruluşlardan kazanç sözü aldık. Hem reel piyasanın temsilcileri ile hem de finansal piyasanın temsilcileri ile ayrı ayrı toplantılar yaptık. Görüşmelerimizde kimse de dolar-TL birlikteliği ile alakalı bununla beraber bir soru sormadı. Dünyada herkes doların bütün küresel piyasalarda değerlendiğini biliyor. Kurdaki değiştirmek biz de yakından takip ediyoruz. Bu bütün dünya piyasalarını etkileyen bir hal fakat bizim ekonomimizin zinde bulunduğu da bir gerçek. Bütçe açığı itibarı ile dünyadaki en fazla aşırı ülkelerden birisiyiz. Şuan açık %0.7. Önümüzdeki zamanlarda bütçe fazlası da vereceğiz. Bankacılık sektöründe fazla aşırı iyi durumdayız. G20 devletleri içerisinde en fazla aşırı vaziyetteki ülkelerden biriyiz. Dış ticaret açığı düşüş eğiliminde. 64 milyar dolardan 48 milyar dolarlara düştü. Türkiye ekonomisinin bütün göstergeleri son derece kuvvetli duruyor.'

'MESELE SURİYE'Yİ AŞTI'

Konuşmasında Suriye'daki gelişmeleri de değerlendiren Davutoğlu, 'Mesele bundan böyle Suriye'nin meselesi olmaktan çoktan çıktı. Bölgesel bir hal aldı. Uluslararası toplum, 'bölge devletleri bu işle ilgilensin' noktasındaydı. Ama şimdi bilhassa Paris saldırısı ve son atmosfer şu mesajı verdi 'Suriye konusu çözülmezse Avrupa'da da dünyada da diğer sorunlara yol açacak.' Şimdi Suriye hakkında 'Nerde yanlış yaptık' noktasına geldiler. Bundan sonra bir canlılık olabileceği doğal. Ne yapılması gerektiğine dizi gelirse o süre Türkiye'nin söyleyeceği fazla aşırı şey var.' diye konuştu.

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar