Davutoğlu: AİHM'nin kararı bağlayıcı değil, tazminat ödemeyeceğiz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle Türkiye'yi 90 milyon Euro ödemeye hükmetmesine tepki gösterdi. Bakan Davutoğlu, "Bu kararın dayandığı mesnet, kurgulanan...

Google Haberlere Abone ol
Davutoğlu: AİHM'nin kararı bağlayıcı değil, tazminat ödemeyeceğiz

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle Türkiye'yi 90 milyon Euro ödemeye hükmetmesine tepki gösterdi. Bakan Davutoğlu, "Bu kararın dayandığı mesnet, kurgulanan yöntem, devletlerarası hukuk noktasında Türkiye’nin tanımadığı bir devleti muhatap alması noktasında kesinlikle bağlayıcı da görünmüyor. Bu ödemeyi de yapmayı gerekli görmüyoruz. Bunun hukuk bağlamında da karşılığının olmadığını düşünüyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti ile Liberya Cumhuriyeti arasında imzalanan mutabakat zaptı programında konuşan gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Davutoğlu, 'AİHM’nin Kıbrıs çıkarmasına ilişkin verdiği 90 milyon Euro’luk tazminat kararı verdi. Türkiye bu cezayı ödeyecek mi” sorusunu, “Biz, AİHM’nin verdiği kararlara saygı gösteririz. Bu kararlar için bir çerçeve oluşturur, her zaman buna saygı gösteririz. Ancak dünkü kararın hukuki açıdan ve AİHM’in bazı kararları açısından ciddi bazı çelişkileri bünyesinde barındırdığını söylememiz gerekiyor. Bir defa ödeme bağlamında, bizim ödememizi gerektiren bir durumun olduğu kanaatinde değiliz. Neden? AİHM iki devlet arasındaki siyasi durumlar ve ortaya çıkar bir durumla ilgili bir karar almıştır. Biz, AİHM’nin taraflardan biri olarak gördüğü devleti, hukuken tanımıyoruz. Tanımadığımız devletle ilgili herhangi bir mahkeme, bir karar empoze edemez.” diye cevap verdi.

"AHİM DEVLETLER ARASI SORUNA MÜDAHİL OLMUŞTUR"

Kararın, kayıp şahıslarla ilgili alınan bir karar olduğuna hatırlatan Davutoğlu, konu ile ilgili bir komitenin olduğunu ve çalışmaların da sürdüğünü belirtti. Kararın dayandığı zemininin netliği berrak olmayan bir zemin olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Taraflar açısından netliği belli olmayan bir zemin ile ilgili AİHM devletler arası bir soruna müdahil olarak, kayıp şahıslarla ilgili olarak teknik çalışmalar sürürken, bir hüküm verme yoluna gitmiştir. Bu da doğru değil. Adalet gereği, bir karar alınacaksa, ki Türkiye uluslararası anlaşmalar çerçevesinde garantör ülke konumundadır. Kullandığı garantör hakkını baz alıp bir karar verecekse, Kuzey Kıbrıs Türkleri ile ilgili de bir karar verilmesi ve ayını kriterlerin onlara da uygulanması beklenir. Dolayısıyla bu anlamda bu kararın dayandığı mesnet, kurgulanan yöntem, devletlerarası hukuk noktasında Türkiye’nin tanımadığı bir devleti muhatap alması noktasında kesinlikle bağlayıcı da görünmüyor. Bu ödemeyi de yapmayı gerekli görmüyoruz. Bunun hukuk bağlamında da karşılığının olmadığını düşünüyoruz.” diye konuştu.

“ZAMANLAMASI MANİDAR”

Davutoğlu, siyasal anlamda da yıllardan sonra kapsamlı çözüme gidiş başlamış, duyarlılık ve farkındalık oluşmuşken, ortak bildiri zemin etrafında görüşme başlamışken Türkiye’yi Kıbrıs sorununun tek tarafı imiş gibi ilan eden bir mahkeme kararının objektif olduğuna inanmadıklarını vurguladı. Bunun çözüm sürecine en büyük darbeyi vurduğunu kaydeden Davutoğlu, “Kapsamlı bir çözüm isteniyorsa adada herkesin sorumluluklarını bilmesi gerekiyor. Meselenin geçmişine bakıldığında, böyle bir karar manidardır. Bu müracaat 1994 yılında yapılıyor. 2001’de ‘ihlal kararı’ veriliyor. 2010’da tazminat müracaatı yapılıyor. Ve şimdi karara bağlanıyor. 20 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Siz bekliyorsunuz. AİHM’in gündeminin ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz. Bu gündeme rağmen, bekleyen birçok dava olmasına rağmen, kararın zamanlaması bağlamında talihsizliktir. Bizim açımızdan, kapsamlı çözüm sürecine vurulmuş bir darbedir. Türkiye hiçbir zaman, mahkemeler üzerinden uygulanacak baskıyı kabul etmez. Böyle bir baskıya karşı direncinİ göstermiştir. Bütün Avrupa kurumlarının bilmesi gereken şudur: Bu sorular çözülecekse masa Kıbrıs’tadır. Herkes iyi niyetini ortaya koymalıdır.”

"BİDEN'İN ZİYARETİNİ ÖNEMSİYORUZ"

Bu bağlamda, ABD Başkan Yardımcısı Joseph Biden’in adaya yapacağı ziyaretin de önemli olduğuna dikkat çeken Bakan Davutoğlu, “ Biden yapacağı ziyareti önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. ABD Kıbrıs sorununa ilgi göstermesini olumlu değerlendiriyoruz. KKTC, açık yüreklilikle konuşmaya hazırdır. İyi niyetli yapılacak, ziyaretler önemlidir. Taraflara eşit mesafede bulunacak ziyareti ve girişi olumlu karşılıyoruz. Bunlar pozitif gelişmelerdir. Çapraz ziyaretler önemlidir.” diye ilave etti.

CİHAN

Yorumlar