"Damgalanma kanser hastalarının iyileşme sürecini olumsuz etkiliyor"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat, damgalanmanın kanser hastalarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
"Damgalanma kanser hastalarının iyileşme sürecini olumsuz etkiliyor"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat, damgalanmanın kanser hastalarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar olduğunu söyledi. Durat, "Küçük düşürücü tarzda olan ayrımcılık zamanla hastanın özgüvenini zedelemekte ve hastaların iyileşme sürecini olumsuz yönde etkilemektedir." dedi.

SAÜ Sağlık Yüksekokulu tarafından Kanser Haftası dolayısıyla düzenlenen ‘Kanserli Hastalarda Damgalanma ve Ruh Sağlığı’ isimli konferans SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Konferansta konuşan SAÜ Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülgün Durat, kanserin en önemli güncel sağlık sorunlarından biri olduğunuifade etti. Kanserin tüm dünyada ve Türkiye'de yüzde 22’lik oranla kalp damar hastalıklarından sonra en sık ikinci ölüm nedeni olduğunu vurgulayan Durat; "Bu sonuçlar kanserin önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğunu göstermekte ve 2005 yılı içinde 12 milyon kişinin kansere yakalandığı biliniyor. 7 milyon kişinin kanser nedeniyle yaşamını yitirdiği, 25 milyon kişinin ise kanserle yaşadığı belirtiliyor." diye konuştu.

2030 yılında 24 milyon kişinin kansere yakalanacağının öngörüldüğünü anlatan Durat, şunları söyledi; "7 milyon kişinin de kanser nedeniyle yaşamını yitireceği, 75 milyon kişinin ise kanserle yaşayacağı düşünülmekte.Türkiye’de Kanser Kontrol raporuna göre kansere bağlı kaba ölüm hızı 100 binde 85.7 iken, kadınlarda bu oran 100 binde 58.7."

Damgalanmanın kanser hastalarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar olduğunu kaydeden Durat, "Toplum tarafından olumsuz değerlendirmeler, küçük düşürücü tarzda olan ayrımcılık zamanla hastanın özgüvenini zedelemekte ve hastaların iyileşme sürecini olumsuz yönde etkilemektedir. Damgalanmanın en çok görüldüğü hastalıklardan biri kanserdir. Damgalanan hasta; sosyal açıdan tecrit edilir, çalışmak için iş bulamaz, alkol kullanır, madde bağımlısı olur, evsiz kalır, çok sık oranda hastaneye yatırılır ve iyileşme şansını azaltan durumlar yaşar. Ayrıca arkadaş edinmekte ve eş bulmakta zorluk çeker. Kanser olgusu tıbbi-fiziksel bir hastalık olduğu gibi, ruhsal ve psikososyal bileşenleri olan bir sorundur ve bu haliyle kanser bir yıkım olarak algılanır ve en dramatik anlamıyla kişinin psikolojik dengesinde krize neden olur." şeklinde konuştu.

Kanser hastalarında damgalanmanın önlemesi için, hastalara hastalığın getirdiği sorunların ve sınırlamaların kabul edilerek hastalıkların yaşamın bir parçası olduğu, herkesin başına gelebileceği anlatılması gerektiğini belirten Durat, kanser hastalarının tedavi ve bakımında rol alan tüm sağlık personeli ile ailesinin hastalığın damgalanma boyutu konusunda bilgilendirilsi gerektiğini, sağlık eğitim programlarında damgalanma konusunun işlenmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN

Yorumlar